Yaşamak, doğum ile ölmek arasında geçen zaman diliminin adımıdır acaba…
Bir rüyamıdır yoksa yaşamak, koca bir gecede bir iki saniyelik zaman dilimini kaplayan kısacık bir an mı?
Yaşamı anlamlı kılan faktörler mi var?
Yoksa bir yolculuk mudur yaşamak?
****
Soruyorum hep, çünkü yaşamın ne olduğunu gerçek anlamda bildiğimi sanmıyorum.
Yaşamak, gün içerisinde bazı fiziksel aktivitelerde bulunmak mıdır?
Sabah kalktığında işe gitmek, yorulmak, dinlenmek midir?
İsteklerini, arzularını yerine getirmeye çalışmak, bu uğurda ölesiye mücadele etmek mi?
Yaşamak, başkalarını bizim hakkımızda istediğimiz şeyleri söyletmek mi, etrafımızdaki insanlara “iyi insan, yakışıklı adam, güzel kadın” dedirtmek midir?
Yaşamak, edindiğimiz mala mülke hizmet etmek, kölesi olduğumuz serveti daha fazla çoğaltmak mı?
Yaşamak, bütün bir hayatı “desinler” uğrunda tüketmek mi?
İnsanın kendi dünya görüşünü, ideolojisini, inancını başkalarına kabul ettirme çabası mı?
Başkalarından üstün olduğunu kanıtlamak mı?
İnancımıza göre yaşadığımız dünya fani, ahiret âlemi bakidir. O halde ölmek için mi yaşıyoruz, yaşamak ölmek midir?
Yaşamak, hayatın sana ne getireceğini, senden neler götüreceğini beklemek midir?
Yaşamak, bir anlamda yaşatmak mıdır?
Yaşamak para kazanmak, apartmanlar dikmek, arabalar almak, çocuk sahibi olmak mıdır?
Mutlu olmaktan çok mutlu etmek mi?
Sonu gelmeyen arzularımızı, hayallerimizi gerçekleştirmek mi?
Yoksa…
Yoksa yaşamak sevmek, sevilmek midir?
****
Buldum galiba…
Yaşamak, yarını bilmeden bir içimlik sevgi yudumlamak, sonsuzluğa yelken açarak, sana yaşamayı bahşedene doğru yol almaktır.
Yaşamak, solan bir güle can suyu olmaktır.
Yaşamak, gecenin karanlığında, güneşin parlaklığında var olduğunu hissetmek, avuçlardaki bir kar tanesi gibi eriyip, engin sularda bir damla olabilmektir.