Samsat ilçesinde kabri şerifi bulunan Safvan bin Muattal (R.A) Türkiye için bir lütuftur. Bunun değerini iyi bilmeli, peygamber efendimizin önemli arkadaşlarından biri olan Sahabe’ye misafirperverliğimizi göstermeliyiz.
Türkiye’de kabri kesin delillerle sabit olan iki sahabe mevcuttur. İstanbul’daki Eyüp Sultan olarak bilinen Hz. Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el- Ensari ve Adıyaman’ın Samsat ilçesinde kabri bulunan Safvan bin Muattal.
Eyüp Sultan hazretleri “Safvan benden hayırlıdır” dese de, peygamber efendimizin “Benim sahabem gökteki yıldızlar gibidir hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz” hadisleri gereği biz hiçbir sahabeyi diğerinden üstün tutamayız.
Bize düşen görev güzel ülkemize lütfedilen bu hediyeye gerekli ilgiyi göstermek, Onların şefaatine nail olabilmek için çaba sarf etmektir.
Çünkü Allah Resulü şöyle buyurmuştur: "Benim bir sahabem bir memlekette vefat eder ve defnedilirse, kıyamet günü o sahabem bir nur olarak kalkar (dirilir) ve o yerde defnedilmiş olan müminler için nurdan rehber olur".
Bizlere nurdan rehber olması için gönderilen bu değerlerin şefaatinden daha çok Müslüman’ın yararlanması için gerekli tanıtımı yaparak, bütün ülkemiz insanlarını bu kutsal değerlerden haberdar etmeliyiz.
Sahabe’yi sadece Samsat ile sınırlı tutmak bencillik olur. Ulusal boyutta, hatta uluslar arası boyutta bir tanıtım yapılması gerekiyor.
Tanıtımla birlikte önümüzdeki 20-30 yıl ihtiyaca cevap verebilecek bir projenin hazırlanması ve hayata geçirilmesi gerekiyor.
Son zamanlarda bazı projelerin yapıldığını ve 1-2 yıl içerisinde bu yapılan çalışmaların yetersiz geldiği ve hemen akabinde eski çalışmaları boşa çıkaracak yeni çalışmaların yürütülme ihtiyacının hasıl olduğu görülmektedir.
Bu nedenle daha ciddi ve kapsamlı bir projenin hazırlanması, temin edilecek kaynakların ise bu proje dahilinde harcanması gerekiyor.
Son birkaç yıl içerisinde AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Mahmut Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, Adıyaman Valiliği, Samsat Kaymakamlığı, diğer yerel yöneticiler, TOKİ, KİPTAŞ gibi kuruluşlar konuya hassasiyet gösteriyorlar.
Meclis Başkanımız Sayın Mehmet Ali Şahin, Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve diğer bazı yetkililerin kabri ziyaret etmeleri tanıtıma katkı sunmuşlardır.
Kutlu Doğum programlarında 30-40 bin insanın ziyaret ettiği, mübarek gün ve gecelerde vatandaşların gelerek ibadet ettiği bu alanın bir an önce ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor.
Adıyaman’da faaliyet gösteren işadamlarının maddi ve manevi destek vermeleri gerekiyor.
Bunun ötesinde İstanbul, Ankara, Antalya, Adana ve yurdun dört bir yanında yaşayan Adıyamanlılar veya Sahabe konusunda hassasiyeti bulunan vatandaşlarımızın, hatta yurt dışında yaşayan gurbetçilerimizin maddi ve manevi desteklerini esirgememeleri gerekiyor.
Yapacakları yardımların ise resmi makamların bilgisi dahilinde yapılmasının daha faydalı olacağı kanaatimdeyim.
Peygamber efendimizin “Safvan’ı bırakın (üzmeyin), o Allah ve Resûlünü çok sever” diyerek sevgisini belirttiği, “Ben ondan hayırdan başka bir şey bilmiyorum. O çok hayırlı birisidir.” diyerek sevgisini açıkladığı Sahabesine yakınlaşmada yarışmamız gerekmiyor mu?
SAHABE SADECE SAMSATLA SINIRLI OLMAMALI
