Milli Görüş Hareketinin kurucusu Prof. Dr. Necmettin Erbakan son olarak vefatı ile gündem oldu ne yazık ki. Kendisine Allah’tan rahmet, Türk Milletine baş sağlığı diliyorum.
Erbakan’ın vefatı Türkiye’de ve dünyada üzüntüyle karşılandı. Siyasi hayatta yanında yer alanlar olsun, rakipleri olsun bütün ülke insanı kendisini hayırla yâd ediyor.
Sayın Erbakan’ı barajın altında kalmış bir partinin genel başkanı olarak zikretmek yanlış olur.
O siyasi hayatına Milli Görüş ile başlamıştır. Bu düşence akımının fikir babasıdır ve bugün, bu misyonla yetişmiş zihniyet iktidardadır. Cumhurbaşkanından başbakana, birçok bakandan milletvekillerine, üst düzey bürokratlarına kadar ülke yönetiminde söz sahibi birçok yetkili O’nun yetiştirdiği kişilerdir.
Sayın Erbakan’ın düşüncelerini üç ana gruba ayırmak mümkün. Birincisi bireyin refah ve mutluluğudur.
İkincisi yeniden büyük Türkiye idealiydi. Geçmişiyle övünen Erbakan, atalarının kurduğu büyük imparatorluk gibi dünyada söz sahibi, güçlü, yaşanılabilir, refah seviyesi yüksek bir Türkiye hayal ediyordu.
Üçüncüsü ise Yeni Dünya Düzeni diye adlandırdığı, bütün dünyada adalet ve hoş görünün hâkim olması, bütün insanlığın barış içerisinde bir birilerine tahammül ederek, haklarına saygı göstererek varlıklarını sürdürmesiydi.
Her üçünün de temelinde insan sevgisinin yattığını görüyoruz. Irk, din, dil ve cinsiyet gözetmeden bütün insanları yaratandan ötürü seviyordu.
Son elli yılın yükseliş grafiğine baktığımızda Sayın Erbakan’ın idealinin adım adım gerçekleştiğini görüyoruz. Ülkemizde bireysel refah ve büyük Türkiye ideali gün geçtikçe gerçekleşiyor. Yeni dünya düzeninde de hızla bir ilerleme var.
Rahmetli Erbakan’ı 1969 yılında, Konya bağımsız olarak milletvekili olarak seçilmesi ile siyasi arenada görüyoruz. Siyasete adım atar atmaz büyük hedefler peşinden koştu.
Büyük Türkiye ideali ile o günden bu güne aralıksız mücadele verdi. Darbeler, muhtıralarla karşılaştı, yasaklı duruma geldi, önü kesildi, suni gündemlerle meşgul edildi…
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi çatısı altında siyaset yaparak ülke yönetiminin çeşitli kademelerinde görev aldı. 54. Hükümette ise Başbakan oldu.
Siyasi yaşamında sadece bir kez hükümet kurmuş gibi görünse de yetiştirdiği kadrolar defalarca milletten ülkeyi yönetme yetkisi aldılar ve hala güçlü bir şekilde iktidarlar.
Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olan Rahmetli Erbakan’ı bir kez eleştirmiştim.
Numan Kurtulmuş liderliğindeki Saadet Partisinde Erbakan Hoca’nın bilge ve akil kişi olarak yönetimden uzak durması, yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle bir kenara çekilmesi gerektiğini yazmıştım.
ERBAKAN HOCA’NIN ARDINDAN
