Adıyaman Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Abuzer Aslantürk’ün Adıyaman Üniversitesi bünyesinde Hukuk Fakültesi açılmasına yetkili makamlarca izin verildiği takdirde binasının kooperatifçe yaptırılacağı taahhüdünden hareketle konuyu 21.2.2012 tarihli yazımızda irdelemiştik. Üniversite senatosunun 21.3.2012 tarih 8/1 sayılı kararıyla olumlu bulunarak YÖK’e teklifine karar verildiğini öğrenince de sevindik. Bunu ifade etmekle, çorbada bizim de tuzumuz olmasaydı bu yemek pişmezdi(gerçi daha tam pişmedi ya!) iddiasında bulunacak değiliz, lakin düşünce ve ifade özgürlüğünün bulunduğu Türkiye’mizde sıfat ve makamı ne olursa olsun yöneticilerin, kamu hizmetleri ile ilgili basın dâhil tüm kamuoyundan gelebilecek görüş, öneri ve yapıcı eleştirileri içselleştirmeleri asıldır. Öneride bulunanlar, akademik kariyeri olmayan binde 999’luk bölümde olsa bile!
Evet… Konu şimdi Yüksek Öğretim Kurulu(YÖK)’nun gündemine gelecek. Lakin bazı çevreler nedense YÖK’ün; ülkede yeterli öğretim üyesi olmamasını gerekçe göstererek teklifi ret edeceğini söylüyor… Bu şekilde belki de bilmeden aynı YÖK’ün,özel vakıf üniversitesi olan Gaziantep’teki Gazikent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne 2011–2012 öğretim yılı için izin verdiğini göz ardı ediliyor. Hem de bu ilde açılan hukuk fakültesi sayısı üçe ulaşmasına karşın… Adama sormazlar mı, öğretim üyesi bir yıl önce vardı da, şimdi mi yok oldu? Özel üniversite için evet diyen YÖK’ün, sıra kamu üniversitesine gelince “hayır” demesi için vicdanen daha inandırıcı gerekçe ortaya koyması gerekmez mi?
Öte yandan bina inşaatının yaklaşık 2–3 yıl sürebileceği düşünüldüğünde bu süreçte hiç mi öğretim üyesi yetişmeyecek? Asistanlar asistan, doçentler doçent olarak mı kalacak, profesörler emekli mi olacak, kısaca akademik yükselmeler terk mi edilecek?
Hem, Gaziantep’e üç hukuk fakültesini “hak” gören YÖK, Adıyaman’a bir fakülte için “yok” mu diyecek?
Kaldı ki, Adıyaman’ın yerini batının doğusunda, doğunun da batısında oluşundan övünç duymamızın yanında hukuk fakültesi açılması halinde doğudaki öğrenciler Adıyaman’a geleceğinden bu; hükümetin asli politikalarından bölgeler arası dengeli büyümeye de katkı verecektir.
Öte yandan terörün ikna yoluyla bitirilmesi için İmralı’da dahi görüşme yapılabildiğine göre üniversite rektörlüğünün senato kararını onay için yazı ekinde YÖK’e sunmasının yanı sıra siyaseti, bürokrasiyi, baro dâhil tüm STK’ları, hatta dışarıdaki Adıyamansever akademisyenleri harekete geçirip bireysel iyi ilişkileri de devreye koyarak sorunun sahiplenilmesi, hele hele siyaset kurumuna havale etmekle yetinilmemesi gerekir. Özetle “durmak yok, yola devam” denmelidir.
Halisane dileğimiz, bazı yöneticilerin başarılı yönetim sergileyebilmesi için mutlaka sosyolog olması veya yoğunlaştırılmış sosyoloji eğitimi almış olmasınınaranır hale gelmemesi!
Son olarak, işin lokomotifi olarak görmek arzusunda olduğumuz Adıyaman Üniversitesi Rektörü Mustafa Talha Gönüllü ve senatonun değerli üyelerine teşekkür ediyor, Hukuk Fakültesi bayrağının da göndere çekilmesi hedefine tüm memleket olarak “koşar adım” gidilmesini diliyoruz.
TEŞEKKÜR:“Ölürse gideriz…” başlıklı 6.3.2012 tarihli yazımıza konu Kore Gazisi Mahmut Doğan’ı Şehit Aileleri ve Gaziler Yardımlaşma Derneği Başkanı Hacı Erdengi’nin hastanede ziyaret ettiğini öğrendim. Duyarlılığına teşekkür ediyorum.
HUKUK FAKÜLTESİNE KOŞAR ADIM…
