—Ünlü GAP Eylem Planında Adıyaman’ın “şah damarı” Koçali Barajının 2012’de bitirilmesi öngörülüyordu, 2012’ye çeyrek kalmış, halen bırakalım bir çivi çakmayı, çakılacak çivinin yeri bile belirlenmemiş, projesi ortada yok…
—Bölünmüş yol dedik, komşu Şanlıurfa’ya giren üç bölünmüş yol bitirilmişken ilimize giren bir yol var, o da hala inşaat… Bereket ki, Nissibi Köprüsünün proje ihalesi yapılabildi…
—Belediyenin bırakalım yeni hizmetlerini; 6–7 yıldır dillere pelesenk edilen otogar, yeni belediye hizmet binası, Eğirçayı Parkı ve otopark gibi eserlerden “eser” yok…
—Bazı lokantalarımızın yağlı sularını kanalizasyona akıtarak tıkanmasına sebebiyet vermesi bir yana tuvaletleri bile yok, yürekten denetlemesi ise hiç yok…
Ve dünkü Zaman gazetesinde bir haber; “Çelikhan ilçesi Malatya’ya bağlanmak istiyor”
Doğru… Bilhassa komşu illere oranla kendi il merkezine yeterli hizmet götüremeyen devlet, ilçelerine nasıl götürecek?
—İl oluşumuzdan bu yana kaç il müdürümüz, belediye başkanımız, valimiz Çelikhan’da, Sincik’te, Tut’ta yattı, kalktı? Bırakalım yatmayı, kaç defa gitti? “Gidemediğin yer senin değildir” sözünü hatırlayabildi?
—Avukat Abdurrahman Tutdere koordinesindeki Tütün Platformu’nun Çelikhan’daki toplantısı ile ASU TV’nin Çelikhan’ın Taşdamlar köyünde düzenlediği “iftar telaşı” programı dışında kaç sivil toplum kuruluşumuz(STK) bu ilçeye gitti?
Birinci Çevre Yolu Kavşağı ile Pirin Köprüsü arasındaki Malatya Caddesi adının kalması kaydıyla İl Emniyet Müdürlüğü ile Birinci Çevre Yolu Kavşağı arasındaki caddenin adı olan Sakarya’yı Çelikhan Caddesi olarak değiştirmeyi bile çok gördük... Değiştirdiğimizde Sakarya da elden gidecekmiş gibi kaçındık… Hem de Çelikhanlı STK’ların Adıyaman’da özel olarak ziyaret ettiği Belediye Başkanı Necip Büyükaslan’a bu masumane isteklerini bizzat iletmelerine rağmen…
Ermenistan dâhil komşularımızla “sıfır sorun” politikasını uygularken, Havşeri içme suyu projesi için DSİ Genel Müdürlüğü adının arkasına “saklanıp” Çelikhan’daki belediye ve köy muhtarlıklarıyla mahkeme koridorlarında davacı-davalı olmayı yiğitlik belledik…AK Parti’deki uzlaşma kültürünü maalesef Adıyaman’da uygulayamadık. Ve projeye adını veren Havşeri su kaynağını mahkeme sonucunda elde edemeyip, yalnızca diğer su kaynaklarıyla yetinmek zorunda kaldık… Havşeri suyu için “kendi gitti adı kaldı yadigâr” demeye yüz tuttuk…
Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan Haziran’da Adıyaman’a geldiğinde “Havşeri suyu Temmuz’da Adıyaman’da” diye göstermelik pankart astık, gittikten sonra ise pankartı kaldırıp attığımız yetmezmiş gibi Temmuz ayını da bir yana attık… Tekrar gelse bu kez de “Eylül’de gelecek” diyeceğiz galiba… Nasıl olsa Allah’ın ayı bitmez…
Söz konusu haberdeki Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mehmet Sel’inibretlik demecinden bir bölümle yazımıza son verelim:
“Çelikhan ilçesi hizmetten mahrum bırakılmış küçük ama şirin bir ilçedir. Adıyaman, bu güne kadar Çelikhan’a sahiplik etmedi. Sosyal ilişki ağı olarak Çelikhanlılar Malatya ile daha sıkı bir ilişki içindedir. … Çelikhanlıların Malatya’ya bağlanma isteği gerçektir. Referanduma gitse halkın büyük bölümünün ‘evet’ diyeceğini düşünüyorum.”
Son bir söz: Eleştirmekle yetinmeyip haydi Çelikhan’a gidelim!