Yeni hallere ve yeniden yeşerecek umutlara merhaba diyelim!
Bir yandan bütün yılın yorgunluğunu hayatımızdan atmaya çalışırken, bir yandan yeni yılla ilgili planlar yapıyoruz.
Yeni yılı savaşın acımasız yüzü nedeniyle ev siz kalan ve çadırlarda geçirmek zorunda kalan insanlara ne demeli?
Kışın getirdiği zorluklarla beraber aç ve susuz kalan insanlar için, yeni yıl ne anlam taşıyacak bilemiyorum!
İnsanlar çılgınca yeni yılı kutlamak için hazırlıklar yapıyorlar.
Kimileri bir gelenek haline getirip, her yeni yılın başında çılgınca Alış veriş tutkusuna kapılmaktadırlar.
Kimileride tatil planları yapıp ve eğlence mekânlarında rezervasyonlar yapıyorlar.
Aslında Hayatın gerçekleri bunlar, ekonomisiyle barışan ve gelir düzeyi iyi olan insanlar, yeni yıla mutlu ve güler yüzle giriyorlar.
Ama ekonomisi iyi olmayan insanlar için, geçmiş yılların yeni yılın ve gelecek yılların onlar için bir anlamı yok ve sıradan bir günden ibaret değildir.
Eğlenmek ve hayatın yorgunluğunu atmak her kesin arzuladığı bir hayat gerçeğidir.
Bu ülkede İnsanlar yeni yılı kutlarken, kadınlar töre cinayetlerine kurban ediliyorlar.
Daha hayata tutunmamışken, elleri kalem tutmamışken Hatice’nin, ölümü o kadar acımasız oldu ki bir kefen bile çok görüldü!
İnsanlar için hayat bu kadar ucuz oluyor ve basitçe infaz emri verilebiliyor.
Yeni yılda insanlar modern ve teknolojiyle gelişirken doğuda halen kadın cinayetleri başı çekiyor.
Kızları çocuk yaşta zorla evlendiriyorlar.
Eğitimden alı koyuluyorlar ve yeni yıllarını karartıyorlar.
Hayatının baharından koparılıp töre kurbanı diye derin sulara bırakılan fidanlara ne demeli?