Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMustafa IŞILDAKBaharla Gelen Haşir (Ö.S.DİRİLME) [ Arama ]

Baharla Gelen Haşir (Ö.S.DİRİLME)
Başlık Baharla Gelen Haşir (Ö.S.DİRİLME)
Tarih 03.08.2012
Gönderen Editör

 

 Baharla Gelen Haşir  (Ö.S.DİRİLME)  Hakikati-1

 

Öldükten sonra dirilme olmadığı iddiaları cılız da olsa maalesef halen mevcut. İşte, sağ olsun Ankara’da yeni tanıştığım bir dostum, bu iddianın yanlışlarını bilimsel yönden 5 madde halinde irdeleyen internet kaynaklı güzel bir yazı göndermiş. Aşağıda birlikte okuyalım;   

 

“İmanın altı tane esası vardır. Bunlardan birisi de, Haşire yani öldükten sonra tekrar dirileceğimize inanmaktır. Mümin olan bir kimse Kuran’ın bu hükmüne amenna der ve hiç tereddütsüz inanır. Çünkü inandığı Allah bunu yapmaya kadirdir. Fakat Hz. Âdem zamanından günümüze kadar birçok kimseler öldükten sonra dirilmeye inanmamış, şüphe ve acabalar içinde kalmışlardır. Bunun bir örneği Peygamberimiz zamanında yaşanmıştır.

Öldükten sonra dirilmeyi anlatan ve ahrete inanmayı gerekli kılan ayetler nazil olmaya başlayınca o zamanın müşrikleri bu meseleyi akıllarıyla anlayamadıkları için itiraz etmişler ve Peygamberimize kurumuş ve çürümüş bir kemiği göstererek "Bu kurumuş ve çürümüş kemiği kim diriltecek." dediler. Müşriklerin bu sualine karşılık olarak Kuran’ın 36. süresi olan Yasin süresinin 78 ve 79. ayetleriyle cevap verildi. Bu ayetlerin ışığı altında Kuran müşriklere ve ahrete inanmayanlara nasıl bir cevap vermiş ona bakalım:

 Birincisi... Her şeyi aklıyla halledeceklerini zannedenlere şöyle diyor... Akıl, Kuran'ın hakikatlerini anlamak içindir. Fakat tek başına yeterli değildir. Nasıl ki göz görmek içindir. Görmek için verilen göz ışıkla bakmasa tek başına görmüyor. Veya yeterli olmuyor. Işıkla bakan göz istenen neticeyi veriyor. Aynen öyle de. Eğer aklımız Kuran’ın ışığı ile bakarsa anlamayacağı ve idrak edemeyeceği bir şey kalmaz. Kuran’ın verdiği ve gösterdiği örneklerle Kuran'ı hakikatlerin akla, mantığa ve ilmi gerçeklere gayet uygun olduğunu görür. Eğer aklımız Kuran’ın ve imanın nuruyla kâinata ve varlıklara bakmasa o zaman birçok hakikati anlayamaz. Olayların hikmet ve güzelliğini göremez. Öyle ise Kuran'ı meseleleri sadece akılla anlama tarafına gitmemeliyiz. Aklımızı mutlaka vahyin ışığıyla beraber kullanmalıyız.

İkincisi... Kurumuş kemikleri kim diriltecek diyenlere Rabbimiz Kuran’da "Ey Habibim sen de ki... O kuru kemikleri yoktan kim var edip onlara hayatı kim vermişse yine o diriltecek " diye cevap veriyor. Bu cevaptan şunu anlıyoruz. Bir işin ustası olan, yaptığı bir işi yeniden yapabilir. Bozulanı tekrar onarabilir. Mesela, bir terzi diktiği bir elbiseyi sökerek yeniden dikebilir.

Bir saat ustası bozulan bir saati tekrar onarabilir. Bir marangoz kırılan bir mobilyanın yenisini yapabilir. Bunlar için bir defa yaptı, bir daha yapamaz diyemeyiz. Çünkü işleri o şeyleri yapmak olduğu için bozulanı yapmak veya kırılanı onarmak onlar için zor değildir. Aynen öyle de bütün kâinatı ve varlıkları yoktan var eden, onlara hayat veren ve her zamanda yeni canlıları yaratarak dünyaya gönderen bir Kudret ve Hikmet sahibi olan için çürümüş kemiklere yeniden hayat vermek zor değildir. Düşünün ki şu anda yaşayan canlılar 150 sene sonra hepsi ölmüş olacak ve onların yerine şu anda olmayanlar yaratılmış olacak. İşte şu anda hayatta olmayanları zamanı gelince kim yaratıyorsa, kurumuş ve çürümüş kemikleri de o yaratacak….”

Yerimiz itibariyle yazımıza şimdilik virgül koyuyoruz. Noktayı ise yarın koyacağız inşallah…

 

 

 

Baharla Gelen Haşir  (Ö.S.DİRİLME)  Hakikati-2

 

Öldükten sonra dirileceğimizi bilimsel yönden irdeleyen, Ankara’daki bir dostumun gönderdiği internet kaynaklı dünkü yazıyı bugün noktalıyoruz:

 

Üçüncüsü... Kuran insanın ilk yaradılışını nazara vererek der: "Sizi anne karnında bir damla sudan, kan pıhtısına. Kan pıhtısını et parçasına ve o et parçasını insan şekline nasıl getirdiğimizi görmüyor musunuz?" İşte sizi bir damla sudan yaratan kim ise; öldükten sonra da sizi ihya edip diriltecek olan yine odur. Bunu düşünerek neden kıyas etmiyorsunuz. Sizin ikinci yaradılışınız, birinci yaradılışınızdan daha kolaydır. Çünkü bir şeyi ilk defa yapmak zordur.

Aynı şeyi devamlı yapana yaptığı iş zor gelmez. Zaten Allahın Kudreti zati olduğu için, O kudrete nispeten bir de bin de birdir. Bir haftada yeryüzünü yeniden ihya etmesi gibi… Bir damla suyu insanın binlerce aza, organ ve uzuvlarına dönüştüren bir Kudret sahibine, bizleri yeniden hayata getirmek zor değildir. Madem vaat etmiş elbette yapacaktır.

Dördüncüsü... Kuran kışın ölmüş ve kurumuş yeryüzünün bahar mevsiminde yeniden ihya edilmesini nazarımıza vererek der: "Kışın kuru kemikler gibi olan ağaçların baharda yeniden dirildiğini görmüyor musunuz?" Neden bunu kendinizin ihyası içinde kıyas etmeyerek inkâra sapıyorsunuz? Elbette koca yer yüzünü ihya eden sizi de ihya etmeye kadirdir der. Özellikle Yasin suresinin son ayetlerinde bu hakikat bizlere bildirilmekte ve şöyle denmektedir. Kışın ölmüş ve kurumuş olan yeryüzünü, özellikle kuru kemik gibi kalan ağaçları, kış uykusuna yatan canlıların bahardaki yeniden uyanışını ve yaradılışını görüyorsunuz. İşte sizin de öldükten sonra yeniden yaradılışınız öyle olacaktır. Yer altına atılan tohumları orda çürütmeyerek, onları yer üstüne çıkararak onlara yeni bir hayat veren Kudret elbette sizlere de yeni bir hayat verecek ve sizleri Huzur-u Kibriyasına getirecek ve size dünya hayatının hesabını soracaktır.

Beşincisi... Size bu kadar nimet veren Zat-ı Zülcelâl sizi başıboş bırakmaz ki... Kabre girip de kalmamak üzere orada yatasınız. Evet, insan küçücük bahçesine ektiği mahsulâtını yetiştirip sonra da toplayarak çöpe atmaz. Bir terzi özenle diktiği bir elbiseyi götürüp pisliklerin içine atmaz.

Bir fabrika sahibi üretilmesi için milyonları harcayarak ürettiği bir ürünü götürüp denize dökerek bütün sermayesini zayi etmez. Bir kimse senelerce okuyup emek vererek aldığı diplomasını yırtarak gidip dağda çobanlık yapmaz. Aynen öyle de… Güneşi bizim için doğurup batıran, semadan bizim için suyu indiren, yerden ve ağaçların içinden bizim için en latif ve en güzel sebze ve meyveleri çıkaran, zehirli bir böcek olan arıdan bize balı yediren, elsiz bir böceğin eliyle bize en yumuşak kumaşı giydiren, dağları, denizleri ve tüm canlıları bizim hizmetimize veren ve biz insanlara en çok kıymet ve değer veren bir Zat-ı Zülcelâl bizi ölümle hiçliğe mahkûm eder mi?

Bütün Hikmetlerini zayi ve abes yapar mı? Bütün Peygamberleri ve semavi kitaplarla bildirdiği ahreti getirmemekle hâşâ yalancı olur mu? Bunun için "Ey insanlar siz kabre girip de oradan kalkmak istemeseniz de; sizi yaratan ve size bu kadar nimet ve kıymet veren Rabbiniz sizi kabirde kalkmamak üzere orda bırakmayacak. Sizi tekrar ihya edecek, huzuruna celp ederek hayatın hesabını soracak ve ya mükâfat veya mücazat ile mukabele edecektir."

Demek ölüm bir son değil, bir başlangıçtır. Huzur-u İlahi’ye gidiştir. Ebedi saadete bir davettir. Vatan-ı asliyemize dönüştür. Bu dönüşe hazırlık yapmamız gereklidir. Zira Peygamberimiz bize hitaben: " Hazırlanınız. Başka daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki, bu memleket ona nispeten bir zindan hükmündedir. Kuran’ı dinleyip O’nun emirlerine itaat ederseniz merhamet ve ihsanlarına mazhar olacaksınız. Yoksa isyan edip dinlemezseniz, müthiş zindanlara atılacaksınız."diyor.

Evet, geceden sonra gündüzün, kıştan sonra baharın gelmesi katiyetinde, dünyadan sonra da ahret gelecektir. Allahın vadi gerçek olacak.  İnsanlar ameline göre ya cennete veya cehenneme gidecektir. Rabbim bizleri cennetine gidenlerden eylesin.

Âmin... Âmin... Âmin…”

Yazı burada bitiyor. Eh… Ne diyelim? Önce Âmin kelimesini tekrar edelim, sonra da yazıyı gönderen Ankara’daki dostumuza teşekkür edelim…

 

Mustafa Işıldak www.mustafaisildak.com.tr

0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com

 

Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 21 (0 Kayıtlı Üye 21 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri