Bunlardan biri de Bağcılar’da Osman Gazi Parkı’nı işletenMehmet Tosun’dur.
Birçok kişi, evinin yanındaki park yerine bu parkı tercih eder, o da Mehmet Tosun’un misafirperverliği ve cana yakınlığından kaynaklanıyor. Hele bir de hemşehrilerini görünce mekânında, onları nasıl da mutlu etmeye çalıştığını görmeniz gerek.
Sonbaharın serin günlerinden bir akşam yine parktayız. Bir iki Malatyalı dostumuzun yanı sıra hemşehrilerimizle birlikte demokratik açılımdan, Ergenekon davasından, domuz gribinden konuşurken, söz dolaşıp iki kardeş ili birbirine düşüren ‘Nemrut Kavgası’na geldi.
Malum, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın Nemrut gezisinde incelemelerde bulunurken, ‘dağa çıkan Malatya yolunun zirveye kadar ulaşmasına tepki gösterdiği’ iddiaları yine iki ili birbirine düşürmeye yetti.
Bu konu, günlerce yerel gazetelerde, televizyonlarda tartışılıp dururken, İstanbul’daki Adıyamanlı ve Malatyalılar da her ortamda bu konuyu konuşup duruyor. Allah’tan insanlar artık daha‘duyarlı’ ve ‘edepli’ tartışıyor da, gönüller kırılmıyor, kardeşliğin en ihtiyaç duyulduğu bu günlerde, bu konu ‘suni’ olarak değerlendiriliyor.
Osman Gazi Parkı’nda bu konu enine boyuna tartışılırken, Malatyalıdostumuzun teklifi, acaba, 55 yıl geçmesine rağmen, Adıyaman’ın il olmasının hala ‘hazzedilmediği’ konusunugündeme getirdi.
* * * * *
Zavallı Adıyaman’ım…
Bir Nemrut kalmış elinde, onu da ha kaptırdı ha kaptıracak Malatya’ya..
Bana öyle bir il söyleyin ki, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip kentin ekilebilir arazilerinin bulunduğu 85 yerleşim yerini sular altında kalsın ve günün yarısını ‘susuz’ geçirsin. ‘susuzluk’ bir yana, GAP’ın külfetini Adıyaman çeksin, nimetinden ise Urfa yararlansın. Bu projede en mağdur ilin neden Adıyaman olduğu da ‘malum’
* * * * *
‘Aman Petrol Canım Petrol’
Yine öyle bir il gösterin ki, ülkedeki petrolün yaklaşık % 30’u üretilsin, en fazla işsiz o bölgede bulunsun. Elbette bir kuyu daha bulunduğunda seviniyoruz ülkemiz adına. Ama Adıyaman’ımızın en mağdur olduğu konulardan biri de maalesef ‘petrol’. Adıyaman’la özdeşleşen, logolarda bile sondaj kuyuları kullanılan petrolden ne kadar faydalanabiliyoruz acaba…
İlk petrol kuyuları açıldığı zaman dikkatimizi çeken çalışanlarının % 90’ının Batmanlı ya da diğer illerden olmasıydı. O zamanki siyasetçiler, bürokratlar, zamanla Adıyamanlılar’an çalışacağını söylerdi. Ama yıllar geçmesine rağmen değişen pek bir şey yok. TPAO’nın şu ana kadar Adıyaman’a ya da Adıyamanlılar’a yönelik ciddi bir yatırımının olduğunu duymadım.
Duyan varsa söylesin biz de bilelim.
Ha, kendi rahatları için, rahatlıklarının bozulmaması için yapılan ‘göstermelik’ çalışmaları saymıyorum tabi…
Adıyamanlılar olarak ‘petrol’ konusunda da cefasını biz çekerken, sefasını başkaları sürüyor.
* * * * *
Adıyaman 1 Aralık’ta Malatya’ya Bağlansın
Teşvik konusundaki adaletsizlikten ‘şimdilik’ hiç bahsetmeyelim. Asıl konumuza dönmek gerekirse, Nemrut kavgası hiç bitmeyecek gibi. Her ne kadar Akif Hoca’nın, Adıyaman’ın Nemrut konusunda yeterli çaba göstermediği ve sahip çıkamadığı gibi bazı tespitlerine katılmamak elde değilse de, yine de Malatya’nın, Nemrut sevdasından vazgeçip, ‘Kardeş il’Adıyaman’a destek olması, Nemrut’u sahiplenmek davasından vazgeçmesi gerekiyor.
Yoksa bu gidiş iyi gidiş değil. Malatyalı dostumuzun, Adıyaman’ın il olduğu tarih olan 1 Aralık’ı hatırlatarak, biraz kinâyeli biraz da nükteli bir şekilde söylediği gibi, ‘En iyisi Adıyaman tekrar Malatya’ya bağlansın. Hem kavga bitsin hem de daha hızlı gelişsin.’ Sözlerini daha sık duyacağız.