Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıMehmet Ali ÇETİNKAYADEĞİŞİM VE NEFSİMİZ [ Arama ]

DEĞİŞİM VE NEFSİMİZ
Başlık DEĞİŞİM VE NEFSİMİZ
Tarih 18.02.2011
Gönderen Editör

DEĞİŞİM VE NEFSİMİZ

Değişim ve ilerleme sözleri, sihirli sözler gibi her duyanı etkiler. Fakat değişmek ve ilerlemek için önerilen fikirler ve prensipler duyanların çoğunun ödünü patlatacak kadar zordur. Çünkü değişim, ötekileşmedir. Ötekileşme; birilerini karşına almak, Onlardan farklı davranmaktır. Herkesin “Padişahım çok yaşa” sözlerine rağmen “kral çıplak” diyebilmektir. Açıkçası çelikten elbiseler içinde yel değirmenlerine karşı savaşmaktır. Çelikten elbise giymek her yiğidin harcı değildir.

 

Değişim düşüncesi içinde kavram fırtınalarının ortasında kalanlar çoğu zaman düzenin bozukluğundan şikâyet,  “değişmesi” gerektiğinden ise dem vururlar. Eylem dünyasında da kendileri şikâyet ettikleri düzenin çarkları olduklarının hatta değişim karşısında engel olduklarının farkında bile değillerdir.

 

Sırf değişim olsun diye değişim talep edenler, çoğu zaman önerilerde bulunurlar. Bunlardan çoğu söz olup uçar, yazılanlar ise kâğıt parçalarında öylece kalır.

 

Yaşanılır bir toplum, haysiyetli bir hayat için değişimi isteyenler ise Toplumun ortak şuuru, fertlerin gönül ve akli süzgeçlerinden geçen ilkelerden bahsederler. Değişim adına kabul edilen ilkeler toplumların gönül süzgeçlerinden geçenlerdir. İlahi dinlerin emirlerinin benimsenmesi “İzm”lerin ise insanların gönüllerinde bir asır bile yer edinememesi bunun açık göstergesi değil mi?

 

Değişimi can-u gönülden isteyenler değişime kendi, zihin ve gönül dünyalarından başlarlar. Öyle olması da gerekir. Kendisinin inanmadığı bir ilkeyi başkaları ne diye kabullensin ki? Günümüz “akıl babaları”nın düştüğü gülünç durum da bu değil mi? Çocuğuna yalan, gıybet, iftira ve dalkavukluğun ahlaki çirkinlikler olduğunu ifade eden fakat kendisi bunlara devam eden bir babanın inandırıcılığına kim inanır ki?  Çocuklar bile inanmıyor.

 

Hoşgörü, müsamaha, ve empati kavramlarını kendi gönül dünyalarında inanç temeline oturtamayanlar ne kadar demokrat olabilirler ki? Başkalarının sözlerine dahi tahammül edemeyenler, nasıl olur da başka hayat tarzlarına saygılı olabilirler? Değişimi isteyenlerin önce kendilerinin bu kavramları özümsemesi gerekmez mi?

 

Sözün tam da burasında toplumların değişmesinden bahsedenlere bir söz söylemek gerekirse; “Toplumları değiştirmek kolaydır fakat insanın kendi inançlarını, önyargılarını, düşüncelerini, kişiliğini ve hayat tarzını değiştirmesi ise çok zordur”. Peygamber Efendimizin “küçük cihattan büyük cihada gidiyoruz” sözlerinin altındaki ince mana da bu değil mi?

………………..

Allah’a Emanet olun.

 

 

 

Oyu Puanı: 8 - Ortalama: 4.5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 4 (0 Kayıtlı Üye 4 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri