Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıOrhan SAMSATLIOĞLUSAMSAT GEZİSİ: 1 [ Arama ]

SAMSAT GEZİSİ: 1
Başlık SAMSAT GEZİSİ: 1
Tarih 04.01.2021
Gönderen Editör

SAMSAT GEZİSİ: 1

          Otobüsümüz, Hacı Bayram Veli Camiinin yanındaki dolmuş garajından hareket etmişti. Son zamanlarda haftada bir kez Cuma günleri  buradan kalkıyor gezi otobüsü. Sekiz saatlik bir yolculuğun ardından Samsat’tayız. Bizi, ilçenin genç ve çalışkan belediye başkanı Halil Fırat karşılıyor. Meşhur folklör ekibinin  davul-zurnası eşliğinde. Bu ekip, çok meşhur. Başkanın ifadesine göre günün 24 saatinde kesintisiz olarak değişik yerlerde performans sergiliyor. Başkan, kafiledekilerin hepsinin elini tek tek sıktıktan sonra bitişikteki parka davet ediyor. Biraz soluklanmak için. O arada orijinal kıyafetiyle bir şerbetçi beliriyor yanımızda. Teklif beklemeden hepimize sırayla birer bardak boyam şerbeti ikram ediyor. Ücret teklif ettiğimizde almıyor.‟ Bu, başkanımın ‟Hoş geldiniz„ şerbeti diyor.

          Kısa bir soluklanmadan sonra başkan, kafileyi rehber Ziya Köşker’e emanet ederek izin istiyor:

—Bana müsaade ederseniz belediyeye dönmek istiyorum, diyor. Yapacak bazı işlerim var. Ziya Bey sizi gün boyu gezdirecek. Öğlen ve akşam yemeklerine davetlimsiniz. Sahildeki restoranda yeriniz hazır. Şimdiden afiyet olsun. Giderken görüşmek üzere, diyerek selam verip ayrılıyor. Artık bundan sonra, rehber Ziya Bey’in eşliğinde gün boyu Samsat’ı dolaşmaya başlıyoruz.

—Önce Turistik Çarşı’dan başlayalım, diyor Ziya Bey. Burası giriş ve çıkışı ile taşıt trafiğine kapalı bir cadde. Sağlı sollu aynı biçim ve büyüklükte taş yapı ile yapılmış dükkânlardan oluşan antik bir cadde. Her şey özel, el emeği göz nuru ürünü. Tamamen hediyelik eşyalarla dolu. Ne isterseniz hepsi var: Yiyecek, içecek, giyecek, antika eşyalar, halılar, kilimler, cicimler, çerezler vesaire… Esnaf o kadar güler yüzlü, o kadar nazik ve hürmetkâr ki adeta mahcup oluyorsunuz. Alsanız da almasanız da aynı ilgi, aynı kibarlık, aynı nezaket… Arada bir otantik kürsü ve sehpalardan oluşan çay-kahve ocakları, şerbet-dondurma mekânları… 

Bu Turistik  Çarşı’daki gezimiz iki saat ile sınırlı. Rehberimiz Ziya Bey öyle söylüyor. Zira gezecek daha çok yerlerimiz var. 

          Şehir merkezi ile Safvan bin Muatal Hazretlerinin Türbesi arasında bir küçük gezi treni gidip geliyor. Sekiz on ahşap vagonu var. Yazlık. Her vagona dört kişi oturuyor. İçi halılarla, halı yastıklarıyla döşeli sedirlerden oluşuyor. Trenin düdüğü ile Türbe’ye hareketimiz başlıyor. Beş dakikalık bir tren yolculuğunun ardından Safvan Bin Muattal Hazretlerinin türbesindeyiz. Trenden inen kafilemizi uzun beyaz fistanlı, beyaz puşulu, agelli beş kişilik bir grup ilahilerle karşılıyor. ‟Bunlar bizim derviş defi ve ilahî grubumuz.„ diyor Ziya Bey. Hz. Safvan’ın hatırası dolayısıyla bu kıyafeti giyerler. Günün 24 saatinde Tasavvuf Müziği icra ederler. Safvan bin Muattal Hazretleri İstanbul’daki Ebu Eyyüp El Ensari Hazretlerinden sonra bizzat mübarek na’şlarının, kabirlerinin bulunduğu ikinci sahabedir. Peygamberimizin dizinin dibinde, onun eğitiminde yetişen bir mübarek zattır. Hz Ömer, Hz Ali ve Hz Osman dönemlerinde ömrünü İslam’ı yaymakla geçirmiştir. Samsat ve civarını Bizanslılardan almakla görevlendirilen bir komutandır. Samsat’ı fethettikten sonra burada şehit olmuş ve buraya defnedilmiştir. Size dağıtacağım kitapçıkta daha detaylı bilgileri bulacaksınız.„ diyor. 

Derviş defi ve Tasavvuf Müziği ekibinin coşkun performansı ile kendimizden geçiyoruz. Sanki başka bir dünyada, başka bir alemdeyiz. Hepimizin gözleri buğulanıyor, yaşlar dökülüyor… Manevî bir ortam… Uhrevi bir duygu ve güzellik.

—Burası son yıllarda cazibeli bir dinî turizm merkezi oldu, diyor rehberimiz Ziya. Türkiye’nin her yerinden kafilelerle ziyaretçimiz gelir. Kutlu Doğum Haftaları burada kutlanır. O günlerde burası bambaşka bir hüviyete bürünür. Başkanımız, İstanbul’daki bazı kurum ve kuruluşların da desteğiyle burayı böyle güzel bir hâle getirdi. Öncesinde Ankara, İstanbul, Konya ve diğer birçok şehirdeki dinî turizm merkezlerine gidildi. Oralardan da ilham alınarak bu düzenlemeler yapıldı. Gezerken kendinizi zaman zaman oradaymış gibi de hissedeceksiniz.

          Burası tamamen ayrı bir dünya… Taşıt trafiğine kapalı cadde ve sokaklar. Hepsi taştan örülmüş  tarihî dükkânlar. Tek katlı ve aynı büyüklükte. Her sokağın, her bir bölümün ayrı özellikleri var. Dinî yayınlar, cıncık-boncuk eşyalar, hediyelik el yapımı ürünler, yöresel çerez ve tatlılar kafeler-lokantalar-pastaneler-çay ocakları. Bayram kılorları yanınızda açılıp koca tandırda pişiriliyor ve servis ediliyor. Şillik, tene helvası, içli köfte… Ne isterseniz hepsi var. Menzilde, İstanbul ve Bursa’daki özel ve kapalı çarşılarda ne varsa hepsini burada bulmanız mümkün.

Külliyenin batısında ayrı bir alan var. Büyük geniş bir açık alan. Ankara ve İstanbul’daki açık hava müzeleri gibi. Eski Tarihî Samsat’a ait maketlerle donatılmış . Hepsi orjinaline benzer ve aynı nitelikte. Kalenin, Hacı Şeyh Ağa ve Kadir Aslan’ın konaklarının aynısı… Orakla ekin biçenler,  eşekle şırğa taşıyanlar, öküzlerin çektiği dövenlerle gem gezdirenler, tınaz makinesiyle harman savuranlar, çul-çuval ve sırıkla saman taşıyanlar, sokuda bulgur dövenler, el değirmeniyle tahıl öğütenler, teşi ile yün eğirenler… Daha onlarca maket…  

                                                                                                           (Devamı var)

Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 2 (0 Kayıtlı Üye 2 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri