Kâhtalı Miçe’nin bir türküsü “Çingene Çingene / Hayat sana mengene…” diye başlar… Çingene, Göçer veya Kareçi diye de adlandırılan Roman kardeşlerimizi şimdiye kadar hep hor görmüşüz, ötekileştirmişiz, türküdeki deyimle hayatlarını mengeneye çevirmişiz. İkinci sınıf değil, belki beşinci sınıf vatandaş saymışız. Köylerde diş yapımı ve seyyar satıcılık, şehirde ise hukuka aykırı çek-senet tahsili söz konusu olduğunda veyahut yoksulluktan dilenen esmer çocukları gördüğümüzde hatırlamışız onları… Bir de seçimden seçime oylarını isterken…
İşte SODES kapsamında 23 Nisan İlköğretim Okulunda; İl Müftülüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Büro Amirliğince ortaklaşa düzenlenen “Roman kardeşimi seviyorum” projesini izleyince acı da olsa bu gerçeklerimizle yüzleştim… Taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerin çoğunluğu oluşturduğu kadınlı erkekli iki yüze yakın insan, devlet tarafından belki de ilk kez kendilerine değer verilerek bir toplantıya davet edilmelerinin şaşkınlığıyla “anlatılanlara kulak kesiliyorlardı.”
Konuşmasında içtenlik ve babacanlığını, bu kez daha çok gösteren Vali Ramazan Sodan’ın; Emekli Sandığı ve SGK’lı var mı sorusuna tek el bile kalkmazken, yeşil kartlı var mı sorusuna bütün ellerin kalkması, üretmeden tüketen olduklarına dair acı gerçeği herkesin yüzüne haykırıyor, adeta “Bize ne verdiniz ki, ne bekliyorsunuz?” diyorlardı… Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Psikolog Abdulkerim Işık’ın samimi sohbetinde “okuma yazmayı bilmeyen var mı?” sorusuna 30’a yakın yetişkinin el kaldırması bir acı gerçeği daha ortaya çıkarıyordu. Mikrofon, derdini anlatmak isteyen herkese açıktı. Fatih Mahallesi Muhtarı Hasari Sever ve konuşan Romanlar; “tozu halının altına süpürmedi.” Roman Kanaat Önderi Hasan Göçer’in konuşmasına; “salona, ayakkabımın çamurunu yıkadım da girdim.” diyerek başlaması, semt yollarının çamur içerisinde olduğunu gösteriyor, işsizliğin asıl nedeninin ise mesleksizlik olduğu anlaşılıyordu.
Topluma adaptasyon için düşünülen saz kursu, piknik ve Fetih 1453 filmi izletilmesinin yanı sıra sevgi ve yeteneklere göre Halk Eğitim Merkezince açılacak meslek kurslarına mutlaka bizzat davet edilmeleri, isteğe bağlı din eğitimi verilmesi ve yetişkinler için okur-yazarlık kursu açılması, ayrıca bu projeye STK’ların da destek vermesi gerektiğini düşünüyorum.
İzmir’de Roman vatandaşlardan Cemal Bekle, AK Parti 1.Bölge Milletvekili Adayı olmuştu. O halde, vatanı için gerektiğinde ölmeyi bile göze alan Romanlardan biri önümüzdeki yerel seçimlerde Adıyaman belediye meclis üye adayı neden olmasın?
“Eşrefpaşalılar” filmindeki bir kahraman; “Değişebilir miyim bilmiyorum, ama beni değiştirebilecek insanları biliyorum” demişti. İşte ezberleri bozarak toplumumuzun bu gerçeklerini değiştirebilecek insanlar bulunmuştu galiba…
Çünkü İl Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü’nünprojesindeki adıyla biz; “Roman kardeşlerimizi seviyoruz.”
ÇİNGENE… ÇİNGENE…
