Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıFahrettin ÇELİKHÜSEYİN ÖZTÜRK İLE BİR GÜN [ Arama ]

HÜSEYİN ÖZTÜRK İLE BİR GÜN
Başlık HÜSEYİN ÖZTÜRK İLE BİR GÜN
Tarih 10.06.2009
Gönderen Editör

HÜSEYİN ÖZTÜRK İLE BİR GÜN

 

 

 

           Pazar günü kafamda yoğun bir program vardı. GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanımız Z. Abidin Kıymaz beni arayıp Vakit Gazetesi yazarlarından Sayın Hüseyin Öztürk ile birlikte Samsat’ta bulunan Sahabe Safvan bin Muattal türbesini ziyarete gelip gelemeyeceğimi sorduğunda kafamdaki bütün programımı unutup kabul ettim.

 

           Birkaç saat usta bir yazarla birlikte olmak, uzun uzun sohbet etmek, rutin yaşantısını tahlil etmenin benim için bir fırsat ve şans olduğunu düşündüm.

 

 

          Yolculuğumuz karayolu yapım çalışmasındaki olumsuzlukları konuşmakla geçti. Gerçekten yol berbattı. Bir Adıyamanlı olarak böyle bir olumsuzluk için Öztürk karşısında sıkıldım. Allah’tan Kıymaz’ın hız kolikliği yolculuğun erken bitmesine vesile oldu.

 

            Neredeyse her hafta ziyaret ettiğim Sahabe kabrinden biraz daha farklı olarak feyiz aldım Öztürk ile birlikte o mekânı ziyaret etmekten. Öztürk, Sahabe hakkında bildiklerini anlattı yol boyunca, bende bildiklerimi. Derin bir saygı içerisinde olduğunu hissetmek hiç zor olmadı. Kendisinin de bu konuyu daha önce yazdığını ve bundan sonra da yazacağını belirterek, bizimde üstümüze düşen görevi yapmamızı istedi.

 

 

           Kâhta’nın bir köyüne gitmek istediğini söyledi Hüseyin abi. Bu köy eski adıyla Keftire, yeni adıyla Bulut isimli bir köy. Merak ediyordum doğrusu; ta İstanbul’da yaşayan ulusal bir gazetenin yazarı böyle bir köye niye gider diye.

 

           Köye gidip sarımsaklı pilav yiyeceğiz dedi Sayın Öztürk. Pilavın bahane olduğunu tahmin ettim tabi ki. Çünkü istese Adıyaman’da da Samsat’ta da pilav ikram edebilirdik.

 

 

            Köye vardığımızda bir yakınları gelmiş gibi Hüseyin Öztürk’ü karşıladılar. Daha öncede bu köye gelmiş, Pilot Dayı diye bir yaşlı amcayla karşılaşmış, bu amcayı köşesinde yazmış meğer. Pilot dayının hazırlamış olduğu tavuklu sarımsaklı pilavı afiyetle yedik. Buradan da Öztürk’ün vefalılığını öğrenmiş oldum.

 

             Bu arada köyde ilgimi çeken bazı konular oldu. Bizde teknik adamlar modern tarım için boğaz patlatır ama çiftçilerimiz bildiklerini okurken, bu köyde bir ziraat mühendisinin maaşını kendileri vererek, hizmet satın alıyorlar. Açık sistem hayvan besliyorlar. Yüksek sistem bağcılık yapıyorlar, sulu tarım yapıyorlar. Buna ön ayak olanın ise köyde oturmayan Sait Özadalı isimli bir girişimcinin olduğunu öğrendim. Kendisini ve köyde yaşayan diğer vatandaşları tebrik ediyorum.

 

 

            Daha sonra Kâhta ilçesine geldik. Gazeteci Hacı Bozkurt’a misafir olduk. Öztürk sanki bir Kâhtalı gibiydi. Belediye Başkanı Yusuf Turanlı, Sırrı Turanlı, Mustafa Şahin ziyarete gelenlerden sadece bir kaçıydı. Sırrı Turanlı’nın yoğun ısrarı ile çaresiz akşam yemeğine kaldık.

 

           Öztürk, Sırrı Turanlı’ya “ağa” diye hitap ederek onu çileden çıkardı ve esprilere boğulduk. Meğerse Sayın Turanlı kendisine “ağa” denmesinden rahatsız oluyormuş.

 

 

          Sonuçta berbat yoldan yine Sayın Kıymaz’ın hız merakı ile kısa sürede kurtularak Adıyaman’a vardığımızda akşam olmuştu.

 

          Kendimce dersler almıştım bu birliktelikten. Bir yazar masa başına geçip yazı yazamazmış. Öyle yapınca belli bir süre sonra tıkanıp kalır. Gezip görmeli, hayatı yerinde görmeli ve yaşayarak yazmalı.

 

 

           Bir yazar vefalı olmalıymış. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği insanlarla irtibatını kesmemeli, zaman zaman onları ziyaret etmeli, helalleşmeli.

 

          Bir yazar bulunduğu ortamı iyi tahlil etmeli, hitabını, duruşunu, tavırlarını ona göre ayarlamalı. Sabırlı olmalı, meşaketten erinmemeli.

 

 

           Bir yazar kültür seviyesi ne olursa olsun, etnik kökeni ne olursa olsun, konuştuğu dil ne olursa olsun her insana, insan gözüyle bakmalı ama kendi kimliğinden, inancından asla taviz vermemeli.

 

           Bir yazar en az bir Hüseyin Öztürk olabilmeli…

 

 

Fahrettin ÇELİK

 

 

 

       

Oyu Puanı: 27 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 7 (0 Kayıtlı Üye 7 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri