Adı Irak Şam İslam Devleti iken yeni adının İslam Devleti olduğunu duyuran,
Kimine göre “kurtuluş ordusu”, kimine göre “terörist”
Kimine göre “devlet” kimine göre ise “unsur!”
Kâbe’yi yerle bir edeceğini,
Kur’anı yırtıp yeniden yazacağını,
Sünni mezhebinden olanlar dışındaki kadınları “cariye” yapacağını söyleyen,
Adında “İslam” olsa da aslında İslamiyet dışı bir kuruluş…
Türkiye’ye “Bize Atatürk Barajı yolunu açmazsanız İstanbul’dan biz açarız.”
Diye tehditler, şantajlar savuran bir “yapı”
Uluslar arası hukuka göre “Türkiye Cumhuriyeti toprağı” sayılan Musul Başkonsolosluğu binasını iki aydır işgal eden,
Buradaki polislerimiz ve diğer görevlilerimiz dâhil 49 vatandaşımızı rehin tutan,
Dört-beş bin kişiyi keserek, kurşuna dizerek öldüren,
Devletimiz yöneticilerince “terörist” denilemeyen derin bir “silahlı terör örgütü”
İşte bu terörist örgütün lideri hakkında 30 Temmuz 2014’te Ankara’da güvenilir bir kaynaktan edindiğim ve sonradan internette de rastladığım resimli iddiaya göre;
Sahte ismi; İbrahim bin Avad bin İbrahim el-Hüseyni el-Bedri Razavi,
Lakabı; Ebubekir Al-Bağdadi,
Asıl adı ise Şİmaun Eilot, olan Siyonist İsrail’in MOSSAD ajanı olduğunu, İran İstihbaratı tespit etmiş…
Son ilan ettiği unvana göre ise İslam’ın yeni “Halifesi” El Bağdadi’nin; yan yana her iki kimliklirenkli resimleri Adıyaman’da Bugün Gazetesinin bu günkü (12.8.2014) nüshasının birinci sayfasında görülüp karşılaştırılabilir.
Şimdi sormak gerekiyor; bu durumlar karşısında IŞİD, “Siyonist kökenli terörist” bir örgüt sayılır mı, sayılmaz mı?
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ: Seçim sonuçlarının, daha demokratik ve daha özgürlükçü bir hukuk devleti olma yoluna girmesi arzulanan güzel ülkemize hayırlar getirmesini,kazananın ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve tüm vatandaşlarının olmasını diliyorum.