Yeni Sanayi Mahallesinde, mülkiyetin belediyeye ait bir vatandaş tarafından kapatıldığından komşularının “yol”suz kalmasına sebebiyet veren “kapatılan bir yol hikâyesi” ni 28 Eylül’de yazmış, Adıyaman Belediyesinin konuyla ilgili açıklamasını önceki gün yayınlamış, değerlendirmeyi ise sonraya bırakmıştık.
Atatürk Bulvarı bir vatandaş tarafından duvar örülmek veya briket yığılmak suretiyle kapatıldığında, belediye ve valilik doğrudan “taraf” olduğundan “beni ilgilendirmez, hangi vatandaş geçecekse, gitsin açılmasını dava yoluyla mahkemeden istesin.” Diyemez. Yoldan Mercedes veya TIR’ların geçmesi ile dar bir çıkmaz sokaktan yalnızca üç yoksul aile fertlerinin geçmesi arasında fark olduğu da iddia edilemez?
Peki kapatılan yol, bulvar olmayıp tapu-kadastro çapında çıkmaz sokak niteliğindeki yol olduğunda hukuksal açıdan bir şey fark eder mi? Hiçbir şey fark etmez. Baro başkanlığına yeni seçilen Avukat Demirhan Seçilmiş kardeşimizinde doğrulayabileceğini sandığım gibi, her iki yolun da mülkiyeti devlete, intifa hakkı, yani kullanım hakkı halka ait kamu ortak malı olduğunu, koruma görevinin ise doğrudan devlete ait olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, belediye olarak gittik, birkaç defa yolu açtık, ama vatandaş arkamızdan yine kapatmış. Bu nedenle mağdur olan vatandaş, yolu kapatan vatandaşı mahkemeye verdi. Daha ne yapalım? Denilip çaresizlik sergilenerek olayı savuşturmak “taraf” olmamaktır. Diğer anlamıyla bu yol bana ait değildir, demektir. Eğer bu fiili yol, kadastro çapında çıkmaz sokak olmayıp, taraflardan birinin tescilli özel mülkiyeti içerisinde olsaydı belediyenin gerekçesine “şimdilik” kaydıyla belki hak verilebilirdi… Sanırım bu hukuki görüşümü, yerel yönetimlerin “kitabını yazmış”Valimiz Ramazan Sodan da destekler…
Yazımızda bu gerçeği açıklıkla ifade etmiş olmamıza ve sorunun yanında fiili çözümünü de önermemize rağmen belediyenin açıklamasında buna hiç değinilmemiş olması düşündürücüdür. Çünkü yolu kapatan vatandaşımız, belki de mahallinde fiili bir sahiplenme görmediğinden ve sonuçta kendi özel mülkiyeti sandığından bu eylemi gerçekleştirmiş olabilir. Kapatmanın nedeni her ne olursa olsun, belediyenin fiili sahiplenmesinin en pratik ve etkili yolu ise, zemine parke döşenmese bile aradaki çıplak sınıra yarım veya bir metre yüksekliğinde duvar örmesi ve kendisinin de “taraf” olduğunu kamuoyuna fiilen gösterip kanıtlamasıdır. Aksi halde, Başbakan Erdoğan’ın referandum öncesi yaptığı bir konuşmadaki ifadesiyle;
“Taraf olmayan bertaraf olur”
Diyerek önceki hafta bitirdiğim bu yazıyı yayını için gazeteye yollayacaktım ki, başka bir konuda görüşmeye gittiğim belediyeninüst düzey bir yetkilisi, sağ olsun kendisi bu konuyu da açınca aynı düşüncelerimi ilettim. “Yolu kapatan komşunun arsasıyla çıkmaz sokak arasında duvar mevcuttu, lakin komşu bu duvarı da yıkmış.” dedi. Keşke yazılı açıklamanızda da bu hususu ekleseydiniz, dedim. Yolun belediyenin “kendisini taraf kabul ederek” yazımızdan sonra bir kez daha açtığını bu arada belirtmiş olalım…
Arapçada “Bir nokta bir göz çıkarır” diye bir söz var. Bu doğru ise cümleyi, “Bir nokta bir göz yapar” haline dönüştürürsek de her halde yanlış söylemiş olmayız. İşte yayınlanmamış ta olsa yukarıdaki eleştirel düşüncemizle ilgili “bir noktayı” anılan üst düzey yetkili böylece yerine koyarak“kör”ün, “göz” olarak düzelmesinin vesilesi oldu. Bu nedenlerle Adıyaman Belediyesine teşekkür ediyorum.
Gelelim sorunun çözümüne;
Vatandaşın devletle veya devletin ilişkili olduğu başka bir vatandaşla yıllarca mahkemede sürünmesinin kimseye bir faydası yok. Yeni anayasadaki Ombdusmanlık kurumunun ihdas amacı da zaten buradan doğuyor. Hele yazımızdaki gibi basit ama en az 20 insanın günlük yaşamını etkileyen ihtilaf var ise… Bu düşüncelerle yolu kapatan 70 yaşında olduğu bildirilen komşunun Valimiz Ramazan Sodan’ın belediye meclis üyesi Remzi Gerger ile fen işleri yetkilileriyle birlikte “döşeğine oturarak” durumu bizzat kendi ağzıyla anlatıp ihtilafı ve bu konuda açılan mahkemeleri ikna suretiyle “feragatle” sona erdirmeye çalışması…
ERDOĞAN’DAN AÇIKLAMA
Besni Pansiyonlu Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 2 yılı aşkın bir zamandan beri inşaatının bitirilemeyip kendi binasında hizmete geçememesinden dolayı öğrencilerin gördüğü zararları irdeleyen “Bu yara iki yıldır kapanmaz mı?” başlıklı 30.9.2010 tarihli yazımla ilgili olarak Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan:
“Konuyu TOKİ Başkanı Adnan Bayraktar ile geçen hafta görüştüm. En fazla iki ay içinde sorunların aşılarak inşaatın bitirileceğini, en kötü ihtimalle de ikinci döneme yetiştirileceğini söyledi. Konunun takipçisi olacağım.” Dedi. Zaten bu saatten sonra bizim de temennimiz buydu... Duyarlılığına teşekkür ediyoruz.
“TARAF OLMAYAN BERTARAF OLUR”.jpg)
