Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMustafa IŞILDAKAİLE POLİSİ PROJESİ [ Arama ]

AİLE POLİSİ PROJESİ
Başlık AİLE POLİSİ PROJESİ
Tarih 24.01.2012
Gönderen Editör

AİLE POLİSİ PROJESİ

İnternet sayesinde edindiğimiz e-dostlardan Adana Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü yazar Nuri Ateş, “Aile Polisi” adlı yeni bir kitap yazmış… Bununla ilgili www.5ocaknews.com sitesinde yer alan Sedat Memili’nin haberinden birkaç paragrafı birlikte okuyalım:

“Akdeniz TV'de Gündem Programında Özge Turus'un konukları vardı. Duyduğum her cümle bir ön yargıyı parçalıyordu. Yıllardan beri insanların bilinçaltında olup da söyleyemediği şeyler konuşuluyordu. Konuşanları da tanımıyordum. Konular ilerledikçe, önyargıları parçalayan ve insanın beyin kıvrımlarına hitap eden bu insanların ezbere konuşmadıkları, konularına egemen oldukları daha da netleşti.

"Suçluyu yakalamak polisin görevidir, ancak polisin başarısı yakaladığı suçlu ile ölçülemez"

"Şu kadar terörist öldürdük, şu kadarını etkisiz hale getirdik, şu kadar üniversite öğrencisini yakaladık, şu kadar hırsız, bu kadar gaspçıyı cezaevine tıktık..." bunlar değildir başarının ölçüsü.

Ardından bir de can alıcı bir soru geliyor: Polisin görevi sadece suçluyu yakalamak mıdır? Polisin, suçların önlenmesi konusunda yapacağı bir şeyler yok mu?

İşte, "Aile Polisi Projesi" bu sorunun yanıtını temel alarak oluşturulmuş bir projedir.

Şimdi geriye doğru düşünsel bir gezi yapalım: 56 yaşındayım ve son 3 yıla kadar azılı bir polis düşmanıydım. Nasıl olmayayım ki, polisle ilk tanışıklığım, lise 1 öğrenciliğime denk geldi. Ticaretle uğraşan babam, borç alacak meselesi yüzünden "Karakol"a götürülmüştü. Annem, bir ekmeğin içine peynir, domates koyup, "bunu babana götür" dedi. Babam nezarette idi, görevli memurdan izin almak için derdimi anlattığımda, bana öyle bir tokat attı ki, ekmek bir yana ben bir yana savruldum. O acıyla babamla göz göze geldiğimde babamın çektiği işkencenin fotoğrafını bakışlarında gördüm. Ben bu polisi nasıl sevebilirim? Daha sonra 12 Eylül dönemi. Sadece ve sadece fotoğraftaki benzerlik yüzünden çektiklerimi anlatmak bile istemiyorum. Örnek çok. Sadece ben değil, her hangi bir insanın polisi sevmesi için hiçbir neden yoktu. Haklı olanlar bile karakola gitmeye korkarlardı. (Emniyet Müdürümüz Sayın Mehmet Avcı, artık "Karakol" değil "Polis Merkezi" deyimini kullanıyoruz, dedi. Bu bile küçümsenmeyecek bir başarıdır) 

Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü olan Sayın Nuri Ateş ile Muammer Yıldıztaşı ve kitaplarının yayıncısı (özür dilerim adını not alamadım) polis ile vatandaş arasında güven köprüsünden söz ediyorlar. Programı Cuma günü (13.01.2012) günü izlemiştim. Bütün gece düşündüm. Ülke olarak neler kaybetmişiz? Eğer 70'li yıllarda böyle 10 – 15 polis olsaydı, sanıyorum ki, kader sandığımız birçok felaket doğmamış olurdu.

 

Öğleden sonra Sayın Nuri Ateş ile Muammer Yıldıztaşı'yla tanışmaya gittim. Kitap fuarında önlerinde yüzlerce kişilik bir kuyruk vardı. Eyvah diye düşündüm sonra tanışmaya karar verdim. Yayıncı dost uygundu düşüncelerimi paylaştım. Ancak Nuri Bey ile Muammer Bey hemen ilgilendiler. Onlarla düşüncelerimi paylaştım. Polis düşmanı olduğumu ama bu düşüncelerimin değiştiğini söylediğimde: "Neden değiştiniz?" diye sordular. Ben de "ben değişmedim polis değişti" diye yanıtladım. Aile hekimliğinin temeli, hastalıkları iyileştirmekten çok hastalıkları önleme düşüncesine dayanmaktadır."Aile Polisliği"nin çıkış düşüncesi ise suçluyu yakalamaktan çok, suç oluşmasını önlemekten esinlenmiştir.

Herkes öküzün altında buzağı arayabilir. Hiçbir anayasa maddesi insanın içindeki fesatlığı önleyemez. Hiçbir kanun maddesi hayatını olumsuz bakışlar üzerine kurmuş olanları Polyana yapamaz. Bunları bir kenara bıraktık. Kim olursak olalım; bu konuyla ilgili görevlerimiz vardır. Ve hepimiz bu konuyla ilgili üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Birileri polis ile vatandaş arasında bir güven köprüsü oluşturuyorsa, biz koşulsuz olarak bu köprünün inşasına katkıda bulunmalıyız. Neden mi? Bu ülke bizim de ondan. Bu ülkede çocuklarımız ve torunlarımız yaşayacak da ondan.

Yüreğinize sağlık Sayın Nuri Ateş ve Muammer Yıldıztaşı.”

Haber burada sona eriyor. Şimdi diyeceksiniz bu da nereden çıktı değil mi? Hemen söyleyeyim: Belki o tarihte adı konulmamış olsa bile Aile Polisliği projesini uygulayarak Diyarbakır halkının gönlünde taht kuran İl Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın şahadetinin 12’nci yıldönümü de ondan…

A.Gaffar Okkan ile 1993 yılında bugün faili meçhul bir cinayete kurban giden, cesur yazar Uğur Mumcu’ya Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun…

Not: İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı olmaz, diyen Mevlana’nın bu sözü doğrultusunda Sayın Mahmut Tekin’in dünkü yazısını okudum. İyi niyetle ayna olmak isteyen tüm dostlara şükranlarımı sunuyorum… 

Mustafa Işıldak www.isildakkalem.com

0532–422 95 28 m.isildak02@gmail.com

Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 2 (0 Kayıtlı Üye 2 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri