Okuyucu mektuplarını öteden beri önemserim. Değil mektuplara, yolda rastladığında ayaküstü de olsa iletilen mesajlara bile çok önem veririm.
E-mesaj kutumu açtığımda Adıyaman Barosu avukatlarından AKPARTİ’li M.Nedim Taylan’ın yolladığı aşağıdaki mesajı okudum. Kendisini aradım, muvafakat ederse kamuoyuyla da paylaşabileceğimi söyledim. Muvafakatını ifade ettiğinden mesajı birlikte okuyalım, son paragrafında istenen değerlendirmemizi ise sona bırakalım:
“Saygı Değer Mustafa Abi,
Yazdıklarınızı takip edip, ele aldığınız konularda yaptığınız değerlendirme, yorum ve önerilerinizden istifade eden bir okuyucunuzum.
Sizin, özellikle Adıyaman’ın bugünü ve yarınının iyileştirilmesi konusundaki ve Adıyaman’ın yetiştirdiği değerlere gösterdiğiniz hassasiyetten dolayı da sizi hep takdir etmişimdir.
Ben, geçen hafta mesleğimle ilgili bir toplantıya katılmak için İstanbul’a gitmiştim. Adıyaman’a geldiğimde, AKPARTİ Adıyaman İl Divan toplantısında, İl Başkanı Sayın Yaşar GÜLEŞ’in Adıyaman Üniversitesi Rektörü Sayın Mustafa GÜNDÜZ ile ilgili beyanda bulunduğunu öğrendim. Sayın GÜLEŞ’i üniversite öğrenciliği yıllarından beri tanırım, sevip-saydığım, dürüstlüğü ile bildiğim birisidir. Sayın GÜLEŞ’in, sayın rektör hakkındaki beyanatları beni üzdüğü gibi, Adıyaman’ın yetiştirdiği, memleketine faydalı insanlara değer verenleri de üzdüğüne inanıyorum.
Adıyaman Üniversitesi, kuruluşundan çok kısa bir süre geçmesine rağmen emsallerinin çok çok önüne geçmiş, asıl hizmet alanı olan yüksek öğrenim alanında, Türkiye’de -kendi emsalleri arasında- adından en çok söz edilir hale gelmiş ve öğrencilerin de yüksek oranda tercihlerine mazhar olmuştur. Bilimsel araştırmalarda gösterdiği başarı, Adıyaman adının tanınmasında da katkı sağlamıştır. Bununla beraber, Adıyaman Üniversitesi bana göre geri kalmışlık kabuğunu kırmada öncü olmuş ve Adıyaman’ın gelişmesine katkı sağlayacak lokomotif haline gelmiştir.
Adıyaman Üniversitesi rektörü Sayın Mustafa GÜNDÜZ’ü tanırım. Sayın rektörle farklı siyasi fikirlere sahip olabiliriz. Ama sayın rektörün fikir özgürlüğüne önem verdiği ve uygulamalarıyla bunu sağladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Sayın GÜNDÜZ’ün, Adıyaman Üniversitesinin gelişmesinde çok büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Evet, bu tek başına bir kişinin yapabileceği bir başarı değil… Başarıda, Adıyaman’lı siyasilerin, özellikle iktidarda olan AKPARTİ’li siyasetçilerin büyük katkısı olmuştur. Burada şu gerçeği unutmamak lazım; Adıyaman Üniversitesinin gelişmesinde, bu imkânlara kim sahip olsa aynı başarıyı elde ederdi demek bana göre yanlış bir değerlendirme olur ve Sayın GÜNDÜZ’e de haksızlık olurdu. Bugünkü başarının gerçekleşmesinde Sayın GÜNDÜZ’ün, Adıyaman’ın ihtiyaçlarını iyi tespit ederek, bu ihtiyaçların karşılanması için plan ve program yaparak, önce kendisinin bu hizmetin gerekliliğine ve gerçekleşmesine inanması ve yetkilileri de bu hizmetlerin gerekliliğine ikna etmesi ve siyasilerin desteğini almak ve işlerin halli noktasında koordine etmesi etkili olmuştur. Evet, AKPARTİ’li yerel siyasetçiler, sayın milletvekillerimiz ve AKPARTİ hükümeti gerekli kaynağı sağlayarak yatırımların gerçekleşmesinde rol almışlardır. Bu noktada, Adıyaman Üniversitesinin gösterdiği atılım ve başarının, eğitime önem verdiğini bildiğimiz AKPARTİ hükümeti döneminde diğer üniversiteler tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği sorusuna verilecek cevap, Adıyaman Üniversitesinin başarısını değerlendirmede daha yardımcı olur diye düşünüyorum. Ayrıca, Adıyaman’ımızın, üniversitesi haricindeki alanlarda da aynı başarıyı sağlamasını dilerim.
Üniversiteye alınan elemanlar için hangi mevzuatın geçerli olduğunu bilmek, yapılan eleştirileri değerlendirme bakımından önem taşımaktadır. Sanırım üniversitelerde akademik ve idari kadrolar bulunmaktadır. Bunlardan idari kadrolara alım için KPSS geçerli olup, akademik kadro için ise ilan yapılarak başarılı olanlardan alım yapılabilmektedir.
Sayın GÜLEŞ beyanlarında, Sayın Başbakan’a küfür edildiğinin iddia edildiğini söylemiş. Keşke Sayın GÜLEŞ’e bu bilgiyi verip bu tartışma ortamını hazırlayan kişi, böyle yapmayıp Sayın Başbakan’a küfreden kişi hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunsaydı... Zira Türk Ceza Kanunu, hükümet büyüklerine hakareti suç saymış olup, hakaretten bilgi sahibi olanlar savcılığa suç duyurusunda bulunabilirler.”
AVUKAT TAYLAN’DAN MESAJ VAR…-1.jpg)
