Zaman; çeyrek asırdır ülke gündemini okuyucusuna taşıyan, haberle yorumu birbirinden ayıran, Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın haftanın Pazartesi günlerinde çoğunlukla basının tarafsızlığı, objektifliği ve etiği konusundaki makaleleri ve farklı dünya görüşüne sahip yazarlarıyla göz dolduran bir gazete…
Lakin 20 Mayıs 2012 Pazar ekinde yer alan Tatil sayfasındaki Güneydoğu Anadolu Bölgesi bölümünü okuyunca şaşırdım. Şaşkınlığımı telefonla aradığım gazetenin yerel yetkilileriyle paylaştım ve ayrıca gazetenin okur hattına da ilettim...
Adıyaman Duruş Gazetesinin 22 Mayıs 2012 tarihli nüshasına baktığımda aynı şaşkınlığın manşet haber olarak verildiğine rastladım. Şaşkınlık konusu haberin içeriği nedir, diye soracağınızdan hemen söyleyeyim:
Ülkemizin yedi bölgesindeki tarihi ve turistik yerler sayılmış, bu arada Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki birçok ilden bahsedilmiş ise de içerisinde ülkedeki kabri sahih iki Sahabeden Safvan Bin Muattal ve dünyanın 7 harikasından hemen sonra gelen Nemrut Dağı ile yüz yıldan beri bölgeye hitap Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi’nin bulunduğu bir barış vehoşgörü kenti olan Adıyaman’dan bahsedilmemiş. Buna karşın, örneğin komşumuz Şanlıurfa’daki Hz. İbrahim’in makamı, Balıklıgöl, Hz. Eyyup’un sabır makamı, suyu ve kuyusu ve Göbeklitepe kalıntılarından bahsedilmiş…
Bu ayrımcılığın muhtemel nedenlerine gelince; Birincisi Muhterem Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün geçen haftalardaki Adıyaman “uğrağında” bu saydığımız değerlerden hiç birini ziyaret etmemiş/edememiş/ettirilmemiş olması,
İkincisi teşvik paketine göre 6. Bölgedeki Şanlıurfa’nın da tanınıp kalkınarak, sözüm ona daha kalkınmış olan 5. Bölgedeki Adıyaman seviyesine(!) ulaşması için pozitif ayrımcılık yapılmış olması…
Üçüncüsü Adıyaman milletvekilleri arasında Faruk Çelik gibi bir bakanın bulunmayışı…
Haritadaki turistik değerlerden Nemrut heykelinin bulunduğu il adının, diğerlerinin aksine metin içerisinde yer almamış olması i ise ayrıca dikkat çeken bir husus…
Adıyaman’ın caddelerine “Turizm Kenti Adıyaman” yazılı flamalar asmak, Turizm Hamlesi adı altında paneller düzenleyip konuşmak, bunun haberleştirilmesiyle yetinmek, tanıtımımız yok diye dövünmek kendi kendimizi avutmaktan başka işe yaramaz. Şair Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz…” dediği gibi asıl işe yarayacak olan konuşulanı yapmak, uygulamaktır. Gerisi havanda su dövmektir. Koca il merkezinde bin kişiye hitap eden kilisemizin birkaç yerde yön levhası var, ama maalesef iki yıldan beri söylendiği halde yüz binlerce kişiye hitap eden Sahabe’mizin hala bir yön levhası yok… Maharet tanıtım adına kendimizi tanıtmak değil, kültür ve inanç turizm değerlerimizi tanıtmaktır. Muhterem Cumhurbaşkanımızın ilimize gelişini duyurmak için birkaç günlüğüne büyük boy afiş yaptıranlar, bayram, seyranı kutlama adına vatandaş kesesinden binlerce lira harcayarak büyük boy resimlerini günlerce bilboardlara astıranlar Sahabe için tanıtım afişi niçin yaptırmıyorlar?
Cumhurbaşkanımızın Sahabe’yi ziyaret edemeyişinin üzerine, bu haberle tuz biber eken Zaman’ın ilimizdeki abone sayısının beş bini geçtiği de düşünülerek aynı Pazar ekinin Tatil sayfasında yayınlayacağı yeni haberlerle en uygun zamanda bu noksanı TELAFİ edeceğini umuyorum.
Ve hele bakalım caddelere Turizm Kenti Adıyaman flamaları asanlar, Turizm Hamlesi paneli düzenleyenler, bir milyon okuyucusu olan bir gazetedeki Adıyaman açısından bu tür “ölü” haberler karşısında nasıl bir “Hamle” yapacak?
CUMHURBAŞKANI ZİYARET İ VE ZAMAN
