Hacc görevini yerine getirmek üzere gittiği kutsal topraklardan dönen dost ve arkadaşlarımızı ziyaret ettiğimiz şu günlerde, önceden tanığı olduğum bu konunun şimdi yazılmasının yararlı olacağına inandım.
Şöyle ki;
Bir sivil toplum kuruluşu başkanı ile lideri tarafından “atanarak aday olduktan sonra” birçoğu “kurşun asker” görülen seçmenlerce “sözüm ona” seçilen bir kamu kurumu başkanının; konuşulmasını içine sindiremediği eylemleri kamuoyunda gündeme getirenleri kastederek isim belirtmeden gıyaplarında ağza alınmayacak galiz küfürler savurduklarına son üç yıl içinde maalesef birkaç kez tanık oldum.
“Hacc’a gitmişsiniz. Ağzınız mühürlü. Günaha giriyorsunuz” diyerek kibarca uyardığımda, sanki telepati yoluyla ağız birliği etmişlercesine “Daha olmazsa bir daha Hacc’a giderim” diye cevap verildi…
Hey Yarabbi!... Adamlar Hacc’a değil de sanki şehir hamamına gitmişler… Gayet sakin ve kendilerinden emin bir şekilde bu iğreti düşünceye inanıyorlar ve düşündüklerini de seslendiriyorlar… Yüce Allah’ın 2007 yılında nasip ettiği bu kutsal yolculuktaki seminer ve vaazlarda hocalarımız “Günahlarımızdan temizlendik mi acaba? Diye şüphe etmek dahi büyük günahtır.” demişlerdi, ama “Hacc’dan döndükten sonra tekrar günah işlerseniz tekrar Hacc’a gittiğinizde Allah tekrar affeder” de dememişlerdi.
Yaşamının bir bölümünü düşünce suçlusu olarak hapiste geçiren İranlı yazar merhumAli Şeriati“Hacc” adlı kitabında:
“Büyük Hacc!
Kabe’ye gitmek Hacc değil, Hacc’ın kıblesi Kabe değil. Sen öyle sanıyordun. Bu bir yanlış anlayıştır. Şimdi doğrusunu öğren: Hacc, Kabe’ye gitmek değil, Kabe’den gitmektir.”
“Kabe’ye ulaşıncaya değin, yönünü şaşırmaman için, başka kıblelerin seni aldatmaması için Kabe senin kıblendi. Kabe’de kıble, başka bir yerdir. Oraya yönel, Kabe’ye yolculuktan daha büyük sefere hazırlan: BÜYÜK HACC! İşte büyük gün bu… Nerede olursan ol, ihramı giy ve Mekke’den çık!
Zira büyük Hacc, “kıbleyi” arkada bırakmaktır.
“Kabe’den daha saygın yer neresi ki?
Görünceye değin yürü!” demektedir…
Sanki üzerlerinde son kullanma tarihi yazılıymışçasına tekrar tekrar günah işlemekten çekinmeyip, sonra da utanmadan sıkılmadan “Birkaç yıl sonra bir daha giderim!” diyebilecek kadar gafilleşen kulları ıslah, bizleri de bu kulların ve; mevlithan Eşref Ağır’ın duasındaki deyimle “şeytanlaşmış insanların şerrinden” uzak eyleye!
Ve…
Bu halis niyetlerle Kabe’den dönenlerin Hacc’larını da Allah kabul eyleye!