Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Haberler

HaberlerGÜNCEL HABERLERYUSUFELİ HEYETİ, AYNI KADERİ PAYLAŞAN SAMSAT İLÇELERDE İNCELEMELERDE BULUNDU…   
YUSUFELİ HEYETİ, AYNI KADERİ PAYLAŞAN SAMSAT İLÇELERDE İNCELEMELERDE BULUNDU…

Yusufeli Kaymakamı Cumhur Duran,  Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, ilçe siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensupları ile birlikte,  baraj suları altında kalacak olan Yusufeli ile aynı kaderi paylaşan Hasankeyf, Halfeti ve Samsat ilçelerine inceleme gezisine kapsamında Samsat ilçesini ziyaret ettiler.

            Yusufeli Heyeti Samsat gezisi kapsamında Sahabe Safvan b. Muattal kabrini ziyaret ederek dua ettikten sonra Kaymakamlık Sosyal Tesislerinde Samsat Kaymakamı İsmail Sündük ve diğer ilgililerle görüşerek barajın Samsatlı vatandaşlara olan etkisi, taşınma sırasında karşılaşılan sıkıntılar, barajın sosyal, psikolojik ve ekonomik yansımaları ile yeni kurulan ilçe hakkında bilgi aldılar.

            Samsatlılar Derneği Başkanı Fahrettin Çelik, Yusufeli heyetine yerleşim yeri değişikliğinin özellikle yaşlılar ve çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu, Samsat ilçesinin tahliyesi sırasında planlı davranılması gerektiğini ve ilçedeki bütün kişi, kurum ve kuruluşların birlikteliğinin sağlanması gerektiğini belirtti ve barajı yaşayan biri olarak heyetin sorularını cevaplandırdı.

            Samsat Kaymakamı İsmail Sündük ise yaptığı konuşmasında, yeni baştan bir ilçenin inşa edilmesinin kolay olmayacağını, bunun zaman aldığını ama imar planına uygun yapılaşmanın ve bütün binaların yenilenmesinin ise bir avantaj olacağını belirtti.

            Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, kamulaştırma ve yeni yerleşim yeri konularını yaşamış ilçeleri yerinde inceleyip Yusufeli Barajı öncesinde tedbirler almak amacıyla bu geziyi yaptıklarını belirterek,  Samsat ilçelerinde baraj süreciyle ilgili bilgi olarak aldıkları bilgilerin kendilerine ışık olacağını belirtti.

            Başkan Aytekin, ‘’Gezilerimizde barajzede ilçelerin deneyimlerinden faydalanmaya çalıştık. Onların yaşadıkları sıkıntıları dinleyerek Yusufelili vatandaşlarımızın aynı sıkıntıları yaşamamaları için önlemler almaya çalışacağız. Özellikle psikolojik olarak halkımızın barajdan en az etkilenmelerini sağlamak için bu gezilerimiz yararlı olmuştur. Samsat Kaymakamımız ve diğer ilgililerin sıcak ve samimi yaklaşımları ve misafirperverliklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz.’’ şeklinde konuştu.

            Yusufeli Kaymakamı Cumhur Duran ise konuşmasında yakın ilgilerinden dolayı Kaymakam İsmail Sündük ve diğer ilgililere teşekkür etti.

            Kaymakam Duran, ‘’Baraj altında kalan üç ilçeyi ziyaret ettik. Ziyaret edeceğimiz son ilçe Samsat ilçesi oldu. Bu vatandaşlarımızın deneyimlerinden faydalanmaya çalıştık. İstimlak ve yeni yerleşim birimi oluşturma ile taşınma konularında bilgi alış verişinde bulunduk. Heyetimizdeki yetkililer merak ettikleri konularda sorular sorarak cevaplar aldılar. Bu gezilerle kafamızdaki baraj meselesi daha da netleşti. Gittiğimiz her yerde ilgi ve samimiyetle karşılandık. Yararlı bir gezi olduğuna inanıyoruz. İlgililere teşekkür ediyorum.’’ dedi.

