SALAK SİZSİNİZ

                             Denizli’de "Ilımlı İslam ve Bilim" konulu bir konferans düzenlenmiş ve bu konferansta genelde semavi dinlere, özelde de İslam dinine hakaret edilmiş.

          İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. A. Özdemir Aktan'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta alışılmışın dışında bir düzen göze çarpıyor.

          Her ağızdan sesler çıkıyor. Belli ki, konuşmacının dışında konferansı izleyenlerde dayanamayıp konuşmaya iştirak ediyor ve içindekini kusuyorlar.

          Peygamber efendimiz hakkında ağza alınmayacak aşağılayıcı, hakaret içeren sözler sarf ediliyor. Hatta bir izleyici AK Parti’ye oy verenleri salaklıkla suçluyor.

          Esas meslekleri doktorluk olan bu zevatın İslam dinini tartışmayla, fikirler beyan etmeyle, bu konuda konferanslar düzenlemeyle ne ilgisi var bilmiyorum ama bildiğim şey ateizm propagandasının yapıldığı.

          Tabii ki, özgür, sosyal, laik ve bir hukuk devleti olan ülkemizde isteyen, istediği dini seçmekte özgür, istediği dinin gereklerini yerine getirmekte serbesttirler. Ancak, başkalarının dinlerine saygı gösterme zorunluluğu da unutmamak gerek.

          Bu zihniyetteki insanlar için halkı aşağılamak çok basit bir olay. Nasıl olsa bir bedel ödemiyorlar. Aziz Nesin de bir zamanlar Türklerin bilmem yüzde kaçı aptaldır demişti.

          Yani aynı zihniyet halkı hakir görüyor, aşağılıyor, sürü gibi görüyor, kendilerini de güden efendileri.

          Hangi partiye oy verdiğim önemli değil. Veya Aziz Nesin’in sınıflandırmasıyla hangi yüzdelik dilime dahil olduğumu da bilmiyorum. Ancak bu toplumun bir bireyi olarak derim ki;

          Kusura bakmayın bana salak derseniz salak sizsiniz derim.

          Bana aptal derseniz, aptal sizsiniz derim ve başkada bir şey demem.

          * * * *

          Öncelikle belirteyim ki, AK Parti ile MHP veya diğer muhalefet partileri arasındaki çekişme beni ilgilendirmiyor. Hangi partinin kutsal değerleri gündelik siyasete alet ettiğini halkımızın takdirine bırakarak son yaşanan olayı irdelemek istiyorum.

          Biz Müslümanlar Peygamber efendimizin adı söylenince salavat getirir, O’nu hayırla yad ederiz. O’nun ismini çirkin şeylerle yan yana getirip, günlük sıradan sohbetlerimizde ağzımıza bile almayız.

          İslam’a, Müslümanlara, Peygambere veya kutsal kitaplarına hakaret etme faaliyetlerine MHP’li Osman Durmuş’un da çorbada tuzu olmuş oldu.

          Bu ülkede bakanlık yapmış bir insanın Peygamberlik makamını günlük siyaset malzemesi yapmasını yadırgadım doğrusu.

          Yoksa Türk-İslam sentezinde peygamber olgusu yer almıyor mu? Eğer böyle ise çok farklı bir din yaklaşımı, yeni bir çığır açılıyor galiba.

          Sarf edilen sözün AK Parti eski İl Başkanı, istifa eden İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Hakkı Eser’e ait olduğu belirtiliyor. Böyle bile olsa ağza alınması yanlıştır. Durmuş ve MHP’lilerden bu sözü dillendirmelerini değil, sarf edeni kınamalarını beklerdim.

          Sayın Durmuş yerel seçimler öncesi Cem Vakfına yaptığı bir ziyarette evrakta usulsüzlük yaptığı iddia edilen bir Alevi bürokratı tüm itirazlara rağmen nasıl Dünya Sağlık Örgütü Ankara Ofisinin başına geçirdiğini anlatmıştı.

          Uygun olmadığı halde Alevi vatandaşı atayan Durmuş, Diyarbakır’da kuzeni Polis Memuru Atilla Durmuş’un şehit edilmesi olayında yaptığı konuşmasında ise “Aleviler adına terör yapan DHKP-C'yi sevmiyoruz'' şeklindeki sözleri ile Alevi vatandaşlarımızı yaralamıştı.

          Yani, şunu anlatmak istiyorum. Daha doğrusu sormak istiyorum; Sayın Osman Durmuş, siz ne yapmak istiyorsunuz?

          Sizin gibi ülkeyi yönetmeye talip bir insanın, Peygamber, Alevilik, terör gibi kavramları çok iyi bildiğini, bunların birer gaf olmadığını düşünüyorum.

          O halde merak ediyorum; ne yapmak istiyorsunuz?

Fahrettin ÇELİK