Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Abuzer Aslantürk’ün eğitime verdiği önem göz ardı edilemez. Kooperatif binasında kütüphane açmak yerine bazılarının yaptığı gibi kuruluşunun 3–5 kuruş gelir sağlaması amacıyla kahve veya bilardo salonu olarak kullanılmak üzere kiraya verebilirdi. Oysa özel sektör bu tür oyun salonu ihtiyaçlarını giderebilmesine karşın kütüphane gibi ihtiyaçlara eğilememektedir. Dolayısıyla kütüphane ihtiyacını gidermek de kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar ile diğer gönüllü kuruluşlara düşmektedir. Yeri gelmişken hemen belirteyim; Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinin oyun salonu olarak kullanılan son katının, mevcut kira süresi sonunda kütüphane veya benzeri toplumsal hizmetler için tahsisinde yarar görmekteyim. Bu konudaki en iyi çalışmanın da bilhassa Birlik Başkanı Mustafa Salman’ın yanı sıra kooperatif başkan adayları Bakkallar Odası Başkan Vekili Sırrı Dost ile İnşaatçılar Odası Başkanı Abuzer Özgül kardeşlerimizce yapılacağını umuyorum. Böyle bir çalışma, Eskisaray semtindeki yoksul öğrenci ve ailelerinin de hayır dualarının alınmasına vesile olacaktır…
Konumuza dönecek olursak, Aslantürk’ün eğitime dönük bir diğer çalışması ise, bu günkü Adıyaman Üniversitesinin kuruluşuna temel oluşturan Fen Edebiyat Fakültesi binasını yapmak olmuştur. Üçüncü jesti olan Hukuk Fakültesi binasını yapma sözü ise yabana atılmayacak bir gelişmedir. Prof. Dr. M. Talha Gönüllü rektörlüğe atandıktan sonra kaleme aldığım yazıda hukuk fakültesi açılmasının ilimize katma değer kazandıracağını belirttiğimde ara eleman yetiştiren Adalet Meslek Yüksek Okulu’nun daha öncelikli olduğunu söyleyerek ad verilmeden de olsa cevaplamıştı.
Mevcut 34 hukuk fakültesi içerisinde ilimize en yakın olanları Diyarbakır ve Adana’dadır. Ülkedeki hukuk fakültesi sayısının ihtiyaçtan fazla olduğu ne kadar doğru ise, bölgemizin bundan yeterince istifade edemediği daha doğrudur. Genel bütçe dışındaki yerel ve gönüllü olanaklarla kurulacak böyle bir fakülte, çevredeki; Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Batman, Şırnak ve diğer doğu illerine de hitap edebilecektir. Ayrıca bölgelerarası kalkınmışlık dengesinin ilimizdeki hukuk eğitimi alanında pozitife doğru gidişinin de işareti olacaktır. İlimizdeki hâkim, savcı ve avukatların kendi görevlerini yerine getirirken yüksek lisans yapabilmelerine, dolayısıyla çevre insanının hukuktan ve hukuk adamlarından daha geniş biçimde yararlanılabilmesine de olanak sağlayacaktır.Adıyaman Barosunun bu konudaki duruşu veya alabileceği temenni kararı, üniversite senatosunun önünü görebilmesi açısından çok önemlidir.
Bu ve benzer gerekçeleri göz önüne aldığımızda Sayın Aslantürk’ün hukuk fakültesi binası yapım sözünü fırsat bilerek bir an önce hayata geçirilmesi için bürokratik engelleri kaldırmak, hükümetin sanayi yatırımcısına verdiği “sıfır bürokrasi” sözünün eğitim yatırımcısı için de geçerli olduğunu kanıtlamak; ildeki tüm kurum, kuruluş ve kişilerin ortak hedefi olmalıdır.
HUKUK FAKÜLTESİNE DOĞRU…
