Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZeynal KAPLANSİVİL ANAYASA [ Arama ]

SİVİL ANAYASA
Başlık SİVİL ANAYASA
Tarih 04.05.2010
Gönderen Editör

SİVİL ANAYASA

Anayasa, devletin temel yapısını, işleyiş kurallarını gösteren ve kişilerin haklarını güvence altına alan üstün hukuk kurallarından oluşur. Çağdaş demokratik ülkelerde, anayasalar iktidarın sınırlandığı, özgürlük, eşitlik ve adalet uğruna verilen uzun mücadelelerle kazanılmış hakların ve ortak ideallerin belgelendiği kurallardır.

Bu bakımdan bir ülkenin anayasası sadece devletin kuruluş düzeninin oluşturulduğu temel kurallar metni değil, aynı zamanda insanların temel hak ve özgürlüklerinin güvencesidir.

Bu yönüyle anayasal düzenlemeler, insan hak ve özgürlüklerinin elde edilmesi ya da genişletilmesi için devlet gücünü kullananlara karşı ve bunların yetkilerini sınırlamak amacıyla yapılır.

Özgürlükçü demokrasilerin en önemli ilkesi, insanın devlet için değil, devletin insan için var olduğu anlayışıdır.

Oysa ülkemizde devlet, insandan bağımsız ve insanın üstünde, bir varlık olarak algılanmakta ve bu devlet anlayışından yana olanlar, “İnsan devlet için vardır” kuralı geçerli olmaktadır.

Çağdaş, demokratik bir anayasa, ülkedeki her topluluğun ve her bireyin, ortak bir mutakabat ile devlet çatısı altında, barış içinde ve özgürce yaşamasını güvence altına alır. Bu yönüyle, anayasamız ülkemizde bulunan bu işin uzmanları tarafından sosyal gurupların görüşleri alınarak hazırlanmalıdır. Çağdaş anlamda anayasamız, bir toplumu oluşturan sınıfların, farklı etnik, dinsel ve kültürel toplulukların bir arada yaşamalarını sağlayacak temel ilkeleri, devlet yapısını ve yönetim biçimini belirleyen ve halkın mutabakatıyla hazırlanan, toplumsal bir kurallar dizisi olacaktır.

Dünyada son yıllarda her alanda çok büyük dönüşümler yaşanmaktadır. Bu çerçevede, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri gibi kavramların içerikleri de büyük ölçüde değişmektedir.  Tekonoloji bu kadar ilerlerken hukuk sistemimiz neden bu kadar geri kalıyor. Toplumların gelişme düzeyleri ile hukuklarının gelişme düzeyleri arasında sıkı bir bağlantı vardır. Toplumların hukuk düzenini kendi gelişme düzeyine getirmeleri doğal sürecin gereğidir.

Ülkemizde bugüne kadar yürürlükte olan anayasalarımız askeri müdahaleler sonrasında olağanüstü koşullarda yapılmış, halkın ihtiyaçları ve demokrasinin gerekleri yeterince dikkate alınmamıştır. Bu anlayışın ürünü olan ve halen yürürlükte olan 1982 anayasası mevcut durumda,  siyasal, kültürel yapı ve toplumsal gelişme hızı dikkate alındığında yetersiz kalmaktadır. Bu eksiklik bir veri olarak karşımızda durmakta iken, gelişen ve kalkınan Türkiye'nin yeni bir anayasaya olan ihtiyacı gün geçtikçe daha da belirgin bir hale gelmektedir. Ülkemizin, her vatandaşın sevgi ve saygı duyacağı, her yöneticinin kendisini bağlı hissedeceği bir anayasaya sahip olmaya hakkı vardır.

Bu süreçte ya Avrupaya ayak uyduracağız ya da üçüncü Dünya ülkesi olmaya devam edeceğiz. Tabiki kendi inancımızı ve kültürümüzü kaybetmeden.

2007 seçimlerinin ardından ilk kez toplumsal uzlaşmayla demokratik ve sivil bir anayasa yapılabilmesi için elverişli ortam sağlanmıştır. 2009 yerel seçimlerle birlikte bu temel demokratik anlamda da sağlam zemine oturtulmuştur. Bu şekilde yeni bir anayasanın hazırlanması için gerekli toplumsal çoğulculuk mevcuttur.

Yapılması gereken kısmi bir değişiklik değil köklü, tam demokrasidir.  

Halen görüşülmekte olan Anayasa değişikliğine tüm partilerin destek vermesi gerekir.

Biz bunu ne CHP’de ne MHP’de ne de BDP’de görüyoruz. Tarih sayfalarında gerekli yerlerini alacaklarıdır.

 

Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri