Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞSAHABENİN FAZİLETİ [ Arama ]

SAHABENİN FAZİLETİ
Başlık SAHABENİN FAZİLETİ
Tarih 14.04.2012
Gönderen Editör

SAHABENİN FAZİLETİ

 

            Tek bir ana babadan olmaları hasebiyle, Allah (cc) nezdinde tüm insanlar eşittir. Tarihi süreç içinde insanları farklı sınıflara ayıran sistemler ortaya çıksa ve Ortaçağ Avrupa’sı ile Orta Asya coğrafyasında hüküm süren kast sistemi insanları kesin sınırlarla birbirinden ayırsa bile, insanlar arasında suni ayrılıklara sebebiyet veren bu tür beşeri sistemlerin Allah (cc)’ın yanında hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur.

 

            “Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve üstün olanınız, o’dan en çok korkanınızdır (takva sahibi olanınızdır)” ayetinde zikredildiği gibi Allah indinde üstünlük kıstasının yalnız ve yalnız takva olduğu anlaşılmaktadır.

 

            Dini hayatı yaşama ve Allah’tan korkma hususunda, şüphesiz ki peygamberler başı çekmektedirler. Dolayısıyla takva ölçüsüne göre fazilet bakımından insanların en üstün olanları; başta peygamberimiz (sas) olmak üzere, peygamberlerdir. Çünkü direkt Allah (cc)’la irtibatı olan ve vahye mazhar olan peygamberler takva konusunda insanlığın zirve noktasını teşkil etmektedirler.

 

            Peygamberlerden sonra fazilet bakımından sırasıyla sahabeler, evliya ve şehitler gelmektedir. Allah yanında fazilet bakımından üstünlük ölçüsü takva (Allah’tan gereği gibi korkma) olmakla birlikte, burada sahabeler açısından ayrıcalıklı bir durum söz konusudur. Her ne kadar takva konusunda sahabelere yetişmek mümkün değilse de, takvadan daha çok sahabeleri asıl üstün kılan sahabe olma vasıflarıdır.

 

            Kelime olarak; arkadaş, dost, sahip anlamına gelen sahabe, ıstılahi olarak; Peygamber Efendimiz (sas) zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi (sas) görerek ona inanmış olan kişilere denmektedir. Peygamberimiz (sas)’in; “Ashabım gökteki yıldızlar gibidirler. Onların hangisine uyarsanız hidayeti, yani doğru yolu bulursunuz.” Hadisinde geçtiği üzere sahabenin üstünlüğü bizzat Peygamberimiz (sas) tarafından vurgulanmıştır.

 

            Şu kadar var ki, bu üstünlüğün sahabenin kendisinden değil, asıl Peygamberimiz (sas)’den geldiğini bilmek gerekiyor. Bu kutlu insanlar, her dem huzur-u risalet penahiye dehalet etmeleri ve vahyi kaynağından yudumlamaları sebebiyle peygamberlerden sonra fazilet bakımından insanların en üstünü olmayı hak etmişlerdir.

 

            Sahabenin farkını anlamak için bir iki hususa değinmekte fayda mülahaza ediyorum:  Peygamber Efendimiz (sas)’i ziyaret etmek için anasından izin alıp memleketi Yemen’den yola çakarak Medine’ye varıp, anasının emri dışına çıkmamak için Peygamberimizi görmeden geri dönecek kadar İslam dersi almış ve Peygamberimiz (sas)’in özel övgüsüne mazhar olmuş Veysel Karani’nin; Allah’ın aslanı Hz.Hamza’yı şehit ederek, Peygamberimiz (sas)’in yüreğine kor düşüren ve Müslümanları müşkül durumda bırakan Hz. Vahşi’nin bile derecesine yetişmesi mümkün değildir.

 

            Keza, dört halifeden sonra gelen halifeler içinden adaletli yönetimi ile ikinci Ömer olarak anılan, liyakat ve sahip olduğu takva sebebi ile beşinci halife olarak yad edilmeyi hak eden Ömer b. Abdulaziz’in; Hz.Ali’ye biat etmeyerek, ümmet arasındaki ihtilafın fitilini ateşleyen ve meşru hilafeti tanımayıp, kendi halifeliğini ilan etmek suretiyle halifeliğin saltana dönüşerek dünyevileşmesinin kapısını aralayan Hz. Muayive’nin derecesine ulaşması da imkânsızdır.

 

            İşte bu kutsiyete sahip zatlardan birisi de Samsat İlçemizde medfun bulunmaktadır. Zamanında İslamı tanıtmak ve yaymak amacıyla dünyanın dört bir yanına hicret ederek, gittikleri yerlerde şehit olup oralarda defnedilen birçok sahabi gibi Safvan b. Muattal (r.a) da Samsat-Taşkuyu köyünün üst tarafındaki mezarlığa defnedilmiş bulunuyor.

 

            Safvan b. Muattal (r.a), aynı zamanda İfk hadisesinde adı geçen sahabidir. Bilindiği gibi bu olay, İslam tarihinin ilk döneminde, İslamiyet’in önüne kesmek amacıyla münafıklarca tezgâhlanan büyük bir komplo olarak tarihteki yerini almıştır. Günlerce, haftalarca Peygamberimiz (sas)’i büyük üzüntüye gark eden ve Müslümanları dilgir eden bu olayla ilgili ancak ayetin inmesi ile Hz. Aişe (r.a) validemizin masumiyeti tescillenirken, münafıkların iftira kampanyasının da önü kesilmiş oldu.

 

            Böyle kutlu bir misafirin Samsat’ta bulunması bizim açımızdan büyük bir şans ve bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatı yeterince değerlendirmek için, bize düşen, gerektiği şekilde ev sahipliği yapmaktır. Gereği gibi ev sahipliği yapmanın yolu ise yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilere rahat bir ortam sağlamaktan geçmektedir. Yapacağımız ev sahipliği ölçüsünde maddi ve manevi fayda sağlamamız mümkün olacaktır.

 

            Son senelerdeki tanıtıma paralel olarak inanç turizmi kapsamında Kutlu Doğum etkinliklerine her sene on binlerce insan katılırken, diğer kutsal gün ve gecelerde de söz konusu mekân sürekli ziyaretçi akınına uğramaktadır. Anılan etkinliğin ilçenin tanıtımına yaptığı katkıdan başka, senenin belli günlerinde insanların bir mekânda toplanmalarının sonucu olarak yapılan ticaret ve alışverişin ilçemize kazandırdığı maddi kazanç da işin cabasıdır.

 

            Öte yandan peygamber ashabını ağırlamanın manevi kazancı ise, ”Bir yerde ölen ashabımdan hiç birisi yoktur ki, kıyamet günü oranın ahalisine bir nur ve onlara(cennete sevkte) bir rehber olmasın.” hadisinde zikredildiği gibi her türlü maddi kazancın fevkindedir.

 

            Allah (cc), ahirette bizleri Hz.Muhammed (sas)’in şefaatinden mahrum bırakmasın, Samsat’ta medfun bulunan kutlu zatı (Safvan b. Muattal) da, hadiste zikredildiği gibi, bizlere rehber kılsın! 

Oyu Puanı: 37 - Ortalama: 4.38

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri