Dernekler Yasasına göre Adıyaman’da kurulmuş gazeteci dernekleri; hatırladığım kadarıyla kuruluş sırasına göre Zeki Dişkaya başkanlığında Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti, Zeynel Abidin Kıymaz başkanlığında GAP Gazeteciler Birliği, Hasan İnandı başkanlığında Adıyaman Basın Medya Birliği ve İbrahim Aslan başkanlığında Adıyaman Gazetecileri Cemiyeti adıyla dört dernek mevcut…
Benzer biçimde öğretmenlerin kurduğu sendika sayısı, gazeteci derneklerinin sayısı olan dörtten de fazla galiba… Tabii ki aynı meslek kolunda birden fazla dernek veya sendika kurulması hukuka uygun olduğundan; demokratik bir ülkede bulunması gereken örgütlenme hak ve özgürlüğünün bir parçası olarak karşılanması ve eleştirilmemesi gerekir. Ancak asıl eleştirilecek olan, bu meslek örgütlerinin arasında kopukluğun bulunmasıdır. Demek ki, bu örgütlerde Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Bir olalım, diri olalım, iri olalım” sözü maalesef bir slogandan öte çok fazla bir anlam taşımamakta…
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle; Gap Gazeteciler Birliği, vefat etmiş gazeteciler anısına mevlit okuttu, Adıyaman Gazetecileri Cemiyeti TPAO’da, Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti ise Organize Sanayi Bölgesindeki Vip Restoran’da bir gece düzenledi… Hepsinden de Allah razı olsun…
Adıyaman Gazeteciler Cemiyetince düzenlenen gecede meslek büyüğüm gazeteci Ragıp Ersoy’un daveti üzerine duayenler Mahmut Tekin ve Abuzer Demir’den sonra mikrofon verildiğinde yukarıdaki konu üzerinde durma gereği duyarak özetle şunları ifade ettim:
“Gazeteler her gün yayınlanmakta ve okuyucusuna ulaşmakta ise de halen daha günde sadece 20 kuruş vererek bir gazete satın almaktan kaçınılması düşündürücüdür. Okuyucunun maddi destek vermediği gazetelerin ekonomik bağımsızlığından söz edilemeyeceği gibi buna bağlı olarak ta siyasi bağımsızlığından söz edilemez. Bu nedenle bilhassa gazete sahiplerinin bir araya gelerek okuyucunun gazete satın almasını teşvik etmek için ortak tavır belirlemeleri gerektiğine inanıyorum.
Ayrıca, ilimizde mevcut gazeteci dernek başkan veya yardımcılarının ortak bir platform oluşturarak en azından 2 ayda bir toplanıp basının ve ilin sorunları konusunda ortak çözüm önerileri geliştirmeleri, bu şekilde hiç mi değil toplumsal konularda bir araya gelebileceklerini göstermeleri gerekir, diye düşünmekteyim.”
Konuşmamla ilgili yorumunu esirgemeyen bir dostuma göre bilhassa derneklerle ilgili görüşüm tam bir “ütopya”
Lakin milletvekilimiz Ahmet Aydın’ın aktardığına göre İsrail Parlamentosunda yazılı olduğu üzere “Her gerçek bir hayalle başlar” sözü, unutulmaması gereken bir ilke olduğuna göre resmi ve sivil erkânın, kısaca kamuoyunun da arzuladığına inandığım böyle bir birlikteliğin ilk harcı olamaz mı acaba?
Mustafa Bey son yazınız son derece önemli mevzulara dikkat çekmekte ne yazık ki memlekette gazete okuma alışkanlığı dünya ortalamasının çok altında halk gazete okumuyor yada okumak istemiyor Tabi kamuoyu araştırmalarına göre TÜRKİYE de halk tarafından en az güvenilen kurumun MEDYA olmasının da payı büyük bunda.SAYGILAR... SAMOS