Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞSİYASET İRTİFA KAYBEDİYOR-2 [ Arama ]

SİYASET İRTİFA KAYBEDİYOR-2
Başlık SİYASET İRTİFA KAYBEDİYOR-2
Tarih 03.06.2011
Gönderen Editör

SİYASET İRTİFA KAYBEDİYOR-2

 

Kılıçdaroğlu’nun kullandığı bir ifade var ki insanın küçük dilini yutmasına sebep olacak cinsten. Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada; “Üç milletvekili verirseniz, size bir bakanlık vereceğim” diyerek birkaç oy uğruna seçmene siyasi rüşvet teklifinde bulunmakta bir beis görmemiştir. Böylece işi çığırından çıkarmış, bu yolda hiçbir ilkeye bağlı kalmadığını net bir şekilde göstermiştir.

 

Aynı zat geçen gün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulu’nda da bir pot daha kırmış, inandırıcılığını aşındıran ve kendini küçük düşüren bir olaya daha imza atmıştır. Hani, Tayyip Erdoğan’ın aday yapmadığı bakanlarla ilgili sürekli olarak yolsuzluk iddiasında bulunuyor ya, işte Odalar ve Borsalar Genel Kurul salonunda Kürşat Tüzmen’le karşılaşıyor. Eski Bakan yakasına yapışarak, “Benimle ilgili diyecek bir şeyin varsa, yüzüme karşı söyle, arkamdan konuşma” demesi üzerine, “Ben seni kastetmemiştim, seni dürüst biri olarak bilirim” dedikten sonra, ertesi gün bir miting konuşmasında, “Bazı eski bakanlar bana gelerek, ‘sayın genel başkan meydanlarda bizim dürüst olduğumuzu ilan et’ ricasında bulunduklarını” söyleyerek pişkince yalana başvurmaktan çekinmemiştir.

 

Bir Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı bu kadar yalana sık sık niye başvurur? Dün söylediklerinden bugün niye çark etme gereği duyar? Anlamak mümkün değil. Türk siyasi tarihi şimdiye kadar bu derece yalana tevessül bir lidere daha tanıklık etmemiş, siyasetin seviyesi hiç bu kadar düşmemişti.

 

Geçmişte de siyaset dünyamız bol keseden atan ve aslı astarı olmayan asılsız söylemlerle halkı kandırmaya çalışan az siyasetçi görmedi. Hele birisi var ki, bu konularda çok mahirdi. Görünen o ki, Kılıçdaroğlu daha mahir ve bu konuda hepsini fersah fersah geride bırakmış bulunuyor. Şu an, ele geçirmiş olduğu ‘yalan siyaseti ve popülizm’ bayraktarlığını kaptırmaya da niyetli görünmüyor.

 

Birkaç oy uğruna bazı siyasi partiler kesenin ağzını açmış, bol keseden dağıtıyorlar(!) Nasıl olsa sırtlarında yumurta küfesi yok. At atabildiğin kadar!.. Siyasetçilerin bu tarz sorumsuz bir söylemi benimsemelerinde ‘ne gelirse kardır’ düşüncesinin etkili olduğu anlaşılmaktadır. Oysa, aslolan milletin menfaati ve ülkenin bekasıdır. Hiçbir siyasi ikbal hesabı ülkenin geleceğinden daha önemli değildir. Onun için herkesin ve her kurumun bu konuda sorumluluk bilinci ile hareket etmesi hayati derecede önemlidir.

 

Bu zihniyetin ülkeye verecek hiçbir şeyinin olmadığı geçmişten çok iyi bilinmektedir. Ülkemiz geçmişte bu popülist yaklaşımlardan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi: Üç haneli enflasyon rakamları, sürekli açık veren ödemeler dengesi, döviz sıkıntısının had safhaya çıkması ve Türkiye’nin IMF’nin kapısını sık sık aşındırmak zorunda kalması, ekonomik krizlere bağlı olarak meydana gelen sosyal çalkantılar ve terörün azması şeklindeki bedelleri, halkımız ne yazık ki yıllarca ödemek zorunda kaldı.

 

Bütün bu olumsuz tabloların müsebbipleri, sanki bunlara sebep kendileri değilmiş ve Türkiye’de bu olumsuz tablolar hiç yanamamış gibi, halkın karşısına çıkmış sorumsuzca vaatlerde bulunabilmekte ve milletten yetki isteme cüretini gösterebilmektedirler. Yetmedi, bir de felaket tellallığı yapıyorlar. Bunların dediklerine kulak verince, sanırısın ki, ülkede her şey çok kötü ve Türkiye hızla uçuruma doğru yol alıyor(!) Oysa gerçek, bunun tam tersi. İstismar konusu yapılan konular da dâhil olmak üzere, hiçbir ekonomik gösterge bugün 2002 yılı öncesi dönemden daha kötü olmadığı gibi, tam tersine hepsinde de olumlu bir trend gözlenmektedir

 

Bu durum karşısında bu zevatın susması gerekirken, maalesef meydanlarda boy gösterip, kurtuluş reçeteleri sunma pişkinliğini gösterebilmektedirler! Hiç değilse, bunların gölge etmemeleri gerekir. Bu kadarı bile onlar açısından ileri bir aşama sayılır.

 

Statükoyu muhafaza etmeye çalışanların unuttuğu bir gerçek var: Halk artık eski halk değil, bir delikten ikinci defa ısırılmayacak kadar deneyim ve feraset sahibidir. Halkımızın boş laflara, ucuz popülist söylemlere karnı toktur. Bunlar hiç boşuna zahmet çekmesinler! Yaptıkları abesle iştigaldir. Yalanla dolanla daha fazla, halkı kandırmanın mümkün olmadığı artık herkes tarafından görülmelidir.

 

Ziya AKTAŞ

Oyu Puanı: 10 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri