ARAYIŞ

Alttan bir baktı dağa yüreği ürpererek,

İlk kazmayı vurmaya  kocaman yürek gerek,

Sevdana engel dağı ilmek ilmek delerek,

Dağı bulmak iş değil  Ferhat’ı bulamazsın.

Ferhatı bulsan bile sen Şirin olamazsın.

Her ufuktan aynı yüz  görünür gözlerine,

İlahi bir letafet akseder sözlerine,

Bir aşk nakşedilmiş ki kavrulan özlerine,

Çölü bulursun ama Mecnunu bulamazsın.

Mecnunu bulsan bile sen Leyla olamazsın.

Bir görüşte kavrulup yanarsın bile bile,

Varlığından vazgeçip düşersin belki dile,

Düşe kalka yürürsün takılıp her engele,

Botan’a gidersinde sen Mem’i bulamazsın.

Mem’i bulursunda sen ona Zin olamazsın.

Çöldeki ceylan gibi bir damla suya hasret,

Ha çıktı ha çıkacak bu can bize emanet,

Burda aşka yanarsın öte yanı ahiret,

Aşk ateşi yakar da Keremi bulamazsın.

Keremi bulsan bile sen Aslı olamazsın.

Dilinden her dökülen tatlı bir nağme olsa

Yüreğinde memleket aşkı yanıp tutuşsa,

Ayakların giderken  gözün arkada kalsa,

Belki sürgünü yersin Nazımı bulamazsın.

Nazımı bulsan bile Piraye olamazsın.

Tetiklerde titreşen ince uzun parmaklar,

Tedirginlik içinde kıpırdaşan dudaklar,

Kanayan bir yarayı  en iyi kurşun dağlar,

Alidağına çıksan  Memed’i bulamazsın.

Kavrulan o yüreğe sen Hatçe olamazsın.

Dünya güzeli bir yüz altın sarısı saçlar,

Başına takacağın altından nice taçlar,

Rengarenk parıldayan zümrüt ve yakut taşlar,

Ayşen olmak yetmez ki Dervişi bulamazsın.

Dervişi bulsan bile sen Ayşen olamazsın.

Ellerinden içtiğim acı tatlı kahveler,

Fincanı uzatırken titreyen narin eller,

Bu aşka şahit oldu geçen bunca seneler,

Biraz daha geciksen gelsen de bulamazsın.

On iki yıla başka bir isim bulamazsın.