İşte, AK Parti iktidarı döneminde atanan Vali Ramazan Sodan’ın yukarıdakilere benzer olumsuz tutum ve ayak oyunlarından ne kadar uzakta olduğu, aksine ünlü “Hazreti Ömer’in çift mumu” gerçeğini aratmayacak biçimde kendi özel harcamaları ile devlet adına yapacağı harcamaları ayırmada ne kadar özenli olduğu çok iyi bilinir. İl dışından gelen konuğunun Nemrut gezisi için devletin aracı yerine kendi özel aracını tahsis etmesi bunun en bariz delilidir. (Yayınladığı genelgeye rağmen diğer kurum amirlerinden bir çoğunun aynı özene sahip olduğunu görememiş ve belki bundan üzüntü duyuyor olsa da…) Ayrıca girdiği bir toplulukta, kendisine ayrılan yere oturmazdan önce gelenlerin yanına giderek tek tek tokalaşmaya dikkat edecek kadar mütevazı olduğu, devletin ceberrut yüzü yerine sevimli yüzünü gösterdiği, gerçek bir halk adamı olduğu, mezarlıkta katıldığı taziyelerde kendisinden önce gelenlerin hakkını çiğnememek için sırasını beklemekten kaçınmadığı, araçla kent içi seyahatlerinde kavşaklarda kırmızı ışıkta durduğu, yani halkı devletinden bezdirtmemeye özen gösterdiği de çok iyi bilinir. Ve tüm bunlara ilaveten ne denli muhafazakâr demokrat olduğu da iyi bilinir. Her vatandaş gibi kendilerinin de seçme hakkı olduğundan mevcut siyasi partilerden her hangi birine, Vali Sodan’ın belki de iktidar partisine, Rektör Gündüz’ün ise belki de CHP’ye sempati duymasından daha ne doğal olabilir? 12 Eylül öncesinde kalan ilerici-gerici yaftalamalarının yeniden gündeme gelmesine üzüldüm doğrusu… Çünkü hele bilhassa devletin iki kurumunun bu tür adlandırmalara muhatap olması daha da üzücü… Her ikisi de nihayetinde et ve kemikten yapılma birer insan olduğuna göre kızgınlıkla bir an için benzer nitelemelerde bulunulmuş olabilir. Ki, geçmişte kızgınlıkla anayasa kitapçığını fırlatan ve ülkeyi krize sürükleyen cumhurbaşkanına tanık oldu bu millet…
Vali Sodan’daki hasletlerin birçoğunun Rektör Gündüz’de de olmadığını söylemek güç olsa gerek…Siyasi düşünce farklılığı ise zaten demokrasinin bir erdemidir.
Gazeteci mesleğinin acımasız darbesini yemiş, yılların emektarı ve aynı zamanda sarı basın kartı sahibi Erdal Özkaynar’ın internet sitesinde yayınlanan yazısında Rektör Gündüz’ün Vali Sodan’a atfen söylediği iddia edilen “Gerici Vali” tanımlamasına ait bilgi kaynağının ne olduğunu bilemiyorum… Lakin böyle bir yazı veya üniversite ile ilgili önceki yazıları üzerine “yaşı” ve gittiği “kutsal mekân”la hiç mütenasip olmayacak sözler sarf edenlerin, yöneticiliğine soyunduğu ülkemiz demokrasisini ne derece içine sindirmiş olduğunu da bilemiyorum. Kaldı ki, demokrasinin yalnızca “tahakküm” değil, aynı zamanda “tahammül” rejimi olduğunu herkesten önce bu yönetici veya yönetici adaylarının bilmesi gerekir…
ÜNİVERSİTEDE İBADET YERİ VE SÖYLENTİLER–4.jpg "f")
İşte, 