            Samsat heyeti ve Yusufeli heyetinin karşılıklı hediye takdimi ve yapılan görüşmelerin ardından Yusufeli heyeti Samsat ilçesini gezerek vatandaşlar ve esnaflarla görüşerek barajdan nasıl etkilendiklerini dilediler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 Toplantıda okunan Gazeteci-Yazar Fahrettin Çelik’in bir makalesi…

BİTMEYEN SEVDA; SAMSAT

            Eski Samsat’ın evleri kerpiçtendi. Sokakları daracık, yolları çamur, insanları yoksuldu.

            Ama Eski Samsat sıcaktı. Eski Samsat vatandı. Her birey bir mozaiğin bir rengiydi. Bunların her birinin birleşmesi ile Samsat oluşuyordu…

            Yüzlerce, hatta binlerce yıllık bir geçmişin sonu idi Atatürk Barajı. Bir dönemin kapanması kadar yeni bir dönemin de başlangıcı olacaktı…

            Şaka gibi geliyordu Samsatlılara…

            İnanılacak gibi değildi…

            Hiç olur muydu öyle öyle şey…

            Hadi bizler taşınırdık, devletimizin menfaatine kendimizi feda eder pılımızı pırtımızı toplar çeker giderdik buralardan. İyi de, atalarımızın kemiklerini ne yapardık. Çocukluğumuzu, gençliğimizi, sevdalarımızı, kültürümüzü, komşuluklarımızı, dostluklarımızı ne yapacaktık…

            ***

            Haber ulaştı Samsat’a; Baraj kapakları kapanmış, aşağıdan su toplanmaya başlamıştı. Daha buralara suyun kavuşmasına çok var dedik…

            Azgın akan Fırat durgunlaşmış, hatta tersten akıyor dediler; görmemezlikten geldik…

            Aşağı mahalleyi su bastı, yukarı mahalleye taşındılar…

            Bekledik ki su geri çekilsin, evlerimize geri dönelim. İstedik ki, bunların hepsi bir rüya olsun…

            Olmadı… Bu gerçek rüya olmadı…

            Tarih boyunca yılda birkaç can alan Fırat, iyice azdı, doyumsuzlaştı ve bütün Samsat’ı yuttu.

            Kerpiç evlerini, mağrur kalesini, yüzlerce yıl ezan okunan minaresini, körebe oynadığımız meydanı, hayatı tanıdığımız okulumuzu, atalarımızın mezarlarını, ne var, ne yok bütün Samsat’ı yuttu zalim Fırat…

            ***

            Elimize para sıkıştırdılar, çocuklar gibi sevindik önceleri. Hayatımızda görmediğimiz miktarda paralardı bunlar.

            Kimimiz güzel arabalar aldık bu paralarla. Kimimiz ev aldık. Kimimiz en lüks meyhanelerde sabahladık beyaz tenli, boyalı kadınlarla. Kimimiz evlendik bu paralarla, arttıysa bir kez daha evlendik…

            Çok azımız iyi değerlendirdik muhacir olmanın bedeli olan bu paraları ama çoğumuz har vurup harman savurduk, çabuk tükettik, ortada kaldık sonunda…

            Sonuçta evsiz, yurtsuz, vatansız kaldık…

            ***

            Bize acıdı Devletimiz. Elimizden aldıkları kerpiçten evler yerine beton evler yapıldı. Samsat’ımızın adının yaşatılması bizlere mutluluk vermişti.

            Geniş caddeleri olan, temiz kamu binaları olan, parkları bahçeleri olan bir ilçe yapıldı bizlere…

            Kocaman sulama kanalları, şehirdekiler gibi tekel depoları, okullar, camiler yapıldı…

            Ama olmadı. Ne yaptılarsa da burası Samsat olmadı…

            İsmi Samsat olsa da bizim rüyalarımızda gördüğümüz, çocukluğumuzu yaşadığımız Samsat olmadı burası.

            Orada ömrünün birkaç yılını yaşayan her bir Samsatlı burası ile barışamadı.

            Adeta burayı sevmeyi ihanet bildik. İsmi Samsat olan bu beton yığını bize yurt olmadı…

            Olmadı… Olmadı…




Gönderen Editör, Pazar, 12 May 2013 12:58, Yorumlar(0)
Yorumlar


MKPNews ©2003-2008 mkportal.it
 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri