15 Temmuz'da gerçekleştirilmek istenen Türkiye'yi işgale hazırlama teşebbüsü takdir edilir ki sadece basit bir terör eylemi veya iktidarı değiştirmeye yönelik bir darbe kalkışması değildir. Tamamen ülkemizi yok etme planıdır.
İçimizden çıkmış bir vatan haininin önderliğinde faaliyet gösteren bir örgütün maşa olarak kullanılmış olması, esas üst aklı görmemize engel olmamalıdır. Ülkemizin birlik ve beraberliğini kıskanan, hızla büyümemizi hazmedemeyen her kim varsa bu olayda bir şekilde rol almış olması muhtemeldir.
O halde gözlerimizi ABD, İsrail ve İngilizlere çevirmemiz gerekmez mi? Bunların büyük abileri ABD olduğuna göre ve terör örgütünün lideri hala Pensilvanya'da olduğuna göre birinci muhatap Washington'dur.
Yıllarca ABD'nin çok güçlü olmasından, ileriye dönük dünya üzerinde büyük hesapları olması ve amaçlarına ulaşmada çok başarılı olmalarından dem vurduk ve gizliden gizliye bu güçten tırstık.
15 Temmuz gecesi farklı düşünceleri bile olsa ortak paydaları vatan hainliği olan içimizdeki kahpeleri bir araya getirerek, FETÖ/PDY örgütü önderliğinde yürütülen vatanımızı parçalama, savaşa sürükleme ve kaos ortamı yaratma faaliyeti 12 saatte püskürtüldü.
O kadar korktuğumuz ABD aklı ve kırk yıldır Devletin her kademesine sızan ve büyük paralarla faaliyetlerini sürdüren FETÖ örgütü işte bu kadarmış. Burada vurgulamak istediğim bu şer cephesini küçük göstermek değildir. Vurgulamak istediğim milletimizin gücünün büyüklüğü, Cumhurbaşkanımızın üstün zekasıdır.
Haçlı zihniyetli zavallılar tarih kitaplarını okumuyor demek ki. Babaları bu milletin Kurtuluş Savaşı'nda, İstiklal Mücadelesi'nde yazdığı destanları gizlemişler demek ki çocuklarından.
Kendi iç dünyamızdaki siyasi çekişmelerimize, dünya görüşlerimizdeki farklılıklardan doğan kavgalarımıza, futbol maçlarındaki sürtüşmelerimize mi aldandılar bu gafiller.
Bilemediler mevzubahis vatan olunca, namus olunca, özgürlük olunca farklılıklarımızı unutarak tek yumruk olacağımızı. Günlük çekişmelerimize aldanarak bilemediler 23 gün boyunca milletçe aynı meydanlarda demokrasi nöbetleri tutacağımızı, Yenikapı'da siyasi parti liderlerimizin aynı çatı altında halka hitap edebileceklerini.
ABD aklı ve taşeronları Pensilvanya faresi bunu hesap edememiş olmalı. Allah'ın inananlardan yana olduğunu, bu milletin dualarının gücünü, Recep Tayyip Erdoğan'ın üstün zekasını, Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin vatanseverliklerini ve bu aziz milletin her zaman bir İstiklal Savaşı'nı başarı ile tamamlayabileceğini hesap edememiş olmalılar.
Bir musibet bizlere bir çok şey kazandırdı; ordumuz ve devletin bütün kademeleri temizlenecek. Özlemini duyduğuz siyasi nezaket ve tahammül gücümüz artacak, bunların güdümündeki terör unsurları ile daha rahat mücadele edilecek, Devlet kadrolarına yerleşmede adalet sağlanacak, bunlara inanan saf mütedeyyin Müslümanlar uyanacak, dış güçlere karşı gücümüz tescillenecek...
Bundan sonra da yapacağımız tek şey, tıpkı bugün olduğu gibi yarınlarda da bir birimize sıkıca sarılmak, daha güçlü olmak için çalışmak ve vatan hainlerinin emellerinden vazgeçmeyeceği gerçeğine karşı uyanık olmak.
ABD AKLI VE İSTİKLAL MÜCADELEMİZ
