Babamızı, anamızı, eşimizi, çocuğumuzu severiz, ama nedense “Seni seviyorum” demeyiz, diyemeyiz… Arkadaşımızın iyi yönlerini bilir, takdir ederiz. Ama toplumda pek dillendirmeyiz…
Oysa güzel hasletlere sahip insanların o hasletlerini söylemek veya yazmak, kısaca kamuoyuyla paylaşmak için illa ki dünyasını değiştirmesini mi beklemek gerekir?
Bunu nedense çoğunlukla yapmayız, yapamayız… Belki de toplumun beynimizin derinliklerine kadar işlemiş baskısından çekiniriz. “Bakın, filana yağ çekmiş, mutlaka kendisiyle bir işi vardır…” gibi acımasız eleştiriler gelmesinden korkarız! Kalbimize gömdüğümüz sevgiyi ise ancak ölümünden sonra ifade ederiz…
İşte bu düşünceler; İz Ajans tarafından yayınlanan ve bu gün saat 11.30’da Belediye Konferans Salonunda imza günü düzenlenecek olan “Aslan Hüseyin” adlı kitabı okuduğumda oluştu… Hem de kitapta naçizane benim de bir köşe yazım yer almasına rağmen…
Kerim Baydak kardeşimiz; şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın deyimiyle henüz “ömrünün ortasında” 42 yaşında iken 8 Mart 2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat eden Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Müdür Yardımcısı güzel insan Hüseyin Aslan’ın vefatından sonra yazılanları derlediği kitabında yer alan değerlendirmelerden ikisini aşağıda birlikte okuyalım;
“…Tartışmalı ve birbirine kırgın olan iki arkadaşını barıştırmaktaki gayret ve çabası gerçekten takdire şayandı. Kırgın olan arkadaşlarını barıştırmak adına, herkesten habersiz olumlu anlamda, “aslında falan arkadaş senin için şöyle iyiydi, böyle iyiydi, keşke kırmasaydım, pişmanım dedi…” diyerek barışmalarını, aradaki buzların eritilmesini sağlardı.
Dost canlısıydı. Dostuna dosttu. İnsanları kazanmayı, en büyük erdem olarak görürdü…” (Defterdarlık memuru ve yazar Kerim Baydak)
“… Vefat ettiğinde hastanemizde düzenlenen törende konuşma yapmam istendi. Beş kelimeden fazla konuşamadım. Kelimeler boğazımda düğümlendi. Kaybı kendisini tanıyan herkesi üzdü. Bu kadar çok sevilmek ne güzel… Dualarımız hep onunla olacaktır…” (Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Baştabibi Uzm. Dr.Zülfikar Işık)
Diğerleri için kitabı okumak gerek…
Rahmetli Hüseyin Aslan’ın “aslan”lığını anlamak için…
Sadece Hüseyin Aslan’severlere değil, tüm insanseverlerin bilgisine sunulur...
NOT:Dünkü yazımıza konu edilen Adıyaman Üniversitesi Medya ve Reklam Topluluğu EN İYİLER ÖDÜL TÖRENİ’nin ertelendiği; üniversiteden gelen e-maille bildirildi. Yazımızda böyle bir dilek yoktu… Lakin üzerinde durduğumuz hususların tamamlanarak törenin ileriki tarihlerde yeniden düzenlenmesi en halisane temennimizdir.
Gösterilen duyarlılıktan dolayı başta Öğrenci Topluluğundaki genç kardeşlerimiz olmak üzere Rektörlük Basın Danışmanı Ahmet Tekin’e ve Rektörümüz Mustafa Talha Gönüllü ve çalışma arkadaşlarına şükranlarımı sunuyorum.
İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı olmaz” diyen Mevlana Hazretleri ne güzel söylemiş, değil mi?
“ASLAN” HÜSEYİN ASLAN…
