Samsat Belediye Başkanı Yusuf Fırat bir basın açıklaması yayınlayarak, yaptığı çalışmaları ve eleştirileri değerlendirdi.

1984–1989 yılları arasında Eski Samsat’ın en son ve Yeni Samsat’ın ilk belediye başkanı olduğunu ve tekrar 2009 mahalli seçimlerinde ilçenin yönetimini devraldığını belirten Fırat, hizmet ve uygulama hataları bulmayı umut ederken; bir enkaz devraldığını kaydetti.

Fırat yaptığı açıklamasında şunlara yer verdi; “Ülkemizde bilinen iki sahabeden biri, Eyüp El Ensari’nin kabri İstanbul’dayken, diğeri Safvan Bin Muattal’ın kabri ilçemiz sınırları içerisinde olmasına rağmen bakımsızlıktan gelen giden olmaz olmuştu. İlçe kurulduğundan bu yana zaten su sorunu devam etmekte, caddeler virane, her tarafı kokular içinde bırakan çöp, ancak iş makineleriyle toplanılabiliyordu. Kent daha doğmadan hastalıklı, saç-sakal birbirine girmiş, tırnakları uzamış, yıpranmış, yaşlanmış kendi kaderine, ölümüne terk edilmişti.

Samsat halkı; GAP’tan (Atatürk Barajı) dolayı sular altında kalan Comagene Krallığının merkezi olan Tarihi Samsat ilçesindeki akraba-komşu-dost ilişkilerini bulamamış, kamulaştırmadan dolayı alınan paralar uygun tasarruflara dönüştürülememiş halk ekonomik olarak çökmüş durumdaydı.

Belediye yönetimi olarak sorunları biliyor, her sorunun kendince ivedili bir şekilde çözülmesi gerekmekteydi.

Yönetim olarak kendi imkânlarımıza baktığımızda; eğer kendimize inancımız olmasaydı başka birileri olsaydı belki de başlamadan kent yönetimini bırakırlardı. Çünkü imkânlarımız ilçenin kaderinden farklı değil, daha da kötü denilebilirdi. 2009 yerel seçimlerinden sonra nüfusa göre ödenek gelmeye başlamıştı. Yeni ilçemiz kurulduktan bu yana uygun şartlarlar oluşturulmadığında nüfusun yarısına yakını göç etmişti. Belediyemizin geliri yarı yarıya düştü, ancak personel maaşımıza yetebilecek ve belediye ödenmeyen borç batağındaydı. Araç parkına baktığımızda araç sayısı bir hayli fazla, fakat hemen hepsi hurda durumdaydı. Belediye binası tamamıyla bir muammamaydı zaten. En önemlisi personel sayımız fazlaydı nitellik personelimiz yok denilecek kadar değil, gerçekten yoktu.

Bu açıklamaları yaparken, amacım geçmişte yapılan hata ve yanlışları tekrar ederek günlerimi geçirmek ya da enkaz edebiyatı yapmak olmadığını vurgulamak isterim. Büyük bir şevk ve coşkuyla Samsat halkına hizmet etmeye başladım, hizmet etmeye devam edeceğim.

Nitekim göreve gelir gelmez de vaatlerimin hepsini yerine getirmeye başladım. Göreve başladığımda direk vatandaş ile görüşmek için makam odamın kapısı herkese açık tuttuğumdan bazı kesimlerce eleştiriler de aldım.  O eleştiriler doğru olabilir di belki, fakat yıllarca belediyeden hizmet alamayan vatandaş; makam odasının prodesürünü bilmiyordu, bilmesine de gerek yoktu. Dilek ve temennilerini direk başkana anlatan vatandaş cesaret topluyor, kendine olan güveni artmakta olduğunu hissediyorum. Açıkçası ben de çok faydasını gördüm, direk halktan talepleri almak beni de cesaretlendiriyor.

Çünkü Mal kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. Atalarından kalan tüm izlerini, geçmişlerini, gelecekteki hayallerini sular altında bırakan halkımız şartlar da uygun hale gelmediğinden tam bir travma içerisindeydi.

Başladığım en basit işler de olmaz deniliyordu, tabi ön yargılar beni çileden çıkarıyordu. Su sorunu yıllarca en büyük problem olarak kalmış bir türlü çözülemeyen bir kangren olmuştu. Yirmi yılda çözülemeyen su sorunu iki yılda çözdük. Artık halkımız su bidonlarından kurtuldu.

Sahabe Safvan Bin Muattal türbesini; rutin olarak çevre temizliğini, çevre düzenlemesini, çeşmelerini yaparak İnanç turizminden dolayı uğrak bir yer haline getirdik. Özellikle Kutlu Doğum haftasında büyük rağbet gördü. KİPTAŞ ile yaptığımız çalışmalarda Safvan Bin Maattal Türbesi ve cami külliyesi ile çevre düzenleme projesini hazırlatarak ilgili makamlara sunduk. Bu projemiz uygulandığında dünyanın her yerinde inançlı binlerce mümin ziyaretçiyi ağırlayabilecek sosyal donatı, altyapı ve çevre düzenlemesine kavuşacak. Manevi duygularını yaşayacak misafirler, ayrıca ilçemize ekonomik olarak büyük fayda sağlayacaktır.

Cami, okul ve hastane yolları stabilize durumdayken, kilitli parke taşı döşeyerek kaldırımlarını yaparak ulaşım kolaylığı sağladık. Vatandaşa ruhsat sorunlarında yardımcı olarak 2–3 bin Lira olan arsa değerlerini,25–30 bin Liraya kadar değerlenmesini sağladım. Aitlik duygusu kazandırmak adına en başta belediyemize yeni bir amblem kazandırarak Samsat Belediye sporu kurduk ve futbol sahası projesini başlattırdım. Belediye otoparkındaki eski araçların tamiri yerine yükleyici kepçeyi, itfaiye, otomobilimizi hepsini yenilettik.

  Samsatlı iş adamlarımızdan destekler isteyerek fakir öğrencilerimizin eğitimden geri kalmamaları adına bir otobüs hibe aldım. Şimdi öğrencilerimiz her gün bedava il merkezine gidip gelmektedirler. Adıyaman Üniversitesiyle yaptığımız çalışmalarda Samsat’ta Meslek Yüksek Okulu çalışmalarımız sonuçlanmak üzeridir.

Özel müteşebbis sahibi kim olursa olsun tüm kapılarımızı sonuna kadar açık yatırım yapacak tüm iş adamlarımızı bekliyorum. Ulusal sermayeye sahip firmalarla görüşmeler yapmaktayım. İnşallah işsizlik sorunu da bu şekilde hep beraber çözeriz.

Sonuç olarak Samsatlıların asla çözülemez sandıkları pek çok sorunun çözülebilir olduğunun bizzat gördüler ve tabii çok şaşırıyorlar. Yıllardır ‘alın yazısıymış’ gibi yaşadıkları sorunların ve içine düştükleri çaresizlik kendileri için tayin edilmiş bir ilahi kader olmadığının farkına varmışlardı. Şaşırmalarını normal karşılıyorum.”