Nesillerin ve neseblerin çoğalması için en kutsal müesseselerden biri olan evlilik hayatta var olmanın gereklerindendir. Aile mefhumunun oluşması ile insanoğlunun çoğalması semavi dinler ve insanlar arasında önemli derecede yer verilmektedir. Aile içi münasebetler hakkında evli olan insanların az çok tecrübeleri vardır. Tecrübeler yaşanılan hadiselerden dersler çıkartılarak muhabbetlerin şiddete dönüşmesinden sonra elde edilen neticelerdir.
Bizzat yaşanan yada çevreden şahit olduklarımızdan gördüklerimiz, evlilik müessesinin son zamanlarda daha az önemsenen bir kurum haline geldiğini görmekteyiz. ‘’Evleniyoruz Mutluyuz’’ muhabbetinin kısa sürmesinin çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerin içinden bana göre en önemlisi tarafların ailelerinden kaynaklanmaktadır. Bazı aileler kızlarını başgöz etmek için ağaçlara bez bağlayarak, çeşitli kişilerden dua dileyerek, kutsal mekanlarda kurbanlar vaad ederek hatta bizde tabakane denilen kuyunun etrafında dönerek, kısmetlerinin açılması için uzaktan tanıdıklarına haber göndererek gençlerin evlenip yuva sahibi olmalarını isterler. Tüm bunlar mutlu olmaları ve sıcak bir yuva sahibi olmaları içindir.Erkekler için de aynı durum var sayılmaktadır. Nikah işlemleri bittikten sonra bazı kendini bilmezler, şımarık, sabırsız ve bencillik mantığıyla hareket ederek, sevgiyi, fedakarlığı bir kenara bırakıp, evlendiği kişinin Anne Babasını yakınlarını beğenmemeye başlarlar. Kendilerini üstün görerek aralarında yaşadıkları muhabbet, birbirlerine duydukları sevgiyi yok etmeleri için ne kadar enstrüman varsa hepsini çalarlar. Hele bazı sonradan görmeler var ki Allah onlardan uzak eylesin, Görgüsüzler yüzünden torunlarını görmemiş Nineler Dedeler vardır. Evlilikte tarafların haklarını bilmek, en çok önemsenmesi gereken davranışlardan biridir. Ahitleşme neticesinde birbirine söz verenler. Sevinçte ve kederde bir arada olmak ve birbirine yardımcı olmaları gerekirken, ne yazık ki sorumsuzluklar, tatminsiz ihtiraslar yüzünden yuvalar bir anda cazibesini kaybediyor eşler arasında başlayan geçimsizlikler mahkemelerde sonuçlanıyor. En çok ifade edilen ayrılma sebebi “şiddetli geçimsizlik” bu şiddetli geçimsizlik içerisinde, Şiddetli saygısızlık, şiddetli sevgisizlik, şiddetli bencillik, kanaatsizlik, menfaatçilik, aldatmaca, sürekli cahillik, kendini üstün görme, karşıyı insan yerine koymama daha neler neler.
Bu durumları asgariye indirmenin bir arada güzel yaşamanın yolu tarafların birbirlerine saygı göstermelerinden geçer. Büyüklerin taraflı olmaları yerine, her iki tarafı dinleyerek çözüm aramaları daha doğru olur. Bir taraf yalan söyleyerek diğer tarafı karalamaya devam ettiğinde gerektiğinde yaşadıkları çevreden, komşularından araştırarak, elde edilen bilgilerden hareketle yanlışların düzeltilme yoluna gidilmesi, orta yol bulunarak ayrılıklara meydan verilmemelidir. Ayrılıklardan sonra özellikle çocukların psikolojilerinin nasıl olacağını iyi düşünmek gerekmektedir. Öfkeyle kalkıp zararla oturmanın anlamı yoktur.Evliliklerde bazı değerlere önem verimelidir. Manevi hassasiyetle atılan temeller ve o istikamette yürüyen evlilikler kolay kolay yıkılmazlar. Çıkan problemler kör düğüme dönüşmeden çözülebilir ve en azından sorumluluk içerisinde hareket ederek birbirlerinin haklarına saygılı olurlar.
MUHABBETTEN SONRA GELEN ŞİDDET
