Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıFahrettin ÇELİKCHP’NİN İÇİNİ KİM OYDU? [ Arama ]

CHP’NİN İÇİNİ KİM OYDU?
Başlık CHP’NİN İÇİNİ KİM OYDU?
Tarih 08.02.2011
Gönderen Editör
Fahrettin ÇELİK

CHP’NİN İÇİNİ KİM OYDU?

         Cumhuriyet Halk Partisi amblemindeki altı okun anlamını bilmeyen yoktur. Her bir ok, Atatürkçü düşüncenin temel ilkeleri olan Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Devrimcilik ve Laiklik ilkelerini simgeler.

 

          Cumhuriyetçilik, tüm insanların, hukuk ve hakları ile eşitlik ve bütünlüğü savunmaktır. Başörtülüsü, başı açığı, “eninde sonunda bizim kucağımıza oturacaklar” dedikleri Kürtler ile Türkler, Aleviler ile Suniler… yani bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hukuklarını savunmaktır.

 

         Milliyetçilik, ırkçılıktan çok farklı olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bütün bireyleri birinci sınıf vatandaş sayılmak, saygı göstermektir.

  

         Mesela AK Parti’ye oy verenleri veya başı örtülü insanları her fırsatta aşağılayan, küçük görenler ne kadar halkçı olur tartışmak gerek. Bir kısım genci sadece kıyafetinden dolayı okumaktan men etmek ne kadar Halkçılıkla bağdaşır.

 

         Devletçilik, “Yurttaş devlet için değil, devlet yurttaş için vardır.” tanımı ile özetlenebilir. Demokratik devleti, uzun vadeli ekonomik stratejilerin oluşturulmasını, sadece sahil bölgelerini kayırmayı değil, bölgesel eşitsizlikler ve toplumsal adaletsizliklerin giderilmesini öngörür.

 

         Devrimcilik, 1950’lerin çok gerilerde kaldığını bilmek, çağa uygun yeniliklere açık olmak, çağdaş açılımlara katkı sunmaktır. Kendini sorgulayarak, daha doğruyu özümseyebilmektir.

 

        Gel gelelim Laiklik ilkesine. Laiklik, din ve inanç hürriyeti, insan haklarının güvencesidir. Bütün inançların devlet önünde eşit sayılmasıdır. İnanç yönünden, bütün vatandaşlara eşit mesafede olmak, taraf olmamaktır. Din ile devlet işlerinin bir birinden ayrı tutulmasıdır.

  

         Şimdi bütün bu ilkeleri hafızamızda tahlil edelim ve bunlarla birlikte CHP’nin bu günkü durumu ile karşılaştıralım.

 

          Ya, birileri bu CHP’nin içini mi oydu acaba diye soruyor musunuz kendi kendinize?

 

       * * * *

 

          Demokratik zeminde yapılacak olan seçimler yaklaştıkça, anti demokratik yollar ve yöntemlere meyil gösteriliyor.

 

         Bunun adı peşinen yenilgiyi kabul etmektir. Seçimlerde alacağın oyu tahmin ederek, küplere binmektir.

 

          CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, bir anlamda, halkın mahalle mahalle, sokak sokak direnmesi gerektiğini söylüyor.

  

         CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, bazı Ergenekon sanıklarını adaletten kaçırmak için CHP’den aday gösterilmesini teklif edeceğini açıkladı.

 

         Hızını alamayan Sayın Batum, sandıkta yenemeyeceğini tahmin ettiği mevcut iktidardan kurtulmak için harekete geçmeyen TSK’ya yönelik ağır sözler sarf ediyor.

 

         “Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar.” diyor Sayın Batum…

 

         Türk Silahlı Kuvvetlerine “kâğıttan kaplan” gibi küçük düşürücü sözler sarf eden Sayın Batum, askerin sınırlarımızı korumada, terörle mücadelede başarısız olduğunu söylemiyordur her halde.

 

         Niçin kâğıttan kaplan oluyormuş peki? e-muhtıralar mı yayınlamaları gerek, sokaklarda tanklar mı yürütmeleri gerek, yoksa 1950’li yıllar gibi fiili darbe mi?

 

         Mehmetçiğimiz, Amerika’nın mı himayesinde faaliyetlerini sürdürüyor? Başka bir ülkenin, şanlı askerimizi pasifize etmeye imkân var mı?

 

          Türk Silahlı Kuvvetleri yayınladığı basın bildirisinde buna en güzel cevabı veriyor zaten. “…Her vesileyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyaset dışında kalması gerektiğini savunan bu siyasilerin, Türk Silahlı Kuvvetlerini günlük siyasi tartışmaların içerisine çekme gayretleri üzüntüyle izlenmektedir. Sadece güvenlik alanındaki görevlerini en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyasi tartışmalara konu edilmesi, ne ülkemize ne de herhangi bir siyasi görüşe fayda sağlayacaktır…”

  

         Sayın Batum'un bu sözleri sadece kendisini bağlamaz. Çünkü kendisi partinin Genel Başkan Yardımcısıdır ve kurumsal olarak CHP’yi bağlar. Kaldı ki, bu düşüncelerin partiyi bağlamadığı hususunda bir açıklama da yapılmadı.

 

       * * * *

          Türkiye’de taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Birkaç kurum dışında herkes kendi işiyle ilgileniyor.

  

         Asker askerliğini yapıyor, diğerleri kendi asli görevlerini. Olması gereken bu.

  

         Sapla samanı bir birine karıştırarak karambol oluşturmak isteyenlerde yok değil. Onlar hala eski alışkanlıklarından sıyrılamadılar.

 

          Siyasetçileri boş işlerle uğraştırmak, askeri siyasetin içine çekmek, polisi üniversitelere sokmak, sokakları savaş meydanlarına dönüştürmek isteyenler de var.

  

          Aklımın almadığı tek husus ise şu; Bu zihniyete hala her 4-5 kişiden biri oy veriyor. İşte bunu anlamış değilim.

 

         Barış ve huzur dolu bir Türkiye dileğiyle…

 

 

         Fahrettin ÇELİK

www.samsathaber.com

Oyu Puanı: 41 - Ortalama: 4.87

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar
Editör
08 Şbt 2011
Fahrettin bey\'in son yazısı CHP’NİN İÇİNİ KİM OYDU? adlı yazısında CHP \'nin iyi bir tahlilini yapmış. benim bu yazıdan anladığım şu ki CHP dışa doğru açılan oklarını kendine doğru çevirmiştir aslında.Ve her geçen gün kendisini daha çok yaralamaktadır.Bu şekilde ak partiyi kötüleyerek , sağa sola saldırarak, kaos ortamı yaratmaya çalışarak izlediği yolun oy toplama çabalarını boşa çıkacağı aşikardır. saygılar... SEYYAHİ

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 3 (0 Kayıtlı Üye 3 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri