Bir şeyi hayata geçirebilmek için onu iyi anlamış olmak gerekir.Bu hayata geçireceğiniz konu her ne olursa olsun yaptığınız tüm çalışmalarda sonuç sizi istediğiniz kanıya vardırıyor'sa gerisi tefaruattır.Özellikle küçük ilçelerde yerel yönetimlerde en çok gözlemlenen sıkıntılardan biri’de şudur illa birilerinin gölgesi üzerinizde olacak siyaset üstü odaklardır bunlar aslında öyle değil ama siz onları oraya koymuşsunuzdur.Herhangi bir projenin hayata geçirilmesi öncesi ilgili başkan konuyu işin uzmanlarıyla,bilge insanlarıyla tartışır getirisini ve götürüsü araştırır gerekiyorsa risk alır ve inandığı şey bu şura tarafından detayıyla ele alındıktan sonra gereğini yapar,pes etmek mi hayır bu olmamalı özellikle dedim ya küçük ilçelerde şu ne der,felan ne tepki verir endişesi yapılacak olan yatırımlardan bile öncedir,işte bundandır ya bir türlü istenilen kişiyi o koltuğa oturtamamamız,Bu günlerde gündemi meşgul eden bir konuda KUVVETLER AYRILIĞI meselesi,seçilmiş bir başkan başlıca bir kuvvet’tir çünkü halk ona güvenmiş,teveccüh göstermiş ve mazbatasını eline vermiştir,madem hal böyle o koltuk sadece oraya oturmaya hak kazananın hakimiyetin’dedir ve öylede olmalı.
Bir işi yaparken pes etmemeli önüne her türlü engel çıkacaktır,birilerini rahatsız edecektir ama asla pes etmemeli zira işin sonunda halkın hayır duasına almak gibi büyük bir hazine var,hazine diyorum çünkü o dualardır ki paranın yapamadığını yapmaya muktedirdir.Bir örnek vermek istiyorum azim ve başarının sırrı diye bir kitapta okumuştum sanırım şöyleydi hatırladığım kadarıyla.
Bu kişi, 21 yaşında işinde başarısız olmuş, 26 yaşında eşini kaybetmiş, 34 yaşında kongre seçimlerini kaybettikten sonra 45 yaşında tekrar kongre seçimlerini kaybetmiş, bu kadarla da kalmayıp, 47 yaşında başkan yardımcısı seçimlerini kazanamamış ve 45 yaşında senato seçimlerinde de başarılı olamamış. Ama en sonunda 52 yaşında A. B. D. Başkanı seçilmiş. Herhangi biri olarak nitelendirdiğimiz bu kişi ABD Başkanı Abraham Lincoln’dür. O, bu olayları başarısızlık olarak değerlendirseydi sizce başarılı olabilir miydi?
Velhasıl olay şudur,güvendiğiniz bir ekip dürüst,çalışkan ve gerçekten hizmet aşkı daha külelenmemiş, halen kor olan uzman kişiler,istişare,sevgi,saygı ve HAK bu kriterlere sahip olan kişi başkan,başkan adayı her neyse mutlak başarıya ulaşmaması söz konusu bile değildir.Dolayısıyla siyaseten,siyasetin başka departmanında olan (Vekil,ilçe başkanı,il sorumlusu) gibi kişilerce ters düşse bile (ki düşmesi’ni kimse istemez) kendi bildiği,inandığı doğrudan taviz vermemeli çünkü kuvvet dediğimiz kavramın bir köşesinide kendisi oluşturmuş durumda bunu unutanlara hatırlatma gereğini duydum.Yeter’ki yapılacak işin halkın rahatlığını,sağlığını,refahını,huzurunu yerine getirecek konular olsun,çünkü yukarıda saydığımız tüm makamlar halk karşısında ÜST değil AST konumundadır.Arkasına halkın güveni'ni ve desteğini almış kişi’de bu kuvvetler kavramının en güçlü halkasını oluşturur.Selam,Dua ve Saygılarımla.