Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞPOPÜLİZMDE ÖLÇÜ KAÇIYOR-1 [ Arama ]

POPÜLİZMDE ÖLÇÜ KAÇIYOR-1
Başlık POPÜLİZMDE ÖLÇÜ KAÇIYOR-1
Tarih 10.05.2011
Gönderen Editör

 

POPÜLİZMDE ÖLÇÜ KAÇIYOR-1

         

 

            12 Haziran milletvekili genel seçimleri yaklaştıkça siyasi partiler cephesinde, yoğun hareketlilikler yaşanmaktadır. Aday belirleme çalışmaları tamamlanıp, aday listeleri YSK’ya teslim edildikten sonra, meydanlar artan bir hızla ısınmaya başladılar. Liderler mitinglerde boy gösterirken, milletvekili adayları da seçim bölgelerine dağılıp, kendi seçmenlerine yönelik seçim çalışmalarına hız vermiş bulunuyorlar.  

 

            Seçimlere, yaklaşık bir aylık süre kalmasına rağmen, partiler şimdiden görücüye çıkıp eteğindeki taşları dökmeye başladılar. Bu kapsamda, siyasi partilerden seçime dönük vaatler peş peşe gelmeye başladı. Bazı partilerce dillendirilen vaatlerin daha çok uçuk, gerçekleşmesi mümkün olmayan, ayakları yere basmayan, ütopik mahiyet taşmaları üzüntü ile karşılanmaktadır.

 

            Seçim vaatlerinin bir kısmı, seçimlere giren her partinin dile getirmesi gereken yol haritası niteliğinde söylemler manzumesi olup, diğer bir kısmı ise önü arkası olmayan, herhangi bir plan ve programa dayanmayan, ayakları havada olan, hayal mahsulü söylemlerden ibarettir.

 

            Birinci kategorideki söylemler, seçmenle iletişime geçmek ve kontak kurmak için gerekli bir açılım iken, ikinci kategori kapsamındaki vaatler ise, tamamen seçmenleri aldatmaya yönelik ve oy avcılığını amaçlayan bir yöntem olarak telakki edilebilir.

 

            Seçmenin sağlıklı tercihte bulunması için, partileri yeterince tanıması; partilerin plan-programlarını, iktidara geldiklerinde hangi icraatları hayata geçireceklerini bilmesi hayati derecede önem taşımaktadır. Seçim vaatleri bu iş için yol haritası niteliğinde olup,  bu konuda seçmene yol gösterici bir işlev görmektedir. Aksi halde, seçmen karar vermekte zorlanacak ve pusulasız gemi gibi rotasını tayin etmekte sıkıntılar yaşayacaktır. 

 

            Seçmen tercihte bulunurken yapılan vaatlerin makul, mantıklı ve gerçekleşebilir olmasını göz önünde bulunduracaktır. Vaatler belli bir plan ve program dâhilinde, kaynaklar gösterilerek dile getirilmişse, seçmen buna onay verecek ve bunları hayata geçirmesi için, bunu seslendiren partilere şans tanıyacaktır. Yok, yapılan vaatler belli bir plan ve programa dayanmıyor, herhangi bir kaynak gösterilmeden, “Benin adım falan, parayı bulacağım diyorsam, bulurum” demek suretiyle ayakları yere basmayan, inandırıcılıktan uzak, boncuk dağıtmak kabilinden söylemlerse, seçmen bunlara itibar etmeyecek, bu vaatleri dile getiren partileri ciddiye almayacak ve bunlara asla geçit vermeyecektir.

 

            Siyaset dünyasına bir ufuk turu yapıldığında, ülkemizin seçimlere doğru dolu dizgin yol aldığı şu sıralarda popülizm konusunda ölçünün kaçmakta olduğunu müşahede etmek mümkün. Popülizmin mucidi sayılan Demirel’in mirasına sahip çıkılırcasına, siyasi hayatımızda, popülizmin bayraktarlığını yapan siyasetçilerin palazlanmış olması ülkemiz açısından vahim bir duruma işaret etmektedir.

 

             Bu kapsamda; her ev hanımına 600 TL. aylık bağlanması, mazot fiyatının 1,5 TL.ye indirilmesi, her sabah herkesin kapısının önüne 2 Kg süt bırakılması, çiftçilerin elektrik borçlarını silinmesi ve memur maaşlarının %50 oranında arttırılması gibi ciddiyetten uzak uçuk vaatler ilk akla gelenlerdir. Bunlar, kampanyanın işaret fişeği niteliğinde ilk hamleler olup, bu girişin akabinde, seçimler yaklaştıkça işin dozunun arttırılarak devamının geleceğini tahmin etmek zor değildir.

 

            Bu tür popülist söylemleri diline dolayan siyasi partilerin samimiyet sınavından başarı ile geçmeleri, vaat ettiklerini, şu an iktidarda oldukları belediye yönetimlerinde hayata geçirmekle işe başlamalarına bağlıdır. Ne yazık ki burada maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir! Amaç bu olduktan sonra, popülizmi belli sınırlar içinde tutmak zaten mümkün değildir. Nasıl olsa, seçimlerde hesap vermek gibi bir kompozisyon ortaya çıkmayacağından, bol keseden atıp tutmanın herhangi bir sakıncası da olmaz(!)

 

                Bu yola başvuran partilerin, benimsemiş oldukları popülist yaklaşımların ne getirip ne götüreceğini, ekonominin sırtına yükleyeceği yükün ağırlığını ve hangi kaynaklarla bu vaatleri hayata geçireceklerinin muhasebesini yapmadan, sadece oy hesabıyla hareket ettikleri anlaşılmaktadır.

 

            Gelecek yazıda aynı konuyu işlemeye devam edeceğiz.10.05.2011

Oyu Puanı: 10 - Ortalama: 4.6

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 1 (0 Kayıtlı Üye 1 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri