Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞAYAĞINA KURŞUN SIKMAK [ Arama ]

AYAĞINA KURŞUN SIKMAK
Başlık AYAĞINA KURŞUN SIKMAK
Tarih 12.12.2011
Gönderen Editör

AYAĞINA KURŞUN SIKMAK

 

Bilindiği gibi “Şike Yasası” olarak adlandırılan “Futbolda şike ve şiddetin önlenmesine” yönelik yasa tasarısı  “Cezada caydırıcılık etkisinin yok olduğu, suç ve ceza dengesinin yetersiz olduğu gerekçesi ile Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmiş ve bir daha görüşülmek üzere Meclis’e geri gönderilmişti.

 

            Meclis’te grubu bulanan BDP dışındaki partiler, Cumhurbaşkanının gerekçelerine katılmadıklarını ve yasayı, virgülüne dokunmadan önceki haliyle Cumhurbaşkanının onayına sunacakları yolunda açıklamalarda bulunmuşlardı. Bu açıklamalardan sonra jet hızıyla Meclis Adalet Komisyonunda görüşülüp, üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan Meclis Genel Kuruluna gelen yasa tasarısı, Genel Kuruldan da hiçbir değişikliğe uğramadan aynen geçmiş oldu.

 

            Bu durum karşısında Cumhurbaşkanının önünde iki seçenek bulunmaktadır: 1- Yasayı onaylamak, 2- Anayasa Mahkemesine başvurmak, Kulis bilgilerine göre, Cumhurbaşkanının dolambaçlı yollara sapmadan birinci yolu tercih etmesi, yani yasayı onaylaması kuvvetle muhtemeldir.

 

            Türk siyasetinde uzlaşmanın ne denli güç olduğu bilinen bir gerçek. Mecliste grubu bulanan üç partinin birlikte hareket ettiği konular yok denecek kadar az. İktidar ve muhalefet partilerinin ‘Şike ve şiddette ceza indirimi’ öngören değişiklik üzerinde kısa sürede konsensüs sağlamaları gerçekten çok ilginç.

 

            Bir önceki yazımda, “Kuliste konuşulanlara bakılırsa, iktidar partisinin destek vermeyeceği öğrenilen değişikliğin Meclis gündemine gelmesi beklenmiyor” diye not düşmüştüm. Ne yazı ki AK Parti, bu konuda birçokları gibi beni de yanıltmış oldu. İktidar partisi de muhalefet partileri gibi, üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan yasanın aynen geçmesinden yana olan tavrını sürdürmektedir.

 

            Muhalefetin penceresinden olaya bakınca, ısrarın nedenlerini anlamak zor değildir. Bunları şöyle sıralamak mümkün: 1- Bu partiler AK Parti ile Cumhurbaşkanı arasında çatlak kokusunu aldılar ve bunu kaşımak istemektedirler. 2- İlk defa olarak AK Parti ile halkı karşı karşıya getirecek doğmuş olan böyle bir fırsatı sonuna kadar kullanmak isteyeceklerdir.  3- Kişiye özel yasal düzenleme yapıp, böylece açılacak yoldan giderek tutuklu milletvekilleri için de düzenleme yapılmasını gündeme getirmek ve bu konuda adım atılmasını sağlamak.

 

            Muhalefet açısından birkaç yönden getirisi olan, iktidar açısından ise kendi ayağına kurşun sıkmakla eş değer olan, hatta bunun da ötesinde, idam sehpasındaki mahkûm misali altındaki sandalyeyi kendi ayağıyla itmek anlamına gelen ve halkla arasındaki mesafenin açılmasını sağlamaktan başka bir getirisi olmayan böyle bir yasal düzenlemede ısrar etmesinin nedenini anlamak gerçekten zor.

 

            AK Parti’yi bulunduğu konuma taşıyan, üç dönem üst üste ve her dönem oyunu arttırarak iktidar olmasına sağlayan çetelerle, mafyayla, derin yapılanmalarla tavizsiz bir şekilde sürdürdüğü mücadeleden başka bir şey değildir. Bu gerçek ortadayken, adı geçen partinin, doksan derece dönüş yaparak, adeta kendini inkâr edercesine ters istikamete girmesinin nedeni ne olabilir acaba? Doğrusu insanın havsalası almıyor. 

 

            İşin aslına bakılırsa, iktidar partisi içinde de kafa karışıklığının sürdüğünü söylemek mümkün. Partili vekillerin 3/2’sinin yasal düzenlemeye karşı olduğu ve serbest bırakılmaları halinde ret oyu vereceklerini söylemek için kâhin olmak gerekmiyor. AK Parti cenahında kafalar, ‘Yargı süreci devam ederken Meclis’in yasal düzenleme yapması acaba yol olur mu? Balyoz ve Ergenekon gibi davalara emsal oluşturur mu’? gibi soruların cevapları ile meşgul.

 

            Maalesef komisyondan sonra Genel Kurul aşamasında da, yasanın maşeri vicdanı yaralamayacak şekilde çıkarılması fırsatı kaçmış bulunmaktadır. Aslında bu fırsatın değerlendirilmesi hem iktidar partisi hem de millet açısından büyük bir ferahlama meydana getirecekti. Ne yazık ki bu fırsat, iktidar partisinin inadı yüzünden heba edildi. Burada iktidar partisinin gözden kaçırdığı bir husus var: Milletle inatlaşmanın ve kişisel hesapları ön plana çıkarmanın hiç kimseye bir fayda getirmediği, hatta tam tersi sonuçlar verdiği tarihte sabittir. Hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığı hususu asla akıldan uzak tutulmamalıdır.

 

            Herkesin maşeri vicdanı yaralayan uygulamalardan sakınması dileği ile…

Oyu Puanı: 10 - Ortalama: 4.6

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 13 (0 Kayıtlı Üye 13 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri