Milletvekili seçimleri ile yerel seçimlerde aday ve aday adayları arasında kıyasıya mücadeleler yaşanır… Bürokraside kilit görevlere yapılacak atamalarda da… Bazen göbekten aşağı saldırılar bile olur…
Herkes vatanseverdir, herkes ülkesi için vardır, memleketi için yapamayacağı şey yoktur, canını bile vermekten çekinmeyeceğini söyler…
Hatta Atatürk’e atfedilen, oysa bilahare yazabileceğim üzereAtatürk’e ait olmadığı ciddi kaynaklarca belirtilen “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” sözüne atıfta bulunurcasına kendi kendisini bile teferruat saydığını iddia eder…
Bu tür argümanlarla seçimde elde ettiği koltuğa oturunca da davranışlarıyla “Mevzubahis ben isem vatan dâhil gerisi teferruattır” a dönüştürür…
Seçilmesine sebep olan siyasi büyüğünün adını ağzına pelesenk eder, gücünü kendisinden veya haklılığından almak yerine o siyasi büyüğünden almayı ilke edinir. Bir anlamda toplumda genel kabul gören güzel insanların, isabetli karar veren yöneticilerin gölgesini kendisine şemsiye yapar. O insanların adını, halkın dini ve siyasi inancını suiistimal eder.
Seçildiği görev manzumesi gereğini yapmak üzere memleketine gelmek için dahi davet bekler, masraflarını üstü açık veya örtülü bir biçimde “beytülmal” bütçesinden karşılattırır, yıldızlı otellerde-motellerde konaklar, kral-kraliçe odalarında yatar-kalkar… Hatta yatırır-kaldırır… Ondan sonra da siyaset ve yönetim ahlakından yoksun bu tür etik olmayan davranışlarını gizlemek için utanmadan sıkılmadan Hazreti Ömer’in adaletinden söz eder, durur…
Tam bu esnada; kitap çıkarmak için hazırlık yapan, aynı zamanda Adıyaman Kültür, Sanat, Edebiyat ve Bilim Derneği Başkan Yardımcısı olan yazar dostum Suat Tekin’in “Meğer Post Kavgasıymış” şiirini hatırladım. İsterseniz kendisinin de izniyle bu şiiri sizlerle paylaşayım:
“Sarhoşum körkütük, ne yazayım?
Delilik aklımın yokluğu sayılmış bir kere
Elimde değil ki, nasıl bozayım?
Üzerimden attım aslında; yüz kere, bin kere
Hayatı tanımak ayakta durmakmış, anladım amma
İş işten geçti; atı alan da Üsküdar’ı…
Doluyu boşa, boşu doluya kattım amma
Hayatımdan geçen, anlayabildiğim kadarı
Bir baktım da ne göreyim dostlar
Akıl veren ne kadar da çokmuş
Kavgayı verdikleri, altındaki postlar
Gerisi yalan, gerisi boşmuş…”
Eline sağlık Suat Bey…
Bundan sonra da bakacağız!
Seçimlerdeki kavgalar hizmet kavgası mı, yoksa şiirdeki gibi post kavgası mı?
Post kavgası ise “aynı dağın yeli olsak” dahi oylar ve harcanan emekler haram olsun, yüzlerine gözlerine dursun, diyeceğiz.
Yok, hizmet kavgası ise bu kez yürekten helal edip “…Haydi bir daha bir daha / Hep beraber söyleyelim” diyeceğiz…