Her ilin cazibe noktaları vardır. Bu noktalar ifade edilince hemen o il akla gelir. Kayısı denince Malatya, Balıklıgöl denince Şanlıurfa gibi…
Menzil, Sahabe Safvan Bin Muattal, Nemrut, Perre, Ap Aziz veya tütün denince de Adıyaman’ın akla gelmesi gibi… Bunlardan maalesef henüz fazla tanıtamadığımız Perre ve Sahabe’yi daha çok önemserim. Adıyaman’ın turizm geleceğinin bu değerlerimize bağlı olduğuna inanırım. Kente yeni gelmiş memur ve öğrencilerle sohbetimizde “Umduğunuz Adıyaman ile bulduğunuz Adıyaman arasında fark var mı?” diye sorduğumda “Adıyaman’da terör olduğunu ve ikliminin ise çok soğuk olduğunu ummuştuk, çünkü bize öyle anlatmışlardı. Ama her iki anlatımın da yanlış olduğunu gördük.” diye cevap verilmesine ise bir yandan sevinirim, öte yandan da “Demek ki halen kendimizi yeterince tanıtamamışız?” diye de üzülürüm.
Adıyaman Kent Konseyi Kanaat Önderleri Meclisi Dönem Başkanlığım esnasında 2007 yılı 30 Haziran Emekliler Gününde Adıyaman Belediyesi sponsorluğunda 80 emekli kardeşimizle Perre ve Sahabe gezisi düzenlemiş, 2009 yılında ASU TV’de altı ay süreyle yaptığım haftalık “Işıldak’la Bakış” programının bir haftasını yine Sahabe’ye ayırmış, 2010 yılında Kent Konseyi Başkanlığım esnasında da üye arkadaşlarla birlikte çevre temizliğine örnek olmak için Sahabe’yi seçmiştik. Tek amaç vardı; her şeyi devletten bekleme kolaycılığından sıyrılarak sivil inisiyatif ve naçizane bir basın mensubu olarak Sahabe’nin tanıtımını sağlamak, İstanbul’daki diğer sahabe Eyüp Sultan’ın tanınırlık düzeyine çıkarmaya çalışmak… İstanbul Adıyamanlılar Vakfı yöneticilerinin özverili çalışmaları ile başlatılan KİPTAŞ projesi inşallah kesinleştiğinde bu amacın tahakkuk edeceğine inanıyorum.
Aynı amaca yönelik olarak bilhassa il dışından gelen dostlarımla Perre ve Sahabe’yi ziyarete devam ettiğimden konuğum emekli hastane müdürü Eskişehir’de ikamet eden kayındayım Mehmet Emin Özsayın’la önceki Pazar günü Perre’ye, geçen Pazar günü ise ailece Sahabe’ye gittik. Adıyaman-Kâhta-Samsat kavşağında Sahabe’yi gösteren iri yön levhasını gördüğümde inanç turizmi ile ilgili geçen yıl yayınlanan yazımı hatırladım. Sahabe’ye vardığımızda ise yapımı devam eden dört adet kamelyanın yanı sıra, AdıyamanValiliği Koordinasyonunda Samsat Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği’nce yapılan proje ile SODES kapsamında finanse edildiği tabelalarında okunan iki adet çocuk oyun parkı grubunda çocukların ebeveynleri refakatinde sevinçle oynadıklarına tanık oldum.
Hz. Ömer(R.A.) döneminde Miladi 639 yılında Ermeniler tarafından şehit edilenSahabe Safvan Bin Muattal Hazretlerinin huzurunda dileyenlerin dua ve ibadetlerini yapmalarının yanı sıra kebap ve yemek pişirmek için yapılmış ocakların yanı başındaki ahşap banklarda çam ağaçları arasında oturan aileler, belki de mevsimin son pikniğinin keyfini çıkarıyordu...Yaklaşık üç ay önceki ziyaretimde Adıyaman-Samsat-Sahabe kavşağında Sahabe’yi gösteren karşılıklı iki yön levhasından kuzeydekinin yere düştüğünü görmüştüm. Aradan bunca zaman geçmesine karşın aynı levhanın maalesef yine yerde olması dikkatimi çekti. Samsat’tan gelip Sahabe’ye döneceklerin kavşağı yanlışlıkla geçmesini önleyecek bu levhanın tekrar yerine dikilebilmesi için mutlakaValimiz Ramazan Sodan’ın mı emir vermesi bekleniyordu acaba! Kendisini “yetkili” gören hiç mi bir Allah’ın kulu buradan geçmedi, görmedi? Her şeyi devletten beklemek, daha doğrusu devletin en üst organından beklemek bu idi demek ki? Bir de hamaset edebiyatı yapar, sahipsiz Adıyaman der, yakınırız. Çevremizdeki her noksanlığı ise vali ve milletvekillerinin üzerine yıkarak kendimizi masumlaştırmaya özen gösteririz. Peki, biz sahip çıkmazsak Gaziantep’ten, Malatya’dan mı gelip sahip çıkılmasını bekleyeceğiz Allah aşkına? Milletvekilinin sahip çıkması için öncelikle milletin kendisinin de sahip çıkması gerekmez mi?
Perre’de ise geçen yıldan bu yana maalesef bir “tık”a rastlamadım. O tarihte kaleme aldığım köşe yazımda da belirttiğim gibi Eski Valimiz Halil Işık’ın ilden ayrılırken gazetemiz yazarı Dr. Abuzer Demir’e belki de köşesinin adını taşımasından da esinlenerek “Perre sizlere emanet…” dediğini hatırladım. Gerçekten Efes Harabeleri İzmir için ne ise, kaya mezarları tamamen ortaya çıkarıldığında Perre de Adıyaman için adeta bir Efes olacak… İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün yıl içinde bu konuda bir çalışması oldu mu? Bilmiyorum.Açıklama gelirse kamuoyuyla paylaşırız.
Hayret ettim, ama yine de fırsat buldukça Perre ve Sahabe gibi mekanlara gidip gelişmeleri görmeyi ihmal etmeyelim…
Yaşadığımız kenti daha iyi tanıma ve tanıtma adına…
SAHABE SAFVAN BİN MUATTAL VE PERRE…
