Bu Kan Dursun Artık

30 yıldır devam eden bir savaş. 300 milyon dolar harcama ve 40 binin üzerinde ölen gencecik insanlar.

Hayatının baharında, henüz dünya’yı tanımamış, ne ahretine çalışmış, ne de dünyalık bir yaşamışlık zevklerine erişememiş genç fidanlar. Bitsin artık bu kan, bu zülüm, bu kin, bu nefret, bu intikam…

Kardeşçe yaşamanın zemini hazırlansın çocuklarımız için. Gelecek onların olsun. Rahat bir ekmek kazanarak; evine, çocuklarına götürmenin mutluluğunu yaşasın gelecek kuşaklarımız.

Kardeşçe yaşama hakkını çok görmeyin bu halka. Ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, kültürel gelişmişlik, vermediniz yüzyıllardır. Bırakın bari dostça, kardeşçe yaşama hakkı bu halkların elinde olsun. Dışarıda pişirilen senaryolarla içerdeki bir avuç şerefsizlerin yaptığı kandan, uyuşturucudan, kadın ticaretinden, silah kaçakçılığından ve bunların hepsini kapsayan terörden beslenme bitirilsin artık.

Bu halk biliyor artık Anadolu toprakları üzerinde ne oyunlar oynandığını, Irak’a ne için özgürlük getirilmeye çalışıldığını, biliyor insanlar İran üzerindeki planların neler olduğunu, Filistin’in, Afganistan’ın, Pakistan’ın, Suriye’nin, Lübnan’ın ve en önemlisi bu bölgenin kalbi olan Türkiye’nin üstlerinde kara bulutların niçin dolaştırıldığı… Ayan beyan ortada artık.

Elit tabakanın kimlerden ve nelerden beslendiği gün gibi ortada artık.

Gerek siyasi çıkarlarınız, gerek ekonomik çıkarlarınız için 30 yıldır devam ede gelen bu akan kanı durdurmaya kılınızı bile kıpırdatmadınız. Çünkü akan kan sizin değildi. “Ateş düştüğü veri yakar” derler ya! Evet, ateş sadece düştüğü yüreği yaktı. Yanan yürek sizin değildi. Siz kendi iktidarınızın, kendi servetinizin ve hatta bu ülkenin tamamını nasıl yerim hesapları peşindeydiniz.

Birileri çıkıp bu iş böyle çözülmez dediyse de, sesi fazla çıkmadan kafasını kopardınız.

Şimdi bir hükümet çıkmış diyor ki bu işi çözemesek biz çözülürüz. Halkların eşitliğini sağlayamasak, bu ülke kalkınmaz. Eşitlik, özgürlük, demokrasi, refah, gelir dağılımı olmaz.

Adını ne koyarsanız koyun. İster Kürt sorunu, ister milli birlik ve kardeşlik sorunu, ister halkların kardeşliği deyin ne derseniz diyin bu kanın durması gerekiyor.

Bu kan bu gözyaşı nasıl durmalı hesapları yapılmalı. Bu  hesaplar sizin yaptığınız yöntem ve planlarla olmuyor.

Hadim olmayarak bir önerim olacak. Şimdiye kadar askeri yöntemler, siyasi yöntemler, akademik yöntemler ve benzeri diğer çözüm önerileri tutmadı. Muhtemeldir ki bu yöntem ve önerilerde bir sonuca olaştırmayacak.

Güney doğunun köylerine kentlerine gidin, çatışmalarda arkadaşları şehit olmuş gazilere gidin, kafasını, kolunu, bacağını, vücudunun her hangi bir yerini yitirmiş gazilere gidin, şehit analarına ve babalarına gidin, teröre kurban vermiş ve halaa oğlu, kocası, kardeşi, yeğeni, kızı, torunu, dağda olan yüreği yangın yeri olan insanlara gidin…

Deyin ki sizce bu iş nasıl çözülür, ey köylü, geri kafalı halk, sizin fikriniz nedir. Bu kan sizce nasıl durdurulur. Bu teröre canlar vermiş, yüreği yanan, bu yangınında hiçbir zaman söndürülemeyecek bu işin mazlumları.

Biz bu güne kadar sizi hiçe saydık, hep öteki gördük. Ama baktık ki sizi kale almaktan başka çaremiz kalmadı. Bizim yöntemlerle biz çözemedik. Bu kanı durduramadık.

Siz söyleyin bu kan ve gözyaşı nasıl duracak.