UCUBE RESSAM

Sanat ile dini birbirine rekabet ettirmeye çalışan zavallı ucube samancı, Cami, minare ve başörtülüleri ucube göstererek içine düştüğü ayvazlığından kurtulmak için yaptığı açıklama ile kendini yerin dibine batırarak bildiğinden vazgeçmemiştir.

Kendini bilmez bu çizgicinin İslam alemi arasında, tarihin kara sayfalarında yer alacağını, Müslümanlar tarafından nefret ve tepkiyle yad edilmesine davetiye çıkarmasıyla cinsini cibilliyetini ortaya koymuştur.

Kendi yandaşlarının takdirlerini almak adına,  Allah’tan korkmadan, Müslümanlardan utanmadan başörtülülere hakaret edici resimlerle nobel ödülüne talip olma yolunu denemesinin bir başlangıcı olarak gerçekleştirilmek istenen bir çalışma olarak düşünülebilir.

Bundan önce de, Müslüman Türkleri karalayarak bir yerlere gelmeye çalışan pamuk beyinliler olmuştu. Bu ucube resimleri çizen saman beyinli, kişiliksiz kişilerin çıkması kimsenin inancını etkilemeyeceği gibi, tam tersine Müslümanların değerlerine daha iyi sarılmasına yol açmıştır. 

Kim nerede ne yaparsa yapsın İslam’ın sahibi Allah’tır. Ezanın yeryüzünde ve gökyüzünde susturmaya asla kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü onun da sahibi önce Allah sonra Hakk’a inananlardır.

Başkalarının dinine, giyimine, ticaretine karışmayan Müslümanların dini ve kıyafeti ile bir başkasının da alay etmeye hakları olmamalıdır.  Minareler arasına ucube yazanlar bilmiyorlar mı bu minarelerin arasına  ‘’Ya Allah, La ilahe İllallah ‘’yazıldığını hiç görmemiş mi?

İslam alemine karşı yapılan bu ukalalık,  belli zihniyetlere ve azınlıklara hizmet etmekten başka hiçbir şey değildir. ‘’Senin dinin sana, benim dinim bana’’ diyen Müslümanların dinine de hakaret etmeye kimsenin hakkı yoktur.

Yaptıkları küstahlığı bir tarafa bırakarak, sanki hiçbir şey yokmuş gibi pişkin davranarak birde bunu eleştirenlere asıl ucube onlardır demek, sanki ben yaptım oldu demeye getirilmektedir.

Oturdukları, sergiledikleri yerleri kendi çıkarlarına kullandıklarının farkına varmadan, başkalarının gözündeki çapağı görenler,  Tepebaşı galerisinde oturduğunda, sütlü kahvesini yudumlarken, iç çamaşırlı çizdiği o figürlere karşılık birileri tarafından cebine sikke konulacağı beklentisi içinde oldukları da görmelidirler.

Çoğunluğu Müslüman olan bu ülke insanının değerlerine hakaret ederek, dini duygularla oynayarak, kutsalları hiçe sayıp Müslüman kadının başörtüsüyle alay edip,  sözde sanat adına cami ve dini değerleri hiçe alan zihniyet karanlık zihniyettir.

Çağdaşlık adına yola çıkarak kadın haklarına saldırmak kabul edilecek bir davranış değildir. Dini ve iktidarı kendi çıkarlarına kullananlara karşı yapılmıştır deme cesaretini nereden almıştır.

Bu ucube beyinli kişinin ve organizatörlerinin bu halktan defalarca özür dilemeleri gerekmektedir.