Eskiden “Söz senettir.” derlerdi.Bireysel çıkarlarla doğru orantılı olarak maalesef gittikçe artan yalan, tevil ve inkârcılık sonucu bu sözdeki iki kelime yer değiştirip “Senet sözdür” halini alıverdi. Ama yine de imzalanan senet veya sözleşme ile verilen sözler kendiliğinden yerine getirilemeyince İcra Daireleri ve Hâkimlikleri gibi devlet kurumları doğuverdi.
Yine de sözünü senet sayan, güncelliği pek kalmamasına rağmen verdiği sözü unutmayıp yerine getirenler yok mu? Var… Örneğin, inşaat müteahhitliği de yapan iş adamı Derviş Bey gibi…
Derviş Bey, bir bina yapımına başlar. Temel hafriyatını talep halinde sonradan moloz alanına götürmek üzere inşaatına komşu atıl haldeki arsaya geçici olarak yığmayı düşünür.
Bazı inşaat sahiplerinin aksine “sorumlu” davranarak arsa sahibini telefonla arayıp bunun için izin ister. Aralarında çok fazla tanışıklık olmamasına karşın cenaze namazlarında imamın “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna gıyaben de olsa tanıdıkları kadarıyla birbirleri için “İyi bilirdik” diye cevaplayacak durumdalar o kadar ki…
Arsa sahibi hasutluk etmez, telefonda hemen “Olur” der. Derviş Bey teşekkür eder, hafriyatı arsaya yığar…
Başka vesilelerle yılda bir-iki kez gördüğü yöredeki arsasının üzerindeki hafriyatın henüz kalkmadığını fark eden arsa sahibi oralı olmaz. Çünkü nasıl olsa “söz verilmiş” ancak henüz ihtiyaç doğmamıştır. “Varsın kalsın” der içinden…
Aradan dört -beş yıl geçer…
Üniversite ve öğrencilerinin barınma yerlerine yakın olması hasebiyle öğrenci kesiminin sosyal ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir yazlık kafe yapımı için arsa arayan üç genç, arsayı beş yıllığına kiralamak ister. Görüşmeler esnasında ileri sürülen koşullardan biri de hafriyatın arsa sahibincekaldırılmasıdır. Arsa sahibi telefona sarılır:
-Alo Derviş Bey… Dört-beş yıl önce yaptığınız bina hafriyatını yanındaki arsama geçici olarak yığacağınızı, bilahare isteğimiz halinde kaldıracağınızı telefonda söylemiştiniz. Kiraya verme durumum var. Bir zahmet kaldırırsanız sevinirim.
-Hay hay… İki-üç gün içerisinde hemen kaldırırım.
Der ve hafriyatı kaldırır…
İşte böyle…
Bazı resmi kurum yöneticilerinin veya bakanların imzaladığı belgeden doğabilecek hukuksal, sosyal veya siyasi sorumluluktan kaçınmak için “yeterince okumadan imzaladım” diye sözüm ona “savunmada” bulunulabilen dönemlerde bile Allah, “Sözüm senettir.” dercesine bırakalım imzasını, dört-beş yıl önce telefonda verdiği sözü tevile dahi kalkışmadan belki fazlası ile yerine getiren insanlarla karşılaştırsın…