Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıFahrettin ÇELİKEğitim Bilinci [ Arama ]

Eğitim Bilinci
Başlık Eğitim Bilinci
Tarih 19.03.2014
Gönderen Editör

Eğitim Bilinci

 

Eğitim; davranışları değiştirmeye ve geliştirmeye yönelik olarak yapılan programlı ve belli bir sistem dâhilinde sunulan bir süreçtir.

Eğitim; çocuklarda, gençlerde ve yetişkinlerde verilebilen, duygu ve davranışları yönlendirme çabalarını içine alır.

Eğitim; evde, okulda, kışlada, toplumda ve hayatın her bir alanında verilen, yaşamın her zaman diliminde, zaman ve mekân tanımadan sunulan, kişilik kazandıran uzun bir maratondur.

Bebeklikten itibaren verilen, gereksinim duyulan yeme, içme, yürüme, konuşma gibi davranışlar bütünü eğitimle verilir. Çocuk yaşlarda verilen eğitimle zihinsel ve duygusal gelişim sağlanır. Gençlik döneminden itibaren sosyal yönden olumlu davranış kazandırılmaya çalışılır.

Verilen eğitimler toplamında ise bireyin kişilik kazanarak, toplum içindeki rolünde değişim ve gelişim yaratılmış olunur.

Ancak ülkemizde eğitim, ileride kamuda iş bulabilme düşüncesi ile verilmeye çalışılır. Sanki eğitim kurumları sadece bu iş için kurulmuşlardır. Zaten –ne yazık ki- bu kurumlar günümüzde böyle bir misyon üstlenmiş durumdadırlar.

İlköğretimde iyi bir meslek lisesi kazandırma, ortaöğretimde iyi bir üniversiteyi kazandırma çabaları ile ezberciliğe dayalı eğitim verilmektedir. Üniversiteyi kazanınca da âdeta öğrenci hedefine ulaşmış gibi sınıfını geçmeye yönelik bir çaba içerisine girer.

Eğitim şüphesiz hayata hazırlama çabasıdır ama aslında eğitim zaten hayattır. Önemli olan eğitimi kendine hayat felsefesi yapmak, bir araç olarak değil de hayatın olmazsa olmazı olarak görmektir.

Kişileri eğitirken aslında geleceğimizi tayin etmekteyiz. Bilgi toplumu oluşturarak ileriki zamanlar için diğer toplumlara baskın millet olmayı sağlamış olacağız.

Yani eğitim yarınlarımızın garantisidir. Çinliler: “Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız pirinç ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç dikin, yüzyıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin.” derler. Şimdiki çocukları iyi bir eğitimden geçirmek onlarca yıl sonrasına yatırım yapmış olmaktır.

Eğitim, geniş bir yelpazede, çok yönlü olarak verilmelidir. Tutum ve davranış, bilgi ve beceri, inanç ve düşünce, politik ve sosyal, zihinsel ve bedensel boyutları içermelidir.

Eğitimin özü, yararlı ve iyi vatandaş yetiştirmektir. Maddecilikten öte maneviyatçı bir nesil yetiştirmektir.

Çağımıza baktığımızda eğitim yönünden ileride bulunan devletler, diğer devletler üzerinde baskın, söz sahibi, ekonomik olarak güçlenmiş durumdadırlar.

Bu devletler diğer devletlere kültürlerini empoze etmekte, dil, din, sanatlarını kabul ettirmekte, teknolojilerini, hatta bilgilerini satmaktadırlar.

Eğitimle birlikte bu güçlü devletler, yer altı ve yer üstü kaynaklarını iyi değerlendirmekte ekonomik yönden zenginleşmektedirler.

Dünya milletleri, maddi ve manevi her alanda yükselmelerini ve ilerlemelerini sağlarken, ilim ve öğrenmeyi emreden bir dinin mensupları olan biz Müslümanların eğitimden uzak durması düşünülemez.

Dinimizin Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.): “Çin’de bile olsa ilmi alınız. Çünkü ilim kadın erkek herkese farzdır.” buyurmaktadır. Demek ki, Müslümanlar için ilim öğrenmek gereklilikten ziyade bir mecburiyettir. Çünkü “ilim farzdır” denilmektedir.

Başka bir hadiste ise Peygamberimiz: “Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahreti isteyen ilme sarılsın, hem dünyayı hem ahreti isteyen yine ilme sarılsın.” diyerek ilim öğrenmenin önemine en açık bir şekilde vurgu yapmaktadır.

Orta Çağ’da Avrupa cehalet içerisinde yaşarken, atalarımız ta bugünlere ışık tutacak eserler bırakmışlardır. Ancak, ne hazindir ki, o zamanın cahil toplumları bugün bizlere yön vermekte, hatta o kadar gelişmişler ki, Müslümanların üzerine bombalar yağdırdıkları halde bu topluluklara bırakın müdahale etmeyi, hesap bile soramamaktayız.

Eğitimin önemini en iyi bilenlerden biri de şüphesiz Kurtuluş Savaşı sırasında bile 1. Maarif Kongresini toplayan, Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’tür.

Atatürk: “Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin geleceğini yoğuran kültür ordusu.” derken milletlerin geleceğinin ancak eğitimli insanların tayin edebileceğini, en iyi yatırımın, eğitime yapılacak yatırım olduğunu belirtmiştir. Zaferlerin ancak eğitilmiş insanların kalıcı kılabileceğini vurgulamıştır.

Hangi açıdan bakarsak bakalım eğitimin önemi tartışılmaz. Öncelikle millî ve manevî duygularla kişilik ve kimliğimizi kazanabilmemiz, ülkemizin çağdaş, kalkınmış, bağımsız, insan haklarına saygılı, dünyada söz sahibi,  demokratik bir toplum olabilmemiz, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak istediğimiz noktaya gelebilmemiz için eğitimden ödün vermemeliyiz.

Oyu Puanı: 0 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri