Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMustafa IŞILDAK12 EYLÜL, NAMAZDAKİ İMAMI BİLE ŞAŞIRTIRSA? [ Arama ]

12 EYLÜL, NAMAZDAKİ İMAMI BİLE ŞAŞIRTIRSA?
Başlık 12 EYLÜL, NAMAZDAKİ İMAMI BİLE ŞAŞIRTIRSA?
Tarih 22.11.2012
Gönderen Editör

 

12 EYLÜL, NAMAZDAKİ İMAMI BİLE ŞAŞIRTIRSA?

“Hilmi Şahballı ve Adıyaman” başlıklı 16.11.2012 tarihi yazımda “olmaz olasıca” 12 Eylül’ün o denli zararlarının yanında bir de faydasından bahsetmiştim. “Darbe şakşakçılığı” yaptığım sanılmasın.

Sivil toplum hareketleri ve örgütlenmesinin güçlenmesi için dernekçiliğin, şoförler ve diğer meslek odalarının, esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatiflerinin, ticaret ve sanayi odasının kurucularından 90 yaşlarındaki Talat Tankut amcamız, geçen yıl ASU TV’de “Kent ve Tanıklar” programının ikinci bölüm çekiminde 12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili anılarını da anlatmıştı.

Sağlıklı yaşam dilediğimiz Muhterem Talat Amca’nın; “Bir defasında Sıkıyönetim Komutanı teravih namazı kılmak için camiye gelmişti. Komutanın varlığından tedirgin olan imam, farzı 3 defa yanlış kıldırınca 3 defa da yenilemek zorunda kaldı.” anekdotunu duyduğumda sıkıyönetim komutanlarının yarattığı devlet terörü ve travmanın; cami imamlarını dahi etkisi altına aldığını öğrenmiş oldum. Peki; hukukun askıya alındığı, korkunun, endişenin bırakalım resmi kurumlara, vücut kimyası bozulan insanların yatak odalarına kadar girdiği o olağanüstü dönemde ister siyasi, ister adli dava olsun bazı savcı ve hâkimlerin de bu travmanın kapsama alanı dışında kaldığı iddia edilebilir mi?

Gazetelerde yayınlanan yazılarımın arşivi niteliğindeki www.mustafaisildak.com.tr‘den de okunabilen 14.9.2009, 2.2.2010, 10.9.2010, 20.9.2010, 16.9.2011 tarihli yazılar ile bilhassa 12.9.2008, 12.9.2011, 10.8.2012 tarihli yazılarımda belirtildiği üzere yalnızca siyasi davalar değil, birçoğu siyasi saikle hareket eden görevlilerce karakolda imzalatılan ifadelerin aksini iddia eden sanık ve tanıkların hâkimlerce azarlanması bir yana şüphenin sanık aleyhine yorumlanıp hukuk garabeti yaşanarak tesis edilmiş adli mahkûmiyet kararları ile masum insanlar tutuklanıp aileleriyle birlikte mağdur ve perişan edilmedi mi? Şimdiye kadar TBMM’nde; adli sicil ve benzeri konularda siyasi hükümlü ve tutuklular için getirilen iyileştirmeler; sanıklarınca ileri sürülen deliller dahi araştırılıp değerlendirilmeksizin eksik soruşturma ile pisipisine mahkûm edilen o zamanın tüm adli hükümlüleri için de düşünülemez mi? 12 Eylül darbesi, bir çoğu masum bu insanlara da mağduriyet yaşatmadı mı?

Örneğin; Yerel ceza mahkemelerince ilk kararı 12 Eylül 1980 ile sonrasındaki genel seçimlerin yapıldığı 6 Kasım 1983 tarihleri arasında ister siyasi ister adli suçlardan verilmiş bütün mahkûmiyetlerde iç hukuk yollarını tüketmiş olanlara, yargılamanın yenilenmesi için Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuru hakkı tanınamaz mı?  Veya böyle bir durumda Anayasa Mahkemesi iş yükünün çok fazla artabileceği düşünülürse bu kararlar “yok” hükmünde sayılarak “devlet aleyhine tazminat davası açılamaması kaydıyla” da olsa bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılamaz mı?

Bakalım; TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu ve diğer tüm vekiller, devlet teröründen vücut kimyası bozulan imamların farzı şaşırmasına bile sebebiyet verebilen ceberut 12 Eylül yönetiminin, savcı ve yargıçların da şaşırmasına/şaşırtılmasına sebebiyet vereceğini öngörüp kamu vicdanını rahatlatma adına telafisinin yolunu mu bulacak, yoksa bu zararlara gözünü mü kapatacak?

Mustafa Işıldak www.mustafaisildak.com.tr

0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com

 

Oyu Puanı: 0 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 3 (0 Kayıtlı Üye 3 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri