Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMustafa IŞILDAKYEMİN KRİZİ VE MOTOR YAKMAK… [ Arama ]

YEMİN KRİZİ VE MOTOR YAKMAK…
Başlık YEMİN KRİZİ VE MOTOR YAKMAK…
Tarih 06.07.2011
Gönderen Editör

 

YEMİN KRİZİ VE MOTOR YAKMAK…

            Teknolojinin gelişip iletişimin hızlandığı, internet sayesinde artık “küçük köy” gibi olan günümüz dünyasında haber değeri bulunan olaylar da bu hızdan nasibini alarak anında medyada yer alınca yansımaları da aynı şekilde hemen görülebiliyor. Buna bir anlamda “modelleme” de diyebiliriz. Tabii ki, maalesef bazen bir soygun şeklinin modellendiğini, bazen de toplumun ihtiyaçlarının meşru yönden karşılanması noktasındaki yeni uygulamaların modellendiğini de görebiliyoruz. Her hareketin bir modeli, her modelin bir esin kaynağı vardır. Gönül ister ki güzellikler modellensin, çirkinlikler de “ibret alınarak” bertaraf edilsin…

            Son haftada ilimizde iki kez motosiklet yakma olayı meydana geldi. Biri kask takmamasından, diğeri sürücü belgesi olmamasından dolayı sahip-sürücülerince verilen tepki sebebiyle… Gecekondu yıkımı haberlerinde de bazen rastlarız, evin sahibince ateşe verildiğini… Toplumca önem vermemiz gereken “öfke kontrolü” eğitimi bir yana bu olayların sosyal ve psikolojik sebepleri tabii ki başlı başına ayrı bir yazı konusu…

            İşte dikkatimi çeken; motor yakma olaylarının, TBMM’nin geçici başkanı olamayan! BDP ve CHP’li milletvekillerinin, tutuklanan milletvekili arkadaşlarının değil, tutuklu iken milletvekili seçilenlerin bağımsız yargı organlarınca salıverilmemesine duydukları tepkiyle yemin etmemeleri ve bunun haliyle günlerdir medyada insanların zihnine kazınmasının hemen ertesinde meydana gelmesi…

            Bu eylemlerini “sivil itaatsizlik” olarak adlandırırsak doğru olmaz. Çünkü sivil değil, mazbatalarını almış resmen milletvekilleri… Bu durumda ancak “milletvekili itaatsizliği” diye adlandırabiliriz… Peki, milletvekili itaatsizliği meşru görürse, o zaman milletin itaatsizliğini de meşru görmek, sonuçta motosikletini kendi eliyle yakanların bu hareketlerini de meşru görmeyi gerektirmez mi? Hemen söyleyeyim,  bu benzetme ve değerlendirmelerim hukuksallıktan uzak, tamamen sosyolojik değerlendirmelerdir. Çünkü kendi malı da olsa çevreye zarar verebilecek şekilde yol ortasında eşya yakmak kanunen suçtur.

Bu anlamda “yemin etmemeye henüz yemin etmemiş!” milletvekillerinin kararlarını aklıselim olarak yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söylemek durumundayız galiba… Yasama organına seçilmiş, ama görevine başlamamış olanların bu tepki biçimlerini yürütme organı da modellerse o zaman iş nereye varacak? Yasama organı üyelerine yaptırım uygulamayan sistem, yürütmedeki gariban memurlara yaptırım uygularsa kamu vicdanındaki adalet duygusu incinmez mi? Örneğin, istediği yere ataması yapılmayan bir kamu görevlisi; atandığı görevine başlamaz ve buna rağmen de şimdiki milletvekilleri gibi maaşlarını “bankamatik memur” gibi cebine indirirse vicdanen kim ne diyebilecek?

Dileğimiz, bu “bankamatik vekillerin” ya görevlerine başlamaları, ya da aldıkları ve alacakları 10 bin lira maaşı hazineye iade etmeleri… Çünkü seçmen, vekillerini meclis bahçesini arşınlaması için değil, sorunlarına genel kurulda çözüm aramak için açıktan atadı.

Aksi halde yakılan motorların vebali, “model” oldukları için kendilerine yüklenebilir…     

 

Mustafa Işıldak

www.mustafaisildak.com.tr

m.isildak02@gmail.com

0532–422 95 28 

Oyu Puanı: 0 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 6 (0 Kayıtlı Üye 6 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri