Vatandaş sandıkta üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyince siyaset kurumu gerçekten laçka hale geliyor.
Siyasetçi de üzerine düşen sorumluluğun hakkını taşımayınca zemin toz dumandan geçilmiyor.
Bürokrasi asıl faaliyet alanını bırakıp siyasete meyledince ortam geriliyor.
Herkesher kurum asli vazifelerini yapmak üzere görevinin başına dönmeli ki toplumsal memnuniyet sağlanabilsin.
Seçime birkaç gün kala ülkemizdeki siyasi gelişmeleri yakından ve endişe ile izlemekteyiz. Bizleri endişeye sevk eden nedenlerin başında siyasi aktörlerin, halkımızı oyuncak gibi kullanma arzuları.
Ergenekon’un ve derin devletin bu coğrafyada yıllardan beri sergilediği zulüm politikalarını kullanarak popülaritelerini artırmak için çok güçlü argümanlar kullanıyorlar.
Ancak gözden kaçırdığı noktalar da var.
Bu coğrafyada Ergenekon ve derin devlet işbirliğinin verdiği zarar kadar, köy basan, minübüs tarayan, öğretmen şehit eden, esnafa kepenk kapattıran, yol, su hizmeti için çalışan kamu araçlarını yakıp, çalışanları şehit eden veya kaçıran bir zihniyetin varlığını bu halk unutmaz, unutamaz.
Yoksa bu gençler, gelecek zaman diliminde eski ülkücülerin dediği gibi “Bizleri kullandılar, boş yere gençliğimizi, geleceğimizi kararttık” söylemlerini pişmanlık ve mahcubiyet duyguları içerisinde söylemiş olacaklardır.
Sağlık sektöründeki uygulamaları, eğitim alanında yapılan yatırımları, ulaşımdaki harikulade çalışmaları, kişi hak ve özgürlükler noktasında atılan adımları halka net bir şekilde ifade etmeleri gerekmektedir.
Bu alt yapı çalışmalarının yanı sıra din ve inanç hürriyeti noktasındaki gelişmeler de izah edilmeli.
Ama gerçekler ortadadır.
Bazı kesimler bedel ödeyerek bu hakları elde ettik dese bile unutulmaması gereken unsur şu AKP iktidarının kuruluş felsefesinin temelinde yatan gerekçelerle bu iyileştirici düzenlemeler yapılmıştır.
Bence AK Partili siyasetçiler bu argümanlar üzerinden siyasetlerini devam ettirebilirse, halkın anlayışına yaklaşabileceklerdir.
Bürokratik yöneticiler basiretli olmak ve gereken hassasiyeti göstermek zorundadır.
Yoksa halkın veya belirli bir kitlenin tepkisini alıp, maksadın aksi ile muamele görebilirler. Siz, ne kadar da bu niyetim yoktu ve onun için yapmadım deyin, bunu izah edemez ve makamınızı ve devletin şefkatli yüzünü zan altında bırakırsınız.