AĞIT
Sis içinde görünen eğreti koca yapı,
Kenetlenmiş duvarla kocaman ahşap kapı.
Molozlarla bezenmiş dolmuş her duvar dibi,
Kapısı, dişsiz kalmış bir devin ağzı gibi.
Ellerimi dayadım bir adım geri atıp,
Açmak için zorladım var gücümle abanıp.
Kapı değil oynayan yer onadı yerinden
Toz bulutu yükseldi kapının üzerinden.
Yüklendim yavaş yavaş kapıyı aralayan,
Bir gıcırtı duyuldu beynimi tırmalayan.
Bir koku var havada genzimi yakıp duran,
Bir uğursuzluk var ki yüreğimi kavuran.
Zifiri bir karanlık ilk başta hüküm süren,
Bir iki yıkık duvar gözlerime görünen.
Gözüme ilk ilişen birkaç kâğıt parçası,
Aldım birini yerden Geçmiş bir aşk kıssası.
Toz içinde buruşuk karalanmış bir kâğıt,
İlmek ilmek dokunan eskilerden bir ağıt;
“Ay dilberı vay dilberı,
Ay dilberı güla mıni,
Tu hem cani hem canani ,
Tu hem güli hem reyhani,
Hem deryayi hem ümmani.” ( 1 )
Kim bilir kime yazmış, kim bu aşkın sahibi?
Aşkını haykırırken terk etmemiş edebi.
Hem gül olmuş hem reyhan farazi bir sevgili,
Eminim hiç tutmamış reyhan kokan o eli.
Sardı birden her yanı bu ölümsüz hikaye,
Temiz ve saf duygular bu aşkta tek sermaye.
O masum bakışlarla çağırır gibi beni,
“Gelen giden olmadı sen bari gel gör beni”.
Orda buldum kendimi kayboldu evveliyat,
Âşıklar başucumda geçmiş zamana inat.
Mekan’sız hikayenin bilmem neresindeyim,
İnleyen o ağıdı tekrar duyar gibiyim;
Ay dilberı vay dilberı,
Ay dilberi güla mıni,
Hem reviyi hem miwani,
Tu hem derdi hem dermani,
Hem hekimi hem lokmani “ ( 2 )
Hem dert olmuş hem derman yakıt olmuş çıraya,
Lokman-ı hekim olmuş merhem sürmüş yaraya.
Yolcu olmuş yollarda nice çileler çekmiş,
Misafir olmuş Han’a gül ile reyhan dikmiş.
Nereden geldim bilmem ben bu köhne saraya,
Buradan başlamışlar mekansız maceraya.
Zor kapattım kapıyı silkinip hikâyeden,
Veda edip ayrıldım, bir şey gelmiyor elden.
Boynu bükük bırakıp geride âşıkları,
Geçmişe gömüldüler kapatıp ışıkları.
Ömrümce unutamam ben bu kervansarayı,
Tozlu raflara sinmiş yaşanmış bu sevdayı.
Hala kulaklarımda çınlayıp duran ağıt,
Bu aşkın tek şahidi geçmiş kokan bu kâğıt.
(1)Ay dilberim vay dilberim,
Ey dilberim sen gülümsün,
Sen hem cansın hem canansın,
Sen hem gülsün hem reyhansın,
Hem deryasın hem ummansın.
(2)Ay dilberim vay dilberim,
Hem yolcu hem misafirsin,
Sen hem dertsin hem dermansın,
Hem hekimsin hem lokmansın.
Memet AKTAŞ
AĞIT...
NAİF KARABATAK
Ne kadar vatandaşsın...
Orhan SAMSATLIOĞLU
Samsat Gezisi -1
PROF.DR. AHMET KIYMAZ
Kaosun Sonu Selamattir
M. SERİ DOĞRU
Sosyal Hayatın...
Burcu RAMAZANOĞLU
Benim için...
MKPortal ©2003-2008 mkportal.it