SİSLİ/PUSLU SENARYOLAR

12 Haziran seçimlerinde Ak Partinin aldığı başarılı sonucun derin iilegal güçler ve gruplar tarafından beğenilmediği aşikardır.Buna tepki olarak, meclisi boykot etmek suretiyle CHP ve BDP'nin yemin etmemesini ile sonrasında gelişen olumsuz (Türkiye)tablosunu göstermek mümkündür. Bu kararların neticesinde inatlaşmalar ve tartışmaların getirdiği bu olumsuzluklar kamuoyunu günlerce meşgul etmiş, halkı ve sivil toplum örgütlerini uzun süre rahatsız etmiş, söylemleri basın mensupları ve yazarların tepkilerine neden olmuştur.Bir çıkmazın içine girmişken, bu çıkmazdan nasıl çıkacağının hesaplarını yapan CHP, bu çıkmazdan kurtulmak için bir takım adımların atılmasını beklemiş ve sonuçta TBMM'nin yeni Başkanı Cemil ÇİÇEK devreye girerek- CHP gruplarıyla Ak parti grup başkan Vekilleri Nurettin CANİKLİ,Ahmet AYDIN ile Ak parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İPEK'le urettin biraraya gelerek bir metin üzerinde mutabakata vararak-krizi kısmen de olsa çözebilmişlerdir..

CHP'nin inadı sadece (ergenekon davasından tutuklu oldukları halde seçimlere girerek-kazanmış ve fakat mahkemece salıverilmeyen)Mehmet HABERAL ile Mustafa BALBAY'ı,mahkeme kararına rağmen TBMM'ye getirmekten ibaretti..Neyseki kriz çözüldü ve böylelikle de CHP (135) Milletvekilleri ile TBMM'de yemin ederek-Yasama faaliyetlerine katılmış oldu..
Bağımsız olarak seçilen milletvekilleri bloğu (BDP) için de yine Meclis Başkanının devreye girmesiyle, gruplar sürekli toplantılar yaparak karşılıklı metinler üzerinde anlaşmalara yakınken, silvandan gelen çatışma haberi ve 13 tane askerimizin şehit olması ile bütün ulusu yasa boğması ile akamete uğramış ve hala da belirsizliğini korumaktadır..
Türkiye cumhuriyeti ne zaman rahat refah huzur adına çalışmalar yapmaya başladıysa bu derin illegal güçlerin huzur bozucu eylemleri devreye girerek-halkı huzursuz edecek şekilde ve menfi ses getirecek eylemlere başlaması biraz manidardır.

Türkiyede bir kürt sorunu vardır.Yıllardan beri bu sorunları halletme adına ciddi yaklaşımlar hiç olmadı.Bir kaç hükumetin Başbakanları belki bu konuya dair "manşet/başlıklar" attırarak-nutuklar da attılar, ama arkasını getiremeden gittiler.Bir Başbakanın ''Avrupanın yolu Diyarbakırdan geçer''sözleri hafızamızda taze olarak durmaktadır. Kürtleri inkar etmek adına bugüne kadar çok adaletsizlikler yapıldı; Baskı,şiddet, küçük düşürme, toplumda rencide etme, özdillerini yasaklama, örf adetlerine pranga vurma, kürt iş adamları ile halkı ve sivil toplum örgütleri başkanlarını işkencelerden geçirerek bir kimliği yok saymak kimlere ne kazandırdı ki?
Artık, dünya iletişim ve bilgi çağıyla yetişen kürt aydınları ile gençleri yapılan bu haksızlıkları görmezlikden gelemezler.
Bu sorunların bizlere neyi kaybettiğini ve nelere mal olduğunu, kardeş- kardeşin üzerinden kan dökmeler, Türk ulusunu ve kürtleri derinden sarsmıştır.Bir an evvel meclis çatısı altında tarafların karşılıklı diyaloglarla,çağdaş norm ve metinlerle,medeni/kucaklayıcı projelerle yapılacak yeni bir anayasayla, özgürlükçü/cesur atılımlarla bu çıkmaz yoldan çıkarak- medeniyetlere uzanmanın hayalini kurmak istiyorum..Medeni Uluslara ve dünya islam birliklerine ev sahipliği yapan bu ulusun birlik beraberliğine gölge düşürmemek, bu kardeşliği pekiştirmek adına, dosta/ düşmana karşı birlik olmaktan yanayım..Bu olumsuz kabuğu çatlatmaktan yanayım.Kürt+Türk=et tırnak olmuşuz,dayı yiğen olmuşuz.Bu kadar akraba bağımız varken, bu oyunlara ve sisli/ puslu senaryolara asla pabuç bırakmayacak bir ecdadın çocuklarıyız.

Umuyorum ki,meclis tatilinden sonra meclisteki bütün siyasi partilerin ortaklaşa ele alınacak "tek sorun kürt sorunu "olacaktır...
Bu sorunun,demokratik bir hareket içinde ele alınıp çözülmesi noktasında, taraflarca uzlaşıcı samimi bir çatı altında ele alınmasından yanayım.Ak parti Genel Başkanı- Başbakanın bu hassas konu hakkında, inanıyorum ki; en büyük projeleri, milli birlik beraberlik projesi olacak ve daha kapsamlı çalışmalar neticesinde bütün siyasi parti başkanları ve yönetim kurumları olarak beraberce bu güzelim ülkemizde huzuru rahatı yakalayabilme adına biran evvel çalışmalarına hız vermelerinden yanayım.Ulusumuzun üzerinden oynanan siyasi oyunlarla ve ecdadımızın yapmış olduğu başarılı savaşlarla bizleri ve ecdadımızı kin kusarak nasıl parçalama senaryolarını devreye soktuklarını görmekteyiz.

Eğer o ecdadın kanını taşıyosak,onların bize emanet ettiği bu azia memleketinde ekmeğini yiyorsak, bu ekmeğin hakkını vermek adına ecdadımızın kemiklerini sızlatmama adına kardeşliğimiz daim olsun diyorum.3 dönemdir oylarını yükselterek başarılarını halkına hizmette amade ederek bütün ulusun güvendiği sevdiği saydığı bir başbakanımızın bu sorunların da üstesinden geleceğine yürekten inanıyorum. Bu memlekete bu ulusa her kim bir taş koymuş,koyuyor ve koyacak sa cenab-ı hak yar ve yardımcıları olsun.Yolları açık olsun.Başarıları daim olsun.''em bire hevdıne, dujmın vere vi talani, vi velati emi hevdıra tev veğun şerbeti şaadeti"Yani; düşman yine gelse işgal etse bir karış karayı, şahadetle koşup birlikte saracağız bu yarayı..'Ziya TAŞTAN'ın (em bire hevdıne) şiirinden bir dize alıntıyla kardeşliğimizi pekiştirmiş olduk.

saygılarımla...