Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMehmet KANDEMİRSU ALTINDA SUSUZ KALMAK [ Arama ]

SU ALTINDA SUSUZ KALMAK
Başlık SU ALTINDA SUSUZ KALMAK
Tarih 06.06.2011
Gönderen Editör

SU ALTINDA SUSUZ KALMAK

 

            Samsat, çok eski zamanlarda kurulmuş, tarihte çok önemli izler bırakıp yirminci yüzyıla kadar gelmiştir. 1970’li yıllarda bölgede bir barajın yapılacağı söylentileri ortaya çıkınca Samsat’ın kaderi de belirlenmiş oluyordu.

 

İnsanlar, özellikle yaşlılar buna sert tepki gösterdiler, bunun bir şaka olduğunu, böyle bir şeyin mümkün olmadığını dile getirdiler, kabullenemediler. Ancak zamanla acı gerçek netlik kazanınca elden bir şey gelmedi. Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olan, zamanın en büyük şehirlerinden biri olan, tarihe başkentlik yapmış Samsat tarihten silinecekti. 

 

Samsat, sulara gömülecekti ama bölge kalkınacaktı, her tarafa su gidecekti, kıraç ve verimsiz topraklar değerlenecekti, ülke ekonomisi büyüyecekti… Bunların birçoğu belki gerçekleşti, hatta hepsi gerçekleşti, tüm hedeflere varıldı diyelim, peki Samsat ne oldu, Samsatlılara ne oldu, bunu hiç soran, soruşturan oldu mu?

 

Çocuklar çocukluklarını, gençler; çocukluklarını ve gençliklerini, orta yaşlılar; çocukluklarını, gençliklerini, yaşlılar; her şeylerini sulara gömüp gözü yaşlı olarak ayrıldılar.

 

Çok kişi travma geçirdi, yaşlıların çoğu bu acıya dayanamadı, öldü. Peki, ne idi Samsatlıların suçu? Komagene krallığına başkentlik yapmış, medeniyetin beşiği kabul edilen bölgede doğup büyümek mi? Acı ne kadar büyük olursa olsu; çekilen sıkıntılar çok uzun sürse de cefakâr ve vefakâr Samsat halkı kaderlerine razı oldu; halk kırk parçaya bölündü; her kes bir yerlere dağıldı. Patlamadan fazla uzaklaşamayanlar yeni kurulan bir yere (ilçeye) taşınmak zorunda kaldı.

 

Bu yeni yerin ismine de “ Samsat” adı konuldu. Yeni kurulan ilçe, özellikle gidecek yeri olmayan, Samsat sevdalılarının yaralarını bir nebze de olsa sarmaya adaydı, ancak, başta su sorunu olmak üzere yeni Samsat’ta işler bir türlü rayına oturmuyor, sıkıntıların ardı arkası kesilmiyordu.

 

SAMSAT VE SU

 

            Her şeyini su uğruna yitiren Samsat’ı, ne yazık ki susuz bir gelecek bekliyordu. İnsanlar yıllarca taşıma su ile ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor, içme suyu bulmakta zorlanıyorlardı. Baraj suyu yanı başlarına kadar geliyor, bu dahi dertlerine derman olamıyordu. Peki, sorun nerede, Samsat su ile bu kadar iç – içe iken neden küçük ilçe susuzluk çekiyordu.

 

Zamanın birinde berberin biri Bircik köyüne tıraş yapmaya gider. (Bircik, yaklaşık beş metre yanı başında kocaman Fırat nehri geçen, Ş Urfa’ya bağlı bir köydü) eskiden berberler ayda bir köyleri dolaşır tıraşları yapar çıkarlardı.

 

Berberimiz tıraş çantası ve küçük bir bidon su ile köy odasına oturur müşteri beklemeye başlar. Haberi duyan Bircikli vatandaşlar birer – ikişer gelmeye başlar, her gelen, berberin suyunu kullanmaya başlar. Kimisi suyu içer, kimisi, elini, yüzünü yıkar.

 

Berber bakar ki tıraş için kullanacağı suyu bitti bitecek, beş on metre ileride kocaman bir nehir akıyor, kimse ona dokunma zahmetinde bulunmuyor, kendi bidonuna el atıyor. Şanssız berber, işini bitirip köyden ayrılırken, kocaman Fırat nehrine bakıyor diyor ki; “ Bircik güzel bir köy, ancak ne yazık ki suyu eksik”.  

 

İşte geçmişini ve geleceğini sulara kaptıran Samsat, sular altında adeta susuzluğu yaşamaktadır. Yazımda sadece su sorunu üzerinde durdum, peki Samsat’tın sorunu sadece susuzluk mudur? Ebette hayır, yaklaşık yirmi yılı aşkındır kurulan bu yeni ilçe, bu süre zarfında gelişmemiş, ileri gitmemiş, çok konuda geri gitmiştir.

 

Evlerini, arazilerini, tüm geçmişlerini feda eden, kaybeden Samsatlılar, ne yazık ki bu büyük fedakârlıklarının karşılığını alamamışlardır. Samsat’ın neyi eksik diye bir soru karşısında; eksiklikleri saymakla bitmez, öncelik sırasına koyarsak; Samsat’ta ortaöğretim için (lise) bina yok, spor yapmak için saha yok, kapalı spor salonu yok, su yok, piknik alanı yok, Fırat nehri kenarına gitmek için yol yok…

 

Samsat’ta iş alanı yok, fabrika yok, Yüksek Okul yok. Saydıklarım olanlardan sadece bir kaçı. Peki, bular için imkan var mı? İmkan var, hem de fazlasıyla. Okul için yer var, hatta bina var. Spor için saha var, fabrika için eski tekel barakaları var. Turizm için sahabemiz var. Piknik alanları için her yer var. Şimdi bunları hayata geçirecek bir güç lazım. 

 

Malumunuz bu aralar ülkemizde genel seçimler olacak, seçim nedeni ile Samsat’ı ziyaret eden bir Milletvekili adayının, bir toplulukta konuşurken Samsat ile ilgili görüşleri aynen şöyle; “ Geçenlerde ziyaret ettiğim Samsat ilçesi ne kadar geri kalmış, her taraf dökülüyor, caddeler de, sokaklarda insan yok, her taraf harabe gibi, ne kadar geri kalmış bir yer ya”… Topluluktan biri dayanamıyor, peki beyefendi sizce bu ayıp kimin acaba diyor…

 

Bu sözden sonra başka bir şey yazmaya gerek yok. Samsat her şeyini feda etti, hem de karşılık beklemeden, şimdilik beklentiler havada kaldı, ancak gelecekten umutluyuz? Onu da zaman gösterecek. Allah ömür verirse göreceğiz inşallah…

Oyu Puanı: 11 - Ortalama: 4.64

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 1 (0 Kayıtlı Üye 1 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri