Allah çeşit çeşit su bağışlamış kullarına. Her bir çeşidine de değişik özellikler vermiş.
Deniz suyu tuzludur. Bu nedenle yaraları pişirip hızla iyileştiriyor. Saça faydaları varmış. Denizdeki yosunlar cilde canlılık veriyormuş. Burun ve kulaklara kaçan suların faydalı olduğu saptanmış. Sivilce, mantar, ter kokularını gideriyormuş. İnanılması güç ama mideyi rahatlattığı gibi kan dolaşımını bile hızlandırıyormuş.
Bunun yanında acı su denilen içmelerdeki sular, insanların şifa aradıkları sulardır. Yurdumuzun birçok yerinde bulunan bu suların faydaları da saymakla bitmiyor.
Mide, idrar yolları, bağırsak gibi hastalıklara şifa olduğu söylenen acı suyun böbrek taşlarının eritilmesi ve atılmasına yardımcı olduğu ifade ediliyor.
Ilıcalardaki sıcak suların ise daha farklı hastalıklara şifa olduğu, tıpta bile kabul gören bir düşünce. Özellikle bel ve boyun fıtığı, deri hastalıkları, romatizma, damar tıkanıkları gibi hastalıklara da sıcak sular faydalı.
Bu yaz tatili dönemimde bu suların bulunduğu yerleri tercih ettim. Deniz, sıcak su ve acı sulardan faydalanmaya çalıştım.
Allah her bölgeye bir geçim kaynağı olarak ta düşünülebilen değişik özelliklerdeki sular vermiş.
İyi de, Yüce Yaradan yaşadığım bölgeye niçin böyle bir lütufta bulunmamış diye düşündüm bir an.
Sonra, esas hayat kaynağı olan tatlı suyun bölgemize bahşedildiği aklıma gelince tövbe ettim.
Evet, gerçekten gittikçe azalan ve dünyanın arayıp ta bulamadığı çok miktarda tatlı su bölgemizde mevcut.
Çok sayıdaki kaynağın yanı sıra Atatürk Baraj gölü bölgemizi cazip duruma getirmeye yeter bir lütuf.
Esas hayat olan tatlı suyun bol olduğu bölgemize kimsecikler uğramazken, tatil boyunca gittiğin Mersin, Ekinözü ve Ilıca’ya insanlar akın ediyor. Kalacak yer bulunmuyor. Yüklü miktarda paralar harcanıyor.
Yıllar öncesinde bir turistin kıt Türkçesiyle “Fırat akar, Samsat bakar” sözü hala geçerliliğini koruyor.
Atatürk Baraj Gölü ağırlıklı olarak Adıyaman ile Şanlıurfa topraklarında. Şanlıurfa bir nebze bu sudan faydalansa da Adıyaman neredeyse hiç faydalanmıyor.
Tarımın dışında da bu suyun değerlendirilmesi gerekir. Balıkçılık, tarım ve su sporları ile bu bölgenin cazibe merkezi yapılması imkânsız değil.
Nemrut’a gelen turistlerin ilgisini diğer bölgelere çekebilmek için çeşitli aktivitelerle bu sulardan faydalanılması gerektiğini düşünüyorum.
Mesela, Adıyaman ve Şanlıurfa ile birlikte Atatürk Barajı gövdesinin bulunduğu alanlara turlar düzenlenebilir. Ulusal ve uluslar arası su sporları müsabakaları burada tertiplenebilir.
Daha değişik proje ve fikirlerle turizm hareketliliği sağlanarak bölgenin sosyo-kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sağlanabilir.
Kim bilir, bakarsın birileri çıkarda memleket sevdası ile kolları sıvar, işe başlar.
SU HAYATTIR AMA…
Su hayattır gerçekten. 
