Geçen yıl kaleme aldığım www.isildakkalem.com’da da okunabilecek 2 Ekim 2009 tarihli yazımda, Adıyaman’ı çok çok sevmesine karşın mesleği gereği metropol bir kent olmasından dolayı İstanbul’da ikamet eden ressam Remzi Taşkıran’dan söz etmiştim.
Kendisi, belediyemiz desteğindeki tiyatro oyunlarında sırtındaki güyümle “Boyamın balıdır ağıyyy…” diyerek boyam şerbeti satan adam tiplemesinin gerçek sahibi olan rahmetli Şerbetçi Kadir Emmi’nin oğludur.Bunu söylemezsem orta yaş grubu olan nesil tanımaz çünkü…
Aynı zamanda www.remzitaskiran.com sitesindeki resimlerinin Adıyamanbasınına özel bir uygulamayla, izin alınmaksızın kendi adıyla yayınlanabileceğini ifade edecek kadar paylaşımcılığı seven demokrat bir insan… Ve resim dışında saz çalan, türkü söyleyen ve şiir yazan bir sanatçı…
Adıyamanlılar Vakfının düzenlediği iftar vesilesiyle geliri vakfa ait olmak üzere; İstanbul’da resim sergisi düzenleyecek kadar; sanatı para için değil, sanatı sanat için yapan cömert bir insan…
İşte ressam Remzi Taşkıran’ın, Kâhta Kommagene Festivali’nde (Uluslar arası kelimesini üzülerek ekleyemiyorum. Çünkü bu, başlı başına bir yazı konusu…) sergilediği resimlerini bu kez, DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ TOPRAKLARA ÖZEL olarak bu gün saat 13.30’da açılışı yapılacak Eski Askerlik Şubesi yerindeki Vali Işık Kültür ve Sanat Evi’nde sergileyeceğini öğrendim. 5-10 gün açık olması beklenen sergiden sonra iş adamı kardeşlerimiz Mahmut Dicle, Ziya Güçlü, Orhan Acar, Növfel Dereci, Ahmet Bozkurt, Zeynal Özsayın, Basri Tekindağ, Ahmet Adıyaman, Yasin Akbaş, Nezir Büyükaslan, Mehmet Ali Varol, Hicri Çelik, Bilal Karakuş, Hasan Çelik, şirketleri adına Zeki Dişkaya, Mustafa Uslu ve Mahmut Fırat ile isimlerini şu anda hatırlayamadıklarımızın işyeri duvarlarında Taşkıran’ın yöresel kompozisyonlardan oluşacak tablolarını görebilmek umulur her halde… Hem de bilhassa il dışından gelen konuklarının “Demek, Adıyaman’dan da ressam çıkıyormuş!...” dedirterek övünülecek kadar… Ki bu tür jestleri Vali Ramazan Sodan ve Belediye Başkanı Necip Büyükaslan’ın da destekleyeceğini umuyorum.
Gazeteci İskender Korkut anlatmıştı; sabah evden çıkan eşine tavuk ısmarlayan gazeteci, akşam eve döndüğünde eşinin elindeki paketi görünce sevinir. Yemek yapmak için hazırlığa girişir. Bir de açıp bakar ki ne görsün? Bir plâket...
Gazeteci, durumu soran eşine şişinerek “Hanım, tavuk alamadık ama törenle plaket aldık” dediğinde hanımı hemen cevabı yapıştırır:
“Bey… Bey… Plaket karın doyurmaz ki ama?”
Kıssadan hisse işte… Tabii ki anlayana…
Sergilenecek resim sayısının 49 olduğu söylendi. Hafızam beni yanıltmıyorsa ne rastlantıdır ki, ressam Taşkıran da aynı yaşlarda…
Ha… AK Parti Genel Merkezi tarafından sosyal belediyecilik alanında ödül verilen Başkan Büyükaslan’ın bu sergi için de, önceden aldığı ödülün gereğini yerine getirerek yakından ilgilendiğini duydum ve sevindim. Bizim hiçbir kimsenin şahsıyla bir alıp-veremeyeceğimiz yok… O nedenle gönülden bravo diyorum…
Bir cümle ile yazıyı noktalayacağım; Taşkıran’ın müzisyenlik yönü de, İrfan Turan ve memleketteki diğer müzikseverlerin ilgisini çeker her halde…
49’LUK TAŞKIRAN’DAN 49’LUK SERGİ….jpg)
