Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıİRFAN KARATAŞNEF'SE UYAN HAK'KA UYMAZ [ Arama ]

NEF'SE UYAN HAK'KA UYMAZ
Başlık NEF'SE UYAN HAK'KA UYMAZ
Tarih 19.11.2012
Gönderen Editör

NEF'SE UYAN HAK'KA UYMAZ



Bazı insanların kıymetinin öldükten sonra anlaşılması ne acıdır değil mi? İnsan ilişkilerinde en iyiyi en güzeli yakalamaya gayret etmek herkesin derdi gayesi değil, herkesin kendisi ve başkaları için istediği bir güzellik değil. Bunları bu incelikleri umursamayan insanlar da var maalesef. Ancak onlara bile iyi davranmamız gerekiyor çünkü iyilikten iyilik doğar demişler.Dünya üzerinde ne kadar kalacağımızı bilmiyoruz. Kaldığımız süre içinde mümkün olduğunca çok insana iyilik ve güzellik yapmamız gerektiğine inanıyorum, Dolayısıyla bazı makamlar'da olanlar ne hikmettir bilinmez ve bunun sırrı,gizemi hala çözülmüş değil oraya gelindiğinde ,gelinilen yer arkamızdakilere vaad edilenler, hep unutulur merak ediyorum doğrusu acaba bu o makamın verdiği bir değişkenlik mi yoksa oraya gelen kişinin zayıflığı mı?
Eminim bu konuda çoğunuz muzdaripsinizdir nasıl mı? Elimizde yokken adeta iyilik meleği oluruz ve başlarız söze bana piyango çıksa o paranın şu kısmını fakirlere dağıtırım,sonra bir cami yaparım ihtiyacı olanların yardımına koşarım yada ben seçilirsem eğer diğerleri gibi yapmam her ortama girerim eskisi gibi arkadaşlarımın yanında olurum kimin ne sıkıntısı varsa hemen gideririm vesaire vesaire devam eder gider hiç biri olmaz halbuki,iyide bunun bir nedeni olmalı nedir bunun sebebi acaba makam,mevki,rütbe gibi yerler sebebini ilmin,hukuk'un,dinin,adet,örf gbi değerlerimizin bile çözemediği,anlam veremediği,açıklıyamadığı bu sır 21. yüzyıl dünyamızda farklı alemlerin bir gizemi mi? (Biliyorum okurken bile yahu bu adam ne diyor) diyorsunuzdur tamam farklı alemlerin,bilinmeyen cisimlerin parmağı yoksa ne peki? Bu arada bir makama gelen kişi adı gibi o makamların gelip geçeci olduğunu'da bildiği halde bunu yapması yani herşeyin bir gün eskisi gibi olacağını bildiği halde yükseklerdeyken aşağıdakilerle hiç ilgilenmeyip daima o yükseklerdeki rüzgarla dans etmesinin bir gün biteceğini ve yine aşağıdakilerle yaşamını devam ettireceğini adı gibi bildiği halde peki sebep ne olabilir? Hani bir söz vardır, En tepedekiler,aşağıdakiler kadar emniyette değildir diye.Oysa hayır için,yardım için güzellik için yarınlar için bir şeyler yapmalı,hoş bir seda ile anılmalı ve en sonunda başını yastığa koyduğunda vicdanen rahat olmalı diye düşünüyorum,ama bu hiç böyle olmuyor umutsuzmuyum hayır elbette makam ve mevkilerin gelip geçici olduğunu görecek birileri vardır olacaktır en azından öyle ümit ediyorum,etmek istiyorum. Çevremizde çok kıymetli olan ancak bizlerin kıymetini anlayamadığımız, takdir edemediğimiz insanlar mutlaka vardır, bizlere düşen onların kıymetlerini anlamaya çalışmaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki; bizler bazı insanların kıymetini çok iyi takdir edemeyiz çünkü onlar gerçekten çok kıymetli insanlardır,yok demiyorum ve o iyi insanlarla artık karşılaşmak istiyor(uz),kişiler makamlardan güç değil o makamlara güç vermeli diye düşünüyorum,ayrıca o makamlara geldiklerinde sürekli nefisleriyle mücadele içinde olmalılar zira nefis kişinin en büyük düşmanı Allah korusun ahiretini bile tehlikeye alacak kadar güçlü ve sinsi bir düşman,unutmayalım ki ''Kibirli olanlar bizden değildir '' buyuruyor dinimiz peki ''Bizden'' olmayanın hali nice olur? nereye gider? kimdem medet umar? o nedenle Allah korusun bu makamlar ve mevkiler bizlere çok ama çok hayır hasanat yapma imkanı verirken böylesi tehlikelerinde olacağını göz ardı etmemeliyiz.Düşünün arkanızdan övgüyle,hayırla hoş bir sedayla bahsediliyor Allah ondan razı olsun deniliyor ne büyük bir güzellik,mutluluk,huzur değil mi? Birde tam tersini düşünelim Oralara gitti bizi unuttu,şu işimi halledebilirdi ama ilgilenmedi ,yazıklar olsun denildiğini düşünelim ne kadar kötü Allah kimsenin ardından bunları dedirtmesin.
Makamlar yükseldikçe kişi daha mütevazi daha alçak gönüllü olmalı,kim olduğunu,nerden geldiğini,tekrar nereye döneceğini unutmamalı,kabul ediyorum çıkıp çarşıda Ömer bin Hattap gibi un çuvalı taşısın demiyorum ama en azından nefsiylede mücadele etmeli.Cihan padişahı Süleymanın bir anektoduyla yazımı bitirmek istiyorum,hani bir gün vezirlerine ''Ben öldüğümde mezara gidene kadar sağ elimi tabuttan sarkıtın'' diye bir talimat verir,sadrazamları,vezirleri merak eder nedenini sorarlar cihan padişanın verdiği cevap çok manidardır,Halkım görsün ki ben Kanuni Sultan Süleyman bile hak'ka giderken elim boş gidiyorum.Hazır ondan bahsetmişken Allah onada rahmet etsin diyor tüm okuyuculara sevgi,saygı ve muhametlerimi sunuyorum,

Saygılarımla.

 

Oyu Puanı: 6 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 4 (0 Kayıtlı Üye 4 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri